ÇAKIR’IN BIRAKTIĞI “DEV” ENKAZ!
09 Ekim 2018, Salı 05:54Ahmet Çakır'ın milletvekilliği sebebiyle devrettiği Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin büyük bir “enkaz” olduğuyla ilgili iddialar ve bu iddiaları destekleyen bilgiler var elimizde. Bu bilgiler ışığında, geçmişten ders çıkartmak adına, devralınan borç miktarının “tartışılması” gerektiğini savunanlardanım.
Büyükşehir Belediyesi'nin borcuna; MASKİ, MOTAŞ ve Esenlik A.Ş'nin borcu da eklendiğinde; yaklaşık “1 buçuk milyar” lira gibi “dev” bir rakam ortaya çıkıyor. “Bu borç nasıl meydana geldi? Devredilen borcun Malatya'da karşılığı var mı? Örtülü ödenek adı altında, kimlere ne gibi ödemeler yapıldı?” şeklindeki soruların cevap bulması gerekmektedir.
Ahmet Çakır'ın Hacı Uğur Polat'a devrettiği bu borç, her ne kadar dile kolay(!) gelse de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi “metropol” bir ilimiz ile kıyas edildiğinde, aslında durumun öyle olmadığı ayyuka çıkıyor. Türkiye'nin en büyük ekonomisinin döndüğü ve en büyük nüfusunun yaşadığı İstanbul'un eski belediye başkanı Kadir Topbaş'ın “13 milyar”lık borç devretmesine karşılık; İstanbul'un 15'te bir oranında bile nüfusa sahip olmayan Malatya'nın “1 buçuk milyar lirası” çok büyük bir rakamdır. İstanbul'a yapılan devasa yatırımlar ve eserlerin karşılığı olarak “Malatya'da ne yapılmıştır?” diye de sormadan edemiyorum.
Sonuç olarak İstanbul ile mukayese edilince yeni başkanımız Hacı Uğur Polat “dev bir enkaz” devralmıştır. Malatya Milletvekili Ahmet Çakır'dan adeta “enkaz” devralan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, gördüğüm kadarıyla “şevkini” ve “ümidini” yitirmeden var gücüyle çalışıyor!.. Bu çalışma ve özverinin karşılığı ne olur? Onu da zaman gösterecek.
Bu konu için son söz olarak, “Allah, önce Başkanımızın daha sonra da Malatyalıların yardımcısı olsun” diyorum.
ESENLİK A.Ş'NİN ASIL KAHRAMANI!..
Esenlik'ten bahsetmişken; Son günlerde dillerden düşmeyen Esenlik A.Ş'nin bu hallere düşmesinin tek bir “faili”nin olduğunu belirtmek isterim. O kişi de eski genel müdür Hulusi Poyraz'dır. Malatya halkı bu “kahraman(!)”ın hakkını yememeli. Neden yeni kahramanlar üretiliyor ki? Hulusi Poyraz olmasaydı Esenlik A.Ş bu kadar çok konuşulur muydu?
Bence Hulusi Poyraz'a yazık ediliyor...
BÜYÜKŞEHİR ADAYLARIYLA İLGİLİ KULİS NOTLARI…
Malatya'da ekonomik krizden sonra en büyük gündem “Malatya Büyükşehir Belediyesine kim aday veya Başkan olacak?” şeklinde. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat'ın yanı sıra, Büyükşehre aday olmaya çalışanların başında; Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve tahminimce AK Parti Malatya il Başkanı İhsan Koca geliyor. İhsan Koca'nın “ikna” aşamasında olduğu iddia edildiği gibi; Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci'nin ise “Cumhurbaşkanımız beni uygun görürse “aday” olurum” dediği gelen bilgiler arasında. Malatya'da her kesim tarafından sevilen Selahattin Gürkan ise; an itibariyle “en güçlü” iki adaydan biri konumunda. İhtimal vermediğim halde “Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının arasında Öznur Çalık'ta var” diyenlerin sayısı ise; azımsanmayacak kadar çok...
MHP VE AK PARTİ'NİN ORTAK ADAYI...
Malatya'da 24 Haziran genel seçimlerine iddialı giren ve uzun bir aradan sonra bir milletvekili çıkartan MHP, yerel seçimlerde de “payına” düşeni almanın hesaplarını yapıyor. Denklemini AK Parti'nin genel yapısı üzerine kuran MHP, başta muhafazakar seçmen olmak üzere, toplumun her kesiminden “oy” almanın peşinde. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından özellikle makamına davet edilen bir “aday”Sayın Bahçeli'nin ısrarı neticesinde MHP ve AK Parti'nin “ortak” adayı olabilir...
BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ İÇİN BİR MALATYALI!..
Aldığım kulis bilgilerine göre, İstanbul'da Beşiktaş Belediyesi'ne “Başkan” olmanın planını yapan bir “Malatyalı” var. Öyle hafızanızı fazla zorlamadan o Malatyalının kim olduğunu açıklayayım. CHP'nin eski İstanbul Milletvekillerinden Gülay Yedekçi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile birlikte şu anda cezaevinde bulunan eski İstanbul Milletvekili Eren Erdem ve Gülay Yedekçi'nin “Malatyalı” olmasının dışında başka ortak noktaları da var. Bu üçlü ‘nün diğer ortak yanı “sivri”, “hırçın” ve de“mezhepçilik” vurgusuyla siyaset yapmalarıdır. Mutlaka başka benzer noktalar da vardır; ancak öne çıkan bu üç ortak nokta, yeterince bizlere fikir veriyor.
Temennimiz Gülay Yedekçi'nin “nezihane” ve “nazikane” “kavl-i leyyin” ile toplumun genelini kapsayacak bir siyaset yapması ve sonrasında da Beşiktaş'a “Belediye Başkanı” olması yönünde...
İLGİSİNE KÜÇÜK BİR NOT: Gülay Yedekçi'nin, “Yeni Havalimanının adı Atatürk olmasın” şeklindeki açıklaması; bir hayli tepkiye sebep olmuştu.
SİZ HİÇ KUYRUĞA BASTINIZ MI?
Mevlana diyor ki: “Köpeğin kuyruğuna bastım, sesi ağzından çıktı!” O sebepten kim kendi “özgür” iradesiyle konuşuyor? Kim kimin “adamı”? Kim “kimin” adına çalışıyor? Kim kimin “tetikçiliğini” yapıyor? Kimin arkasında “kim” var? Bu ve bunun gibi soruların cevabını bulmak istiyorsanız; “kuyruğa basın”. İşte o kuyruğun “ağzı” sizi ilk arayandır...
O VEKİL MEŞALE DERNEĞİ'NDEN İNTİKAM ALIYOR!
Geçmişte Ahmet Çakır'ın bazı icraatları karşısında duygularımıza tercüman olan Şevket Keskin, her nedense bir gün sonra geri vites atardı. Bu ahvalin en azından bir kaçına şahsen şahitlik etmiştim. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat ile Şevket Keskin'in “dokuları” bir türlü uyuşmadı. Aslında Şevket Keskin, konuştuktan sonra ulusal medyada bazı “solak” gazetecilerin harekete geçmesi, aklıma bazı “kurguları” da beraberinde getiriyor. AK Parti içerisinde bazı hesaplaşmaların olduğu “kokusu” burnuma geliyor. Daha da açık konuşayım; “AK Partili bir vekil” Hacı Uğur Polat ile Hakan Kahtalı üzerinden, çaktırmadan “Meşale Derneği”nden intikam alıyor.
ARADAKİ FİTNECİLER!
(Akşam gazetesindeki yazım)
Bediüzzaman Said Nursi her daim tartışılan, sürekli gündemde olan ve birileri tarafından “kasten” olumsuzluklarla nazarlarda tutulmak istenilen bir şahsiyettir. Bediüzzaman'ın kişiliği, karakteri ve inancı hakkında, kendi sözüne ve beyanlarına “itibar” edilmeyerek; ne idüğü belirsiz kişiler tarafından o zat-ı muhtereme ait sözler; “zorla” tevilat-ı faside ile “tevil” edilerek, piyasaya onun ağzından çıkmış gibi “servis” ediliyor. “On üç asır evvel şeriat-ı garrâ teessüs ettiğinden, ahkâmda Avrupa'ya dilencilik etmek, din-i İslam'a büyük bir cinayettir. Ve şimale müteveccihen namaz kılmak gibidir.” diyen bir Bediüzzaman “Avrupa kanunlarının” taraftarıymış gibi; “Zira en mukaddes maksadım, şeriatın ahkâmını tamamen icra ve tatbiktir” diyen bir Bediüzzaman “demokratmış” gibi;“Eûzü billahi mine'ş-şeytani ve's-siyaset” diyen bir Bediüzzaman “siyasetçiymiş” gibi; “Eskiler (CHP) onlara muhalif olduğumuz için, yeniler (DP) onları desteklemediğimiz için bizi eziyorlar.” diyen bir Bediüzzaman ise “Demokrat Parti” taraftarıymış gibi gösteriliyor.
Detaylar: http://muratcetin.org/pazar-yazilari/dellal-i-kuran-olan-bediuzzaman-ile-ulu-hakan-abdulhamid-han-arasindaki-fitneciler-yazi/#more-122
Selam ve dua ile
Fiemanillah...