“Biz bize yeteriz” Malatya'nın borcuna yetişemedi!
06 Nisan 2020, Pazartesi 07:28
SESLİ MAKALE
Korona virüsün ekonomik açıdan büyük bir maliyeti oldu. Özellikle gelir düzeyi düşük insanımızın, sıkıntıları bir hayli arttı. Allah, devletimizi başımızdan eksik etmesin, bir bağış kampanyası başlattı. Toplumun birçok kesiminden bu kampanyaya bağışlar yapılıyor. Kampanyada ne kadar para toplandığını merak ederek “bizbizeyeteriz.gov.tr” deki miktara baktım. 5 Nisan 2020'deki rakam 1 milyar 70 milyon 831 bin 198 Lira idi. Bu rakamı görünce, Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin borcu aklıma geldi. Belediye Meclisi'nde açıklanan rakam 1 milyar 778 milyon idi. Koskoca Türkiye'nin bağış kampanyası, bir Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin borcuna ulaşamamış.
VALİ BEY'İN İNİSİYATİF SORUNU…
Korona virüs denilen belanın tüm dünyayı kasıp kavurduğu herkesin malumu. Maalesef ülkemizde olduğu gibi Malatyamız da bu beladan muztarip. Özellikle Pütürge, Darende ve Hekimhan ilçelerimizde, bir çok mahalle, karantinaya alındı. Malatyamızın valisi sayın Aydın Baruş'u bu konuda eleştirmek istiyorum. Şöyle ki; sosyal medyayı kullanarak, il dışındaki Malatyalıların memleketlerine seyahatlerini ertelemelerini isteyebilirdi. Bir başka misal verecek olursak, Malatyamızın güzide futbol takımının yabancı futbolcuları var. Bu futbolcular sayın valimizin inisiyatifiyle karantinaya alınamaz mıydı? Sağlık Müdürü'nü harekete geçiremez miydi? Baskil ile eski Malatya arasındaki feribota tedbir alınıyor. Onu da hükümetin hassasiyetiyle yapıyorlar. Sayın Vali, yurt dışından gelen hemşerilerimizin karantinaya alınması konusunda bir adım atamaz mıydı? Tamam herşeyi devletten beklememek lazım ama, devlet de bazı konuları vatandaşına hatırlatmak ve tedbirlerin alınmasını sağlamak zorunda değil mi? Malatya'da devlet Aydın Baruş olduğuna göre!..
BARUŞ'UN YARDIMCISI, İŞİ FANTAZİYE VURMUŞ!
Virüs belası sebebiyle vatandaş, evinden dışarı çıkamıyor. Hal böyle olunca kimisi internete sarıyor, kimisi televizyona, kimisi de evdekilere sarıyor! Malatyamızın vali yardımcısı da internet üzerinden oynanan ve içinde bir hayli fantazi barındıran bir oyuna sarmış. Vali Yardımcısı Ahmet Çırakoğlu, “Kim seninle karantinada olmak ister?” şekline bir oyunu paylaşmış sosyal medya hesabından. Milletin derdine derman araması gereken bir ismin, hatta kamuoyunda önde gelen bir ismin, böyle basit işlerle meşgul olması yanlıştır. Hadi bu yanlışı yaptı da, kimseye duyurmasa daha iyi olurdu. Hepsini geçtik, bir de sosyal medyada eleştirenlere cevap yazma gereksinimi duyuyor. Vali beyi inisiyafit almaması konusunda eleştiriyoruz da, vali yardımcısı eleştirilemez mi?
Malatya Time'ı takip edenler, büyük bir çoğunluğu bilir ki; bu iddiayı ortaya atıyorsak, belgesiz-bilgisiz konuşmayız. Eğer bir iddiayı ortaya atıyorsak, kişilerin söz hakkını da teslim ederiz.
BİR ELEŞTİRİ DE GÜDER'E!..
Korona virüs belası sebebiyle can kayıplarının yüksek oranda yaşandığı İtalya ve İspanya gibi ülkelerde, vatandaşlar moral-motivasyon amacıyla pencerelere-balkonlara çıkarak şarkılar söyleyip birbirini destekliyor. Hatta moral-motivasyon için yıllar sonra, İspanya, Almanya ve Hollanda'da açıktan ezan okunması serbest bırakıldı. İtalya'da açıktan ezan ile birlikte, namaz kılınmasına da izin verildi. Hatta bazı İtalyanlar, Müslümanların arkasında saf tutarak secdeye kapandı. Hastalık ve belaların Allah'tan geldiği bilincinde olan bizler için, şarkı-türkü değil, ezan, sela ve dua zamanıdır bu salgın günleri… Bizi yönetenlerin de bu hassasiyetlere özen göstermesi gerekir. Ezan, sela ve dua yerine; üstü açık otobüsle millete şarkı-türkü söyleten Battalgazi Belediyesi, neyin peşinde? Mütedeyyin biri olduğunu bildiğimiz Osman Güder'in, böyle bir işe nasıl müsaade ettiğini sormak da en tabii hakkımız…
“HAMİDO SUİKASTİ”YLE İLGİLİ KİTAP ÇALIŞMASI…
Geçtiğimiz hafta yayınladığımız Çarşamba Sohbetleri'nde, Naci Şavata'yı konuk etmiştik. Gayet sıcak ve samimi bir sohbet olduğuna inandığım görüşmemizde Naci Şavata'nın siyasi görüşlerinin yanısıra, Hamido Suikasti'yle ilgili bilgilerini de aktarmıştık. Bu sohbetle ilgili olarak bir hayli telefon ve mail aldım. Kimisi büyük bir beğeni ve heyecanla okuduğunu söylerken, kimisi de bazı eksiklerin olduğunu söylüyordu. Özellikle “Hamido Suikasti”yle ilgili eksikliklerden bahsediliyordu eleştiri mesajlarında. Ben de aynı fikirde olduğum için sayın Naci Şavata'ya bu konuyla alakalı elindeki bilgi ve belgeleri toplayarak, bir kitap hazırlama teklifinde bulundum. Sağolsun kendisi de olumlu karşıladı. Bir altyapı çalışması neticesinde böyle bir projeye imza atacağız gibi…
VİRÜS, SOHBETİMİZİ DE VURDU
Bu hafta “Çarşamba Sohbetleri”mizin otuz dokuzuncusunu hazırlamak için bir girişimimiz olmuştu. Malatya kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerle gerçekleştirdiğimiz Çarşamba Sohbetleri'ne, bu hafta fikir adamı Ramazan Kayan'ı konuk etmek istemiştik. Maalesef bu koronavirüs belası, bizim sohbetlerimizi de sekteye uğrattı. Ramazan Kayan'ın yaşının ilerlemiş olması ve sosyal mesafe uygulaması sebebiyle; kendisiyle görüşemedik. İleri bir tarihe ertelediğimiz bu sohbetimizin büyük ses getireceğine kaniyim.
ALIN ALIN DA İSMİMLE BERABER ALIN!..
Geçtiğimiz günlerde Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bir yazı kaleme almıştı. Atatürkçülüğü ve muhalifliğiyle öne çıkan Yılmaz Özdil, hükümeti eleştireyim derken “övmüş” farkında değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin, Dünyanın dört bir yanına ulaştırdığı yardımları teker teker sıralayan Yılmaz Özdil, yazısının başlığını da “Biz bize yetemeyiz” şeklinde atmış. Özdil'i eleştirir bir paylaşım yapmıştım bu yazıyı okuduktan sonra. İşin ilginç tarafı, bu eleştirilen paylaşımım, aradan bir kaç saat geçtikten sonra bana farklı kanallardan farklı birinin görüşü gibi gelmeye başladı. Tespitimin isabetli olmasından dolayı memnuniyet yaşarken, ismimin anılmıyor olması haliyle üzdü beni. İşte sosyal medyadan yaptığım paylaşımım:
HUDA MARE, ŞAŞ NAKKA! (Allah kimseyi şaşırtmasın!)
Allah bir adamın aklını aldığı zaman, kime ve neye hizmet edeceği belli olmaz. Muhalif gazeteci Yılmaz Özdil'de dünkü yazısında, kendince buna benzer bir hata yapmış. “AK Parti'yi eleştireyim” derken, hata yaparak Ak Partinin küresel bir parti olduğunu ispat etmiş. Yılmaz Özdil'e göre, “biz bize değil, biz tüm dünyaya yeteriz!”
Selam ve dua ile
Fiemanillah