BU RÜSTEM “BİZİM RÜSTEM…

BU RÜSTEM “BİZİM RÜSTEM…

Bugünkü yazımda “Rüstem”den bahsedeceğim. Bildiğiniz Zaloğlu Rüstem değil, Valimiz Ali Kaban beyefendinin özel kalem Müdürü Rüstem Akkuş…

 “Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?” misali, “Rüstem Akkuş ne alaka?” diye düşünenler vardır. Efendim hemen açıklayayım. Kendisi çok talihsiz bir insan maalesef. O kadar zor günler geçirdi ki inanın, Ciğer gûz (Çok acı. Ciğer yakar derecesindeki teessür.) misali yüreğimi paraladı...

“Bizim Rüstem” Hakan Yıldırımoğlu'nun yanında memurken “Vatan, millet, Sakarya” dedi(!), ama Yıldırımoğlu'nun telefonunda ByLock çıktı. Hayda... Neyse ki, 15 Temmuz kahramanı eski Valimiz Mustafa Toprak'ın yanında özel kalem Müdürlüğü yaptı. Bir anda Sayın Toprak merkeze çekilmez mi. Hemen ardından Bizim Rüstem ortalıktan kayboldu. Sonrasında ise Bizim Rüstem'in üstün başarısını(!) fark eden Vali Kaban, tekrar özel kalem müdürlüğü görevine getirdi. Bir sevindim(!) bir sevindim(!) anlatamam...

EGO TATMİNİ İÇİN FESTİVAL YAPANLARA!..
Askerlik yapanların sıklıkla karşılaştıkları bir durum vardır. Bazen öyle yerlerde nöbet tutulur ki akıl ile mantık ile alakası yoktur. Meşhur olmuş bir hikaye vardır mesela; bir bayrak direği boyanır ve boyanın kimseye bulaşmaması için birliğin komutanı direğin başına bir asker diker. Aradan, saatler, günler, haftalar ve hatta yıllar geçer ama nöbet olayı devam eder. Kimse orada ne için nöbet tutulduğunu bilmez.

İşte Malatyamızın başına da buna benzer bir durum geldi. Eski valilerimizden Ulvi Saran bir film festivali fikrini ortaya atmış ve hayata geçirmişti. Mantık süzgecinden geçmeyen bu fikrin zararını senelerdir Malatya çekmektedir. “Son kullanma tarihi geçmiş bazı kişilerin Egosu”nu tatmin etmekten başka hiçbir işe yaramayan bu festivalden ne zaman kurtulacağız?

AVŞAR'I ZİYARETİMİZDEN KÜÇÜK BİR NOT…

Malatya'nın çiçeği burnunda MHP İl Başkanı Bülent Avşar'ı arkadaşlarım ile birlikte ziyaret ettim. Dindar, muttaki ve ümmet bilinci olan Sayın Avşar'la sohbet beni heyecanlandırdı. Yapılan kongrenin ardında, “Genel merkezin Bülent Avşar'da karar kılması, pek isabetli olmuş” desem yeridir.
O görüşmemizde “Muhalefet iktidarın doğrusuna doğru, yanlışına ise yanlış dediği zaman muktezasınca hareket etmiş olur. Her şeye muhalefet yanlış ve kastidir. MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli'nin 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi sırasında hükümet ile müşterek hareketi, bu memlekette olası felaketlerin önünde engel olmuştur.” ifadelerini kullandım.

“SİLME GÖTÜRÜR”
Büyükşehir belediye başkanlarının istifaları, erken seçim ve seçim barajı gibi konuların konuşulduğu bir ortamda, kulisler de hareketlendi. İşte size kulislerle ilgili bir iki tüyo: Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Çakır kalır mı gider mi? sorusunun yanına Ahmet Çakır aday gösterilmezse, kim gösterilir? sorusu da eklenmiş durumda. İşte bu iki soruya şahsımın verdiği bir isim var. Bu cevabımı duyanlar ise “Silme götürür” kelimelerini ekliyor. Bakalım, “Mevlam neyler? Neylerse güzel eyler”…

MTSO SEÇİMİNDE ŞAKA GİBİ İDDİA!..
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri Nisan ayına tehir edildi. 1 Nisan şakası da şimdiden yapılmaya başladı. MTSO'nun genç adayı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu'nun yeniden aday olmayacağına dair iddialar, piyasada yaygın halde dillendiriliyor. Bu iddia, olsa olsa mevcut adayların temennisidir. “Aday olmayacak” diye sevinenleri üzecek bir haberim var: Oğuzhan Ata Sadıkoğlu önümüzdeki MTSO seçimlerinde yine aday.

BATTALGAZİ'YE YENİ BİNA!..
Geçtiğimiz günlerde, Battalgazi Belediyesi'nin yeni binasını ziyaret ettim. Hakikaten konumu, şehir merkezine yakınlığı ve görüntüsüyle güzel bir yapı olmuş. Selahattin Başkanı tebrik ediyorum. İnşallah Malatya için hayırlı kararların alındığı ve olumlu işlerin yapıldığı bir mekan olur...

İLGİLİSİNİN DİKKATİNE!..

Haberlere baktığımız zaman Malatya'da neredeyse her gün bir cinayet haberi görüyoruz. Organize suç çetelerinin birbirine kurşun yağdırdığı haberler de bir hayli fazla. Çete haberlerine bir de bireysel suçları ilave edersek, Malatyalıların tedirginliğini anlayabilirsiniz. Devletin, bilakis Malatya'nın mülki amirlerinin en önemli görevi, asayiş ile huzuru tesis etmektir. Bu zafiyetin sebebini anlayabilmiş değilim. Polis memuru olan bir arkadaşıma konuyu açtığım zaman, memur azlığı sebebiyle asayiş olaylarının arttığını belirtmişti. Böyle bir mazereti kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü, devletin asli görevlerinden birinin yerine getirilmesinde yaşanan olumsuzluklara sebep olarak memur eksikliği gösterilemez. İlgilisinin dikkatine lütfen!..

İHANET ŞEBEKESİ, TOPRAK'I GÖRMEDİ Mİ?..
Önümüzdeki hafta, Malatyamızın eski Valisi Mustafa Toprak ile hukuki mücadelemizin duruşması var. Oslo sürecinin FETÖ'nün sabotajı olduğu ayyuka çıktığı bir zamanda; 2013 yılında Diyarbakır Valiliği yapmıştı. O süre zarfında birlikte mesai yaptığı birçok isim ise şu anda tutuklu. Malatya'ya geldiği zaman ise memleketimiz, 15 Temmuz hain darbe girişiminde talihsiz olaylarla karşı karşıya kalmıştı. Diyarbakır konusunu önümüzdeki günlerde iyice araştıracağım. Ama dikkatimi çeken konu başlığı var. 28 Şubat Postmodern Darbesi'nde, Zirve Yayınevi Cinayetleri'nde ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde Malatya, merkez konumuna getirilmişti. Adeta “Pilot bölge” olmuştu. İşte o Pilot bölgeyi seçen FETÖ, kahraman valimizi nasıl gözden kaçırmışsa bir türlü anlayamadım. O, 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin kahramanı değil mi?
Kahraman olmasa, terfi edilip merkeze alınmazdı. Değil mi?..