Ben TOKİ’deyken!

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in favori cümlesi: “Ben TOKİ’deyken…” Öyle ki, Şener Şen’in o efsane repliğini hatırlatmaktan geri durmuyor: “Ben Amerika’dayken…” Tek farkla; Şener Şen’in repliği güldürürdü, Sami Er’in ki düşündürüyor… Malatya halkı artık her “Ben TOKİ’deyken” deyişiyle içinden geçiriyor: “Atma Sami, burası Malatya!”

Başkan, TOKİ’de ne yapmışsa yapmış, helali hoş olsun. Ama TOKİ’deki başarı masallarını her fırsatta anlatmak Malatya’nın çamurlu yollarını doldurmuyor, yarım kalan projeleri tamamlamıyor. Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı işleri “Ben TOKİ’deyken öğrendim” diye sahiplenmek kolay da, halk sormaz mı: “Başkan, madem TOKİ’de bu kadar iyiydin, burada neden aynı başarıyı göstermiyorsun?”

Şener Şen’in “Ben Amerika’dayken” repliğiyle karşılaştırınca, Malatya halkı bir şey daha fark ediyor: Amerika’dan hikayeler güldürür, TOKİ’den gelen masallar güldürmüyor. Başkan, halk hizmet bekliyor, masal değil. Her “Ben TOKİ’deyken” dediğinizde Malatya sessizce düşünüyor: “Tamam Başkan, TOKİ’deydin, keşke orada kalsaydın.” Ve son bir hatırlatma: “Atma Sami, burası Malatya!”

Malatya Siyasetinde Kim Var, Kim Yok?

AK Parti Malatya İl Başkanlığı yarışında sahnede kimler yok ki… Namık Gören hâlâ koltuğunda, ama gözü sürekli arkasında. Koltuk sallantıda, çünkü kulisler kaynıyor. Tepeden inme adaylar mı gelir, yoksa kendi çabasıyla bir isim mi çıkar, belli değil. Ama bir şey net: Malatya’da siyaset, turnusol kağıdı değil, tam bir labirent!

Abdurrahman Babacan, Cumhurbaşkanı’na ulaşmak için Ankara koridorlarında harıl harıl çalışıyor. Ama sahada “Namık devam” diyen sessiz çoğunluk çoktan Cumhurbaşkanı’na ulaşmış gibi. Babacan’ın çabaları mı? Hızlı tren kadar gerçekçi!

Ve tabii Sami Bey… Belediye başkanlığı mı yapıyor, siyasi güç denemesi mi, belli değil. Altı aydır “ben de varım” diye ortalıkta dolaşıyor ama icraat yok, sadece dedikodu var. Eğer Namık Gören görevde kalırsa, Sami Bey’in bu “ben de” çabası koca bir hiç olarak kalacak.

Peki, Malatya halkı bu oyunlara ne diyor? “Sahada halk yok, sadece koltuk kavgası var” diyor. Koltuklar kime gider bilmem ama Malatya’nın sabrı tükeniyor. Siyasetçilerin asıl turnusol testi, Malatya’nın gerçek sorunlarına dokunup dokunamayacakları.

Kazanan Kim? Kaybeden Kim?

Malatya’da AK Parti İl Başkanlığı yarışı mı? Yoksa il başkanlığı tiyatrosu mu? Ah, bir bilsek! Herkesin bildiği tek şey, herkesin birbirinin kuyusunu kazdığı… Namık Gören kalacak mı? Sami Er, gövde gösterisinde başarılı olacak mı? Abdurrahman Babacan, Cumhurbaşkanı’na ulaşma yarışında hızlı tren mi kullanacak? Sorular bol, cevaplar az.

Bir tarafta mevcut başkan Namık Gören’in “ben iki seçim kazandım” özgüveni. Diğer yanda Sami Er’in “Malatya siyasetine de hükmedeyim” hamleleri. Babacan mı? O, hızını alamamış, kapı kapı dolaşıp Cumhurbaşkanı’na ulaşmaya çalışıyor. Peki, sonuç ne olacak?

Eğer Namık Gören kalırsa, Sami Er’in tüm hesapları suya düşecek. Malatya’nın büyük başkanı, küçücük bir il başkanının gölgesinde kalacak. Babacan mı? Onun “planlı” gayretleri, öylesine “gayri resmi” kalacak ki, yıllarca unutulmayacak.

Ya Namık giderse? İşte o zaman Sami Bey’in belediyecilikten çok siyasete kafa yorarak “başarısını” taçlandırdığı anlatılır durur. Babacan da Cumhurbaşkanı’na ulaştı diye övünür. Ama Malatya? Malatya, bu kavgaların gölgesinde kalır.

Hadi bakalım, kim kazanacak? Kim kaybedecek? Malatya’nın sahnesinde turnusol etkisi değil, sahte bir zafer yankılanacak gibi. Kazanansa entrikalar; kaybedense yine Malatya olacak. Şimdiden alkışlayalım mı?

İmar mı Rüşvet mi?

Malatya’da evinizi güçlendirmek istiyorsanız öncelikle “sabırlı” olmanız gerekiyor. Neden mi? Çünkü önce bir sıraya giriyorsunuz. Ama bu sıra, bildiğimiz kuyruklardan değil… Rüşvet kuyruğu!

Ruhsat almak istiyorsunuz, değil mi? Çok basit: Elden biraz para veriyorsunuz, sonra dosyanız sihirli bir şekilde “tamamlanıyor.” Hadi yine iyisiniz, en azından “elden ödemeyi” kredi kartıyla yapmıyorsunuz.

Şimdi sıkı durun: Bu yöntem, tek tük bir vaka değil. Tam 480 adet ruhsat bu sistemle verilmiş. “Nedir bu 480?” diye sormayın, Tetris oynar gibi ruhsat düzenliyorlar: Bir sağa, bir sola, hop elden ödeme!

Peki, yetkililere ne demeli? Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gidiyorsunuz, şikâyetinizi yapıyorsunuz. Aldığınız cevap mı? “Verin gitsin.” Daha ne desin adamlar? Net çözüm, bürokrasinin pratik zekâsı.

Ve bomba: Bu sisteme bir de Emniyet Müdür Yardımcısı da takılmış. Düşünsenize, emniyet mensubusunuz, ama kendi evinizde güçlendirme yaparken sizden rüşvet isteniyor. Yok artık demeyin, burası Malatya!

Sonuç mu? İşte size Malatya’nın imar fotoğrafı: Adalet terazisi bozuk, rüşvet çarkları sağlam. Şimdi soruyorum: “İmar mı, rüşvet mi?”

Malatya karar versin… Gerçi belli ki çoktan vermiş.

Kuantum Siyaseti: Uzatsam mı, Uzatmasam mı?

Bir fotoğraf düşünün. Öznur Çalık, Veli Ağbaba’nın elini sıkmış, ama gözleri CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de. Ve o an, siyasetin Schrödinger denklemi başlıyor: “Bu hareket hem doğru, hem yanlış mı?”

Siyasette tokalaşma, fiziksel bir hareketten çok metafizik bir denklemdir. Uzatsanız da, uzatmasanız da sonuç hem olumlu, hem olumsuz olabilir. Öznur Çalık’ın o bakışlarında termodinamiğin entropi yasasını görebilirsiniz: “Bu hareket düzen mi oluşturur, yoksa kaos mu?”

Fizik, siyasetin diline dönüştüğünde her hareket bir anlam kazanır. Ama halk sade bir şey söyler: “Hesabı bırak, hizmete bak!”

Sonuç: Siyaset fiziği unutmaz, ama halk geleceğe dair netlik ister.

KALEM HAKKI:

“BAŞKAN VE MÜCBİR FİKİRLER”

Başkan:

“2025’te taleplerimizin karşılanmasını temenni ediyoruz.”

Halk:

“Biz de başkanın 2025’te sadece temenniyle yetinmemesini temenni ediyoruz!”

Sanayici:

“Başkan, siz TSO’yu mücbir sebeple yönettiniz, biz de Malatya’yı mücbir sebeple terk ettik. İkimiz de haklıyız galiba!”

LAF EBESİ:

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı öyle çalışmış ki… Yollar yapılmış, altyapılar bitmiş, inşaatlar tamamlanmış. Selefinin 5 yılda yaptığını 6 ayda katlamış! Ama ne hikmetse kimse göremiyor. Hani bu kadar iş yapıldıysa neden sokaklar hâlâ çamur, altyapı çökmüş, şehir harabe? Başkan, biz mi körüz, yoksa siz ‘mış gibi’ yapmanın kitabını mı yazdınız?

FİSKOS MASASI

-Yeşilyurt Belediyesi’nde Büyük Değişim:Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, yılbaşından sonra tüm belediye başkan yardımcılarını değiştirecekmiş. “Koltuk değişimi mi, strateji değişimi mi?” sorusu gündemde.

-CHP İl Başkanı’nın Lastik Yorumu:CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, asgari ücreti araba lastiği fiyatı üzerinden değerlendirmiş. Vatandaşlar, “Lastik mi alalım, hayat mı yaşayalım?” diye tepki gösteriyor.

-Hastanelerde Acemi Sağlık Çalışanları: Malatya’daki hastanelerin acil servislerinde deneyimsiz, yeni mezun sağlık çalışanlarının çalıştırıldığı iddiası endişe oluşturuyor. “Acilde can mı emanet ediliyor, staj mı yapılıyor?” diye soruluyor.

-TOKİ’nin Kayıt Dışı Anahtar Ücreti: TOKİ evlerinin tesliminde 5-6 bin TL arasında ücret talep edildiği, bu ücretin faturasız olduğu iddiaları tepki çekiyor. “Anahtar teslimi mi, nakit teslimi mi?” sorusu dillendiriliyor.

-MAGİNDER Başkanı’nın TSO Hamlesi: MAGİNDER Başkanı Salih Karademir’in, Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı için adaylığa hazırlandığı konuşuluyor:  “MAGİNDER’den TSO’ya büyük transfer mi?” dedikoduları başladı.

Selam ve dua ile

Fiemanillah