BEDDUA EDEN, AYNAYA BAKSIN!..
03 Kasım 2019, Pazar 22:26
SESLİ MAKALE
Adamın biri, hayvanlarını otlatmaya çıkarmıştı. Hayvanlar, başkasının bahçesine girdiği halde umursamıyordu. Birden alacaklısına rast geldi.
Alacaklısı, “Neden bana olan borcunu ödemiyorsun” diye adama çıkıştı.
Adam da “İnanın en kısa zamanda ödeyeceğim. Şu an müsait değilim işlerim ise pek iyi değil” şeklinde mazeret bildirerek alacaklısının yanından ayrıldı.
Ayrılırken de “Biraz zor alırsın” diye mırıldandı.
Akşama doğru evinin yolunu tutan adamı evinde bir sürpriz bekliyordu. Vergi memurları gelmiş, kendisinden vergi talep ediyorlardı. Memurlara itiraz eden adam, hasılat zamanının gelmediğini dolayısıyla vergiyi şimdilik ödeyemeyeceğini söyledi.
Bu itirazı dikkate almayan vergi memurları, adamın hayvanlarının içerisinden en güzelini alıp gittiler. Bu durum karşısında hiddetlenen adam, elini açarak şöyle beddua etti: “Ya Rabbi, zalimlere öyle bir sima ver ki yüzleri simsiyah olsun.” Bu arada adam hiddetine hakim olamayarak hanımını ve çocuklarını dövdü.
Sabah olunca şehrin yolunu tutan adam, şehirde bir gariplik olduğunu fark etti. Gördüğü bazı kişilerin yüzü simsiyahtı. Bu garabet karşısında orada bulunan bir pir-i faniye olup biteni sordu. Piri fani ise “Sen aynaya baktın mı?” diye karşılık verdi. Adamın gece yaptığı beddua sebebiyle padişahın, bir kısım zalimlerin ve kendisinin yüzü simsiyah olmuştu.
Aslında bu hikayeyi geçtiğimiz hafta yazacaktım. Taşı gediğine oturtmak babındaki bu hikaye aklıma gelmiş, ancak muhatabının(!) “Verecek bir cevabı vardır belki” diyerek bekledim. Ancak aradan geçen haftalara rağmen ne “Kaçak otel”den ne de beddua sahibinden herhangi bir haber gelmedi.
ARADAKİ FARK!..
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımla görüşmemiz esnasında, arkadaşım bana “Cumhuriyet” ile “Demokrasi” arasındaki farkı sormuştu.
Verdiğim cevabı hulasa ederek burada paylaşmak isterim:
*
“İnsanın ilmini, amelini ve edebiyatını referans alan felsefeden dolayı; medyada, maarifte ve mahkemede vahyin hükümleri yerine beşeri düşünceler hakim olmuştur. İşte şu anda hayatın her alanında beşeri düşüncelerin hakim(!) olduğu “felsefenin” kanunlaştırılmasına “istibdat”/“bid'at”. O kanunların tatbikine ise “demokrasi” denilir.”
*
“Cumhuriyet ise ehli hallu akd olan cumhurun “reyine” müracaattır. Dolayısıyla Cumhuriyet “İslami”, Demokrasi ise “gayrı İslami”dir”
*
Not1: Günümüzdeki Cumhuriyet laiktir İslamiyet'le alakası yoktur.
Not2: Ehli hallu akdden murad ulemadan müteşekkil şura heyetidir.
ÇALHAN RÖPORTAJIYLA İLGİLİ TESPİTLERİM
Malatya Time Yayın Grubu olarak yaptığımız haber, yorum ve röportajlar Malatya gündemini belirlemeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta yayınladığımız Meşale Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin Başkanı Tamer Çalhan röportajı da hayli ses getirmiş durumda. İşte o röportajla ilgili bazı tespitlerim:
1- Meşale Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin Başkanı Tamer Çalhan “Üst perdeden” konuşmaya gayret etti.
2-“Cum'a”, “Darül harp” ve geçmişte “oy vereni tekfir etmek” konusundaki cevapları; kamuoyunun anlayacağı şekilde değildi.
3- Dernekte, “Mutezilenin” sorgulayıcı dili hakim.
4-Eğitime çok önem veriyorlar ki; orta okul ve lise seviyesindeki öğrencilerin derneğe rağbeti çok yüksek.
5- Kitap okumaya büyük önem veriyorlar.
HADİ BAKALIM BABAYİĞİTLER!..
İnternet hesabımıza gönderilenler arasında ilk sıraları meşgul eden bir konuyu yazmasam olmaz.
*
Kimse alınmasın-gücenmesin. Ben düşüncelerimi ortaya koyayım da herkes kendi hissesine düşeni alsın.
*
Geçtiğimiz günlerde İnönü Üniversitesi'ne kadrolu işçi alımıyla ilgili bir ilan çıktı. İŞKUR tarafından yayımlanan ilana, başvuru şartları açık ve net bir şekilde yazılmıştı. “Lise ve dengi okul mezunu olup Malatya'da ikamet eden herkes” bu alıma başvurma hakkına sahipti.
*
Bu ilanı okuyunca, birkaç ay önce ilki, daha sonra ikincisi ve geçtiğimiz haftalarda da üçüncüsü çıkan Malatya Turgut Özal Üniversitesi ilanları geldi bir anda aklıma.
*
Her iki üniversitemizin de ilanları arasında bariz bir fark vardı.
*
İnönü Üniversitesi'nin ilanına Malatya'da herkes başvurabiliyorken, Turgut Özal Üniversitesi'nin ilanına belli bazı sertifika sahibi kişiler başvuru yapabiliyordu.
*
Sanki “Adrese teslim” ilanlardı.
*
Mesela her iki ilanda da temizlik görevlisi ihtiyacından bahsediliyordu.
*
İnönü Üniversitesi, alacağı kişileri hastanede çalıştıracak olmasına rağmen sertifika istememiş diğeri ise istemişti.
*
Şimdi “Bu ilanlarla ilgili bir kaç sual sormak gerek” diye düşünüyor ve soruyorum:
Her iki ilanı yayınlayan İŞKUR İl Müdürlüğü yetkilileri yönetmeliklerde, sadece belirli kişilerin başvuracağı şekilde daraltılmış ilanları kabul etmemeleri gerekirken, neden bu ilanları kabul etti?
*
Bu ilanların neticesinde, kimlerin yeğenleri, kardeşleri, eşleri, akrabaları vs. yerleştirildi?
*
İktidarda olan Ak Parti İl Yönetiminin bu tür bir sıkıntısı yok diyelim, ya muhalefet! Sahi muhalefet ne iş görür bu memlekette?
*
Yoksa onların da mı yakınları faydalandı bu işten?
*
Bu sorulara cevap verecek babayiğit var mı?
SAYIN BAKAN, BİZİ DE GÖR!..
Hazine ve Maliye Bakanı sayın Berat Albayrak, geçtiğimiz hafta Malatya'daydı. Kendisiyle ilgili tepkilere aldırış etmeden, memleket memleket gezip, bakanlığın çalışmalarını anlatan Bakan Albayrak, aldığım duyumlara göre Malatya'da iyi bir performans sergileyip kamuoyundan “100 puan” almış.
Kendinden emin ve konusuna hakim bir şekilde ekonomideki algıların artık işe yaramadığını söyleyip vatandaşın teveccühünü kazanmış.
Sayın Albayrak'ın tavrı ve duruşundan ziyade, bu ziyarette bulunanların hal-hareket ve tavırlarıyla ilgili kafama takılanı belirtmek isterim. Siyasetteki yerini garantilemek isteyen veya siyasi kariyerini yükseltmek isteyenlerin “Bizi de gör” şeklindeki tavırları dikkatli gözlerden kaçmadı.
SAKİN OL, SİNİRLERİNE HAKİM OL!
BtcTurk Yeni Malatyaspor, liderliğini elinin tersiyle itti. Kasımpaşa'da, ilk yarısını 1-0 geriye kapattığı maçta, ikinci devrede Makedon santrforu Adis Jahovic'in ve Veysel Sarı'nın kendi kalesine attığı gollerle skor üstünlüğünü yakalayan Kaplanlar, sinirlerine hakim olamayınca beraberliğe razı oldu: 2-2.
77'deki tartışmalı faul pozisyonuyla, ikinci sarı karttan gördüğü kırmızıyla atılan Robin Yalçın'ı, Sergen Yalçın'ın da ihracı izledi.
Jahovic ile Veysel arasındaki ikili mücadelenin akabinde hakeme yoğun itirazda bulunan genç teknik adam, önce sarardı, akabinde çok geçmeden 84'te kızardı! Bozulan psikoloji, 90+3'teki Kasımpaşa golüne de mazeret oldu!
Herkesin futbol konuştuğu geceye, Veysel'in, Malatya soyunma odasına özür dilemek için sanıldığı inişi, Jahovic ile arasında çıkan arbebe ve küfürleşmeyle gölge düştü.
Şüphesiz; maç içerisinde ve bitiminde yaşananlara dair, futbol kamuoyunuzda farklı görüşler dile getirilecek. Ancak ortada bir gerçek var ki, sakinliğini koruyamamak, Kaplanları henüz 10. haftada ele geçireceği zirveden etti.
Evet, ilk 45'te Yeni Malatyaspor, zaferi hak eden bir futbol oynamadı; ancak İkinci perdede 10 kişi kalana kadar oyunu domine etmeye çalıştı. Ciddi şekilde müsabakaya ortak olmuşken, beklemediği ve anlamadığı şekilde Robin Yalçın'ı kaybetti.
Teknik heyete göre; hakem Halis Özkahya, Malatyaspor'u, Kasımpaşa'da ezdirdi.
Lakin, her ne olursa olsun sükunetli davranmanın, hedeflere ulaşmada birinci öncelik olduğu gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıktı...
BİZ DEMİYORUZ, DEVLETİN ZİRVESİ DİYOR!..
Başarılı çalışmalarıyla Malatya Time Yayın Grubu'nun özel haberlerini yayınladığı Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, anlaşılan birilerini fena faka bastırmış.
Öyle ki Mehmet Çınar'a söz söyleyemeyenler bize vurmaya çalışıyor. Sanki Mehmet Çınar'ın, bizim kollama ve kayırmamıza ihtiyacı varmış gibi davrananlara en güzel cevap, Malatya özelinde yayın yapan medya araçları veriyor.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan'ın verdiği ödül, bize bu iftirayı atanlara en güzel cevap niteliğindeydi.
İnternet ortamında, “Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar” diye yazdığınızda karşınıza çıkacak haberlere bir bakın ondan sonra adi ithamlarınıza başka kılıflar bulmaya çalışın.
Malatya Time, kurulduğu günden bugüne kadar hiç kimsenin, koruyanı, kollayanı ve şakşakçısı olmadı-olmayacak.
Selam ve dua ile
Fiemanillah