BUZ, KAYNAYAN KAZANI SOĞUTABİLİR Mİ?

Yeni Malatyaspor'da, sözleşmesi karşılıklı anlaşmayla feshedilen Hamza Hamzaoğlu'ndan boşalan teknik direktörlük koltuğu, İrfan Buz'a emanet edildi. Kaplanları, 2016-2017'de TFF 1. Lig'de ikinci yapan Buz, Malatya futbolunu 11 sezon sonra Süper Lig'e taşıyan teknik adamdı. 1986'da, Malatya Belediyespor adıyla kurulan kulübün 31'inci yıl dönümünde tarihe geçen 53 yaşındaki çalıştırıcı, bu kez başarılı olabilecek mi? İşte, bu ilgili yazımız da söz konusu sorudan yola çıkarak hazırlandı... 

KANAYAN YARA...

2019-20'de küme düşen; ancak Türkiye Futbol Federasyonu (TFF)'nin kararıyla tekrar Süper Lig'e tutunan Yeni Malatya, bugünlerde büyük bir sınavdan geçiyor. 2020-21 maratonuna başladığı Hamza Hamzaoğlu ile 3 galibiyet ve 3 yenilgilik kötü bir performansın akabinde yolları ayıran yönetim, çareyi İrfan Buz'da buldu. 26'ncı haftada, Malatya'daki 3-2'lik İttifak Holding Konyaspor hezimetinin ardından geçiş döneminde kolları sıvayan sportif direktör Ali Ravcı da 2 mağlubiyet ve bir beraberlikle, kanayan yaraya pansuman olamamıştı. Peki, UEFA-Pro lisans sahibi İrfan Buz, çökmek üzere olan binayı ayakta tutabilecek mi?

“SEVDA” YÜKLÜ SİNERJİ

Belki önünde “Yeni” ibaresi var, ama tüm Malatyalıların gönlünde bu takımın ismi Malatyaspor. O nedenle bu anlamlı öykü çok önemli ve mutlaka sahip çıkılmalı. Türkiye'de hocaların kredisi sadece birkaç maç! İnsanımızın eksikliği ise sabır. İrfan Hoca'nın bu noktadaki avantajı, taraftarın ona olan dev sevgisi. O da; Kayısı diyarı, Doğu Anadolu Bölgesi'nin güzel kentine aşık. Kenetlenerek yakalanacak sinerjiyle ya yükselişe geçilecek ve bu aşı tutacak ya da tam tersi, tepe taklak düşüş hız kesmeden sürecek. Elbette hemen herkesin umudu, ilk seçeneğin gerçekleşmesi...

30 YILLIK FUTBOL DENEYİMİ

Geleceğe ilişkin öngörülerin temeli, geçmişte saklı. Biz de bu bilinçle özet bir İrfan Buz portresine değinmek istedik... Yaklaşık 30 yıldır futbolun içerisinde olan Buz, 8 sene boyunca görev üstlendiği Almanya Futbol Federasyonu'nun altyapılarındayken Christoph Daum ile Bursaspor'da geldi. Alman taktisyen ayrılınca Yeşil-Beyazlıları 8'inci sıraya, bir başka ifadeyle UEFA Avrupa Ligi'ne taşımayı bildi. Kısa süreli Gençlerbirliği macerası bitince 14 Ekim 2015 tarihinde resmen Yeni Malatyasporlu oldu. Onun yönetimindeki Kaplanlar, PTT 1. Lig'i, 2015-16'da, 43 puan ile 11'inci basamakta tamamladı.

102 PUANLIK İSTİKRAR

Düşme potasındayken, Yücel İldiz'den devraldığı Yeni Malatyaspor ile çok çetin bir yolculuğa “Merhaba” demişti. “Ligde kalalım yeter” söylemleri varken, play-off'u kaçıranlar arasına girildi. Adil Gevrek ve kurmayları ona güvenince devam etti. Çok daha yüksek bütçelere ve imkânlara sahip olan kulüplere karşı, ligi en uzun süre domine eden ekip olundu. Yeri geldi, stadyumsuz da kalındı; fakat hiçbir zaman pes edilmedi. Çünkü tek hedef, başarıya ulaşmaktı. En nihayetinde, camianın Süper Lig hasretine son verildi. Malatya ile vedalaştığı 31 Mayıs 2017'ye kadar 102 puan toplayarak alkışlanacak bir istatistik ortaya koydu.

DÖRT SEZON ÖNCEKİ SENARYO!

Süper Lig'e yükseliş süreci, hep güllük gülistanlık mıydı? Tabiki hayır! 31'inci haftada, Bandırma'daki 5-0'lık skor yüzünden yapıcı teknikler pek normal karşılanabilirdi. Lakin, Malatya Havalimanı'nda protestoyu abartan, sinkaflı sözlere maruz kalan kafilenin tesislere polis eskortu eşliğinde yol almasına yol açan ve burada da taşlayanların Malatyaspor sevdalısı olduğu söylenemezdi! “Taraftar” denilemeyecek grubun ağır hakaretlerine, Malatya camiasının suskun kalması da çok şaşırtıcıydı! Her şeye rağmen, İrfan Buz ve öğrencileri, birçoklarının hiç beklemediği, hatta bazılarının hiç istemediği bir ortamda bayrağı göndere dikti, gemiyi Süper Lig limanına yanaştırdı.

UNUTULMAZ GÖZYAŞLARI

33'üncü haftada, Malatya'daki 1-1'lik Boluspor beraberliği ile Süper Lig özlemi dinerken, İnönü Stadı'nda gerçekleşen kutlamalara, İrfan Hoca'nın gözyaşları damga vurmuştu. Mukavelesi sona erince, Türk futboluna has bir tutum ile yönetim, belki de yorumlardan fazla etkilenip ona Süper Lig mertebesini yeterli görmedi! Şampiyonluk apoletine sahip olan Buz, bu şaşırtmayan karara saygı duyduğunu belirtip teşekkürlerini iletse de üstü kapalı siteminde haklıydı.

DOĞRU TERCİH

Haziran 2014'te koltuğa oturan Başkan Adil Gevrek; Mustafa Uğur, Feyyaz Uçar, Yücel İldiz, İrfan Buz, Ertuğrul Sağlam, Erol Bulut, Sergen Yalçın, Kemal Özdeş, Hikmet Karaman, Hamza Hamzaoğlu ve “Sportif Direktör” Ali Ravcı'yı da sayarsak, 7 senede tam 11 farklı teknik direktörle masaya oturdu. Bunlardan Feyyaz Uçar, TFF 1. Lig'in kapısını açarken, Adil Gevrek ile en uzun süre yürüyen de Süper Lig'i müjdeleyen İrfaz Buz'du. Hoca istikrarında Gevrek ve kurmayları artık doğru yolda ilerlemeli ki, bunun ilk adımı da atıldı.

MALATYA İLE GÜÇLÜ BAĞ

Malatya'yı iyi tanıyan, insanının karakterini bilen Buz, kendisini evinde gibi hissediyor. Şahsına yönelik yoğun sevginin karşılığını vermek için de sabırsızlanıyor. Maceraya girmeyen Gevrek'in “risksiz” gibi görülen Buz tercihine yönelmesi de Malatya-İrfan Buz bağının bir ürünü. Üzerinde, Hamza Hamzaoğlu gibi baskı oluşmayacağı tahmin edilen olan Buz; hırslı, azimli, heyecanlı, istekli ve coşkulu ki, taraftarın da hayır duasına ihtiyacı var.

HAKKANİYETLİ...

2016-17'de; az miktardaki un, yağ ve şeker ile çok helva üretip, Yeni Malatyaspor'u Süper Lig'le tanıştıran İrfan Buz, ilk demecinde kaliteli bir kadro ve güzel bir ekip vurgusuyla, yönetim de elini rahatlattı. Kalan 12 müsabakada iyi sonuçlara erişmek için gayret edecek. Doğru dokunuşları ve hakkaniyetli futbolcu seçimiyle tanınan Buz idaresinde tekrardan ivme kazanılacağı yadsınamaz bir gerçek. Futbolda türbülanslar gayet doğal ki, bu anlarda asla paniklenmemeli. İrfan Hoca “Buz” soyadı gibi davranıp, ateşe benzin dökmeyi planlayanları umursamadan sadece işine bakmalı.

TAM 6 DİL BİLİYOR

Alman ekolünden gelen “motivasyon” mimarı Buz; Türkçe, Almanca, İngilizce, Boşnakça, Sıprça ve Hırvatça olmak üzere tam 6 dil biliyor ki bu, diyalog anlamanda inanılmaz bir avantaj. Futbolda ayrıcalıklı bir yer tutan “tutyu”yu özümseyen, mantık ve iletişimle de birleştiren “uzman” bir taktisyen. Ondan beklenen; disiplini sağlaması, formayı adil dağıtması, hep iddia edilen gruplaşmayı bitirmesi, ruhsuz oyuncular yerine gençlere şans tanıması... Üstelik tesisler de dahil, fiziki şartların 4 sene öncesine göre gelişmesinden hayli memnun.

“BAĞCI”YI DÖVME VAKTİ DEĞİL!

Malatya'daki ilk ikametinden önce Bursaspor'u ve Gençlerbirliği'ni; sonrasında Osmanlıspor, Samsunspor, Bursaspor ve Kasımpaşa'yı çalıştıran İrfan Buz; Osmanlı ile Süper Lig'e havlu atarken acı da bir tecrübe yaşamıştı. Onu beğenmeyip kupanın kaldırıldığı 4 yıl geriye gidemeyenlerin mazereti de zaten bu! “İrfan Buz, Yeni Malatyaspor'u kurtarır mı?” sualinin yanıtı ise onun enerjisinde saklı. Bir an evvel kara bulutları dağıtacak olan da o. Kulüp yönetimine, dolayısıyla mali tabloya dair eleştiriler ertelenmeli, defalarca ısıtılıp sunulmamalı. Şimdi “bağcı”yı dövme vakti değil. Her Malatyalı, Buz'u ve oyuncuları desteklemeli ki, en çok ihtiyaç duyulan bu. Başka Malatyaspor yok. Zaman, destek, birlik ve beraberlik zamanı. İnşallah hep birlikte başarılacak...