Bu neyin kini?!.

Büyük bir afet olmuş, binlerce insan hayatını kaybetmiş, daha fazlası yaralanmış, sağ salim çıkanlar da kayıplarına ağlarken, siyasi veya maddi “rant” peşinde koşanları gördükçe midem bulanıyor.

Afetin izlerinin silinmesi adına herkes elinden geleni yapıyor.

Yapamasa da yapmanın gayretini gösteriyor.

Geçtiğimiz günlerde, bir internet sitesinde hayli dikkat çeken bir başlık vardı. 

Başlığı görünce “Nedir bu?” diyerek okumaya başladım. 

Sözde haberin ilk cümlesi-ilk paragrafı “Yeşilyurt Belediyesi ve başkanına nasıl çakarım”ın endişesini barındırıyordu. 

Tamamen “çakma” üzerine kurulmuş kelimeler silsilesi, haber(!) desen haber değil, yorum(!) desen yorum değil, makale(!) desen makale değil. 

Bir çırpıda okuyup anlayamayacağınız onlarca kelime(!) arka arkaya sıralanmıştı. 

Kısaca; “Çakma haber” vardı sitede.

“Her işin iyisini ben bilirim” kibrinden uzak durmaya gayret gösteren bir kardeşinizim. 

Tevazu ile eziklik arasındaki ince çizgiye de dikkat ederim.

Bir insanı, bir görüşü veya bir işi “sevmiyor” olmakla, o insana, o görüşe veya o işe “düşman” olmak arasında dağlar kadar fark vardır. 

AŞAĞILIK KOMPLEKSİ AŞILAMAYA ÇALIŞMAK, DÜŞMANLIKTIR

Yeşilyurt Belediyesi ve başkanının yaptığı veya yapmadığı işleri eleştirirken, insafsızlık yapmayın.

Büyük iki tane afete düçar olmuş milletin bir ferdi olan ve Yeşilyurtluların büyük çoğunluğunun oyunu almış Mehmet Çınar’ı eleştirmek başka, onun şahsında millete “aşağılık kompleksi” aşılamaya çalışmaksa başkadır. Bu millete düşmanlıktır.

Malum sitenin, Mehmet Çınar’ı sözde eleştirdiği olaya gelecek olursak; Deprem sebebiyle büyük bir yıkım yaşayan bölgedekiler adına, Mehmet Çınar,  UCLG MEWA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER VE YEREL YÖNETİMLER ORTA DOĞU VE BATI ASYA BÖLGE TEŞKİLATI'NA bir mektup göndermiş.

Mektupta ülkemizin yaşadığı afetin büyüklüğüyle ilgili bilgiler veriliyor. 

Mektubun son kısmında da yardım talebinde bulunuluyor. 

İşte Mehmet Çınar’ın gönderdiği mektubun son kısmındaki ifadeler: “Belediyemiz sınırları içerisinde 18 farklı noktada konteyner kent kurulmuş ve 13 farklı noktada konteyner kent kurulum çalışmaları devam etmektedir.

Belediyecilik hizmetlerinin yürütülmesi kurulan ve kurulacak konteyner kentlerde çocuklara, kadınlara, engellilere, gençlere, yaşlılara hizmet verilmesi açısından sosyal alanlar oluşturulması acil ihtiyaçtır.
-Konteyner çocuk oyun alanı ve alanın iç ekipmanları, oyuncak malzemeleri

-Konteyner sosyal yaşam alanı ve iç ekipmanları (televizyon, masa, sandalye, buzdolabı vb.)

-Konteyner kütüphane (ders çalışma alanları)

-Engelli taşıma aracı

Konteyner kentlerimizde ve çadır kentlerimizde vatandaşlarımızın sosyal yaşama daha rahat adaptasyonlarının sağlanması adına yukarıda belirttiğimiz ihtiyaç listesi için destek talep edilmektedir. Desteğimiz oranında nokta belirlenip kurulumlar yapılacak vatandaşlarımızın hizmetine sunulacaktır.

Şimdiden yapacağınız yardımlar için Türk Milleti Adına UCLG MEWA Birleşmiş Milletler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatına teşekkür ederiz."

BM’NİN VE DÜNYA BANKASI’NIN YARDIMLARINDAN NASIL FAYDALANILACAK?

Yeşilyurt Belediye Başkanı’nın bu mektubu yazmasının ana sebebine gelelim. 

BM 1 milyar dolarlık yardım çağrısı yaptı. 

Dünya Bankası 1 milyar 800 milyon dolar verecek. 

BM’nin 1 milyar dolarlık yardım çağrısı sonrasında rakam 1 milyar doların da üzerine çıkacak.

Bu pastadan pay alabilmek için BM’ye bağlı kuruluşların o şehirde “faaliyet” göstermesi gerekir.

Şimdiye kadar BM’nin Malatya ile ilgili bir düşünceleri yoktu. 

DEPREMİN İLK GÜNÜNDEN BERİ BM’NİN İLGİLİ BİRİMLERİYLE İRTİBAT HALİNDE

Aldığımız bilgilere göre, Yeşilyurt Belediyesi’ni BM’ye bağlı bir çok kuruluş aramış. 

Önce gıdayla ilgili, sonra çocuklar için, sonra da göçmenlerle ilgili aramalar yapılmış. 

Büyük büyük paraları kullanan BM’nin kuruluşlarından bahsediyoruz. 

Yeşilyurt Belediyesi “Bize para verin” dememiş. “Burada konteyner kentler, çadır kentler var. Bunların önlerine, eğitim yerleri kurun, parklar kurun, çöp konteyneri taşıyan araçlar alın” gibi taleplerde bulunmuş. 

BM’nin ilgili kuruluşları da Yeşilyurt’a yardım göndermeye başlamış. 

Basit bir örnek verecek olursak; BM’nin gönderdiği ve belediyenin dağıttığı binlerce tablet bilgisayar var. 

Mevlüt Çavuşoğlu’nun Malatya’ya gelip de yıkımın boyutunu görmesi üzerine, iki tane büyükelçi Malatya’ya gönderildi. 

Bu iki büyükelçi sürekli sahada, sürekli işleri takip ediyorlar.

 Bir yandan bakanlığa, bir yandan da BM’ye bilgi akışını sağlıyorlar. 

Yeşilyurt’un çağrıları, büyükelçilerin çağrıları ve BM’nin bölgedeki elemanlarının çağrıları sonucunda BM, Malatya’ya bir ofis açıyor. 

BM’nin Malatya’ya ofis açması demek, BM’nin ilgili kuruluşlarının Malatya’ya en az 200-300 milyon dolarlık hibe vermesi demektir. 

Bu rakamın çok daha yukarılarda olması bekleniyor.

MEHMET ÇINAR’IN ÇAĞRISINDA KÖTÜLÜK ARAMANIN NE ANLAMI VAR?

Bölge insanı için olumlu ve doğru olan bir şeyi eleştirirken insaflı olmak gerekir. 

Söz konusu haber sitesinin yaptığı yayın, organize kötülüğün ta kendisidir. 

Depremin ilk saatlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bile 4 seviye alarm verip, uluslararası yardım çağrısında bulunmuşken, Yeşilyurt Belediyesi neden yardım çağrısında bulunmasın? 

Ayrıca Yeşilyurt Belediye Başkanı kendi kafasına göre bir harekette bulunmamış, Dışişleri Bakanlığı’nın büyükelçilerinin de gözetiminde bu çağrıyı yapmıştır.

Selam ve dua ile...

Fiemanillah