Cumhurun ve Başkanının Şampiyonu Sincik
18 Haziran 2015, Perşembe 07:54Yazılacak çok şey olunca bazen yazamıyor insan. Bundan dolayıdır ki uzun zaman oldu yazmayalı. Yoksa bir gazeteci-yazar için ekmek ve suya duyulan ihtiyaç ne ise, yazmaya duyulan ihtiyaçta odur. Çok yakında önemli yazılar yazacağım. Çok önemli açıklamalar ve analizler yapacağım. Ama hepsinden önce Türkiye'nin şampiyon ilçesinin ağır tek gazetesi Sincik Gündem ve haber sitesi ile, Türkiye'nin özel haber yapan en önemli haber sitesi olan www.malatyatime.com da Sincik'le ilgili yazmak istedim. Bismillah diyelim devamı gelir elbet…
Nüfusunun yüzde yüzü Kürt olan Sincik, 1990 yılında rahmetli Özal tarafından ilçe yapıldı. Şehir merkezinin kurulduğu yer yaklaşık 14 haneli bir köydü. Bölgemizin en fakir halkı burada ve civar köylerde yaşarlardı. Kimsenin buğday ekecek tarlası yoktu. Kimsenin geçimini sağlayacağı bir bağı bahçesi de yoktu. Ektikleri tıskayı Kahta'nın köylerine götürüp buğday ile değiştiriyorlardı. Fakirlik diz boyu, darlık hat safhadaydı. Allah'ın yardımıyla burası önemli şirin bir ilçe oldu. Rabbim sebep olanlardan razı olsun. Bu vesileyle bir kez daha Özal'ı rahmetle anıyoruz.
O gün Özal'ın bölge halkının refah seviyesinin yükselmesi için ilçe yaptığı, ama yıllarca hizmetin gelmediği Sincikteyiz. Ak Parti iktidarı dönemine kadar da kimse buraya hiçbir şey yapmadı. En büyük ve gelişmiş binası Jandarma karakoluydu. Bugün ise ilçe, adını Türkiye'ye duyuruyor. Aslında bu duyurdukları onların şanıdır, şerefidir ve vefasıdır. Zira 13 yıllık Ak Parti döneminde iki genel seçim, birde Cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere Türkiye'de Ak Partiye üç defa en çok oy veren ilçe olmuştur. İnsanların kandıramadığı, fitnenin içlerine işleyemediği, basının etkileyemediği Türkiye'nin birinci coğrafya parçası olmuştur.
Cumhurbaşkanımız, kendi seçiminde şampiyon olan ilçe için; ilk fırsatta Adıyaman'a gittiğimde burayı ziyaret edeceğim demişti ve bu seçim öncesinde sözünü yerine getirdi. Sincik'de kendisine yakışanı yaptı. Miting meydanında nüfusunu beşe katlayarak Cumhurbaşkanını bağrına bastı. Sayın Cumhurbaşkanımız kürsüye çıktığında şaşırmıştı gördüğü kalabalık karşısında. Herhalde buraya Pütürge'den ve başka yerlerden de geldiniz dedi!. Oysa İstanbul'dan Sinciğe kadar bütün Sincikliler Cumhurbaşkanını karşılamaya gelmişlerdi. Sinciğin Dünya markası Ünlü Çiğköfteciler Derneği Çiğ-der, o gün tonlarca çiğköfte getirmiş, panayır havası içerisinde herkese yedirmişti. Sincikliler, bugün şeref günümüzdür demiş ve herkes bu şerefe nail olmak istemişti. Eğer bir gün torunları; buraya gelmiş en önemli devlet adamı kimdir diye sorarlarsa, verecek cevapları olacaktı. O gün orada bulunmayan biri, belki de torunundan utanacaktır. Çünkü torunu, o dünya lideri geldi de neden gitmedin? dediğinde verecek cevabı olmayacaktır.
Herkesin yüzü gülüyordu. Herkes onura olmuştu. Siyasetçiler sevinçlerinden uçuyorlardı. Recep Tayyip ERDOĞAN gördüğü manzaraya inanamamıştı. Toplam nüfusu beş bin olmayan bir ilçede on binlere hitap ediyordu. Bu ne bir temel atma, nede bir havaalanını açma töreniydi. Bu bir sevda kuşuydu, o an oraya konmuştu. Herkes onu görmeye, bir kere yakın olmaya, cep telefonuyla çekmeye gelmişti. Büyük küçük, hatta kundaktaki kırkı çıkmamış bebeğiyle gelen lohusa anneler vardı. Seksen yaşındaki süt annemin torunlarını da alıp geldiğini görünce; bu bebekleri niye getirdiniz? dediğimde; oğlum sen dinden çıkarsın, niye böyle diyorsun? Tabi ki gelecekler! Tayip gelmiş nasıl bunlar gelmezler! Ben nasıl gelmem! Yoluna kurban ederim bütün bunları cevabını almıştım.
Cumhurbaşkanımızın konuşmasından sonra yüzlerce insan, onlarca kilometrelik yola yaya dönmek üzere koyuldular. Çünkü onlar sabahın köründe çıkmış, akşamın karanlığında da evlerine varacaklardı. Coşku dağılırken aradan çatlak seslerde çıkıyordu. Halkın bazı istekleri olmuştu. Daha önce aralarında konuşmuşlar! Cumhurbaşkanımız bize önemli müjdeler verecek diye beklenti içerisine girmişler. Ama Cumhurbaşkanımızın korumaları halkın pankartlarına el koymuş, açamazsınız demişlerdi. O pankartlarda sadece tek talep vardı, oda Sincik Malatya arası duble yoldu. Madem ki Reisi Cumhur gelmiş, oraya mutlaka bir şey vermeliydi! Ama ne kimse bu talebi iletmiş, nede pankartların asılmasına müsaade edilmişti. Tel gibi çizilmiş, hiçbir şeye benzemeyen, bugün köstebek yuvasına dönmüş Malatya Sincik yolunu Reisi Cumhura söyletmişlerdi. Doğru böyle bir yol yapılmış ama ömrünü altı ayda da tamamlamıştı. Miting sonrası havanızı aldınız mı? diyenler bile olmuştu!. Ama bu vefalı halk yine aldırmamıştı. 7 Haziran seçimlerinde Ak Partiye % 91 oy vererek yeniden Türkiye'de rekor kırmıştı. Bu büyük bir vefa örneğidir! Bunun karşılığı yoktur! Elinize sağlık çilekeş vefalı Sincik halkı…
Şimdi onlar adına ben yazıyorum. Onlar adına ben istiyorum. Kursaklarında bırakılan taleplerini ben dile getiriyorum. Bugün eşi benzeri görülmemiş bu vefalı insanların taleplerine cevap vermek büyük insanların işidir. Bu talebi, Sayın Cumhurbaşkanımızın kulağına gidecek duasıyla tekrar ediyorum:
Sayın Cumhurbaşkanım!
“Sincik, Kahta/Diyarbakır Karayoluna Bağlanacak Yaklaşık 50 kilometrelik MALATYA SİNCİK Duble Yolunu İstiyor”
Çünkü;
Her şeyden önce bu halk bunu fazlasıyla hak ediyor.
Çünkü;
Ak Parti bunu hak etmeyen bir çok yere fazlasını yapmış.
Çünkü;
Türkiye'nin üçüncü büyük asma köprüsü olan Nissibi köprüsünü yapıyorsunuz. Buradan sadece ve sadece Kahta'dan Siverek ve Diyarbakır'a gidecek küçük bir geçiş veriyorsunuz! Oysa buraya Malatya hattı bağlanmalı ki, hem bölge kalkınsın, hem bu yoldan Diyarbakır'a, Kahta'ya Adıyaman'a, Urfa'ya kestirme ve rahat gidilsin, hem de bütün alışverişi Malatya ile olan Sincik ilçesi ile, bu yola bağlı yaklaşık 250 köy ve mezra kurtulsun. Malatya'dan Kahta'ya iki buçuk saatte gelen bir kişi 45 dakikada gelmiş olsun…
Vefanın karşılığı vefa olmalıdır. Ak Parti iktidarını düşürmek için iç ve dış projeler birer birer karşılık bulurken, bunlara aldanmayan, geçmişte de aldanmamış olan Sincik halkıdır. Bal tutan parmağını yalarsa; bu halk başka partiye oy vermeyip, üç defa Türkiye şampiyonu oluyorsa, Ak Partinin oyu % 40'lara düşerken, Sincik'te her 100 kişiden 91'i Ak Parti demişse, Ak Partinin de yapacağı tek şey buna şapka çıkarıp, emriniz baş üstüne demektir. Bunu yapmamaksa vefasızlıktır.
Tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Yüz akımız oldunuz. Gururumuz oldunuz. Makalemizin başlığı, kalemimizin mürekkebi, sayfalarımızın manşeti, Türkiye'nin ve gönüllerin şampiyonu oldunuz. Siz yeni Türkiye dediniz. Siz anayasa dediniz. Siz başkanlık sistemi dediniz. Siz istikrar dediniz. Siz çözüm dediniz. Ama birileri bu ülkenin ayağına yeniden bağ olmaya çalışıyor. Bir gün bütün bağları bütün coğrafyada sökmek üzere, ülke topyekun bir Sincik olmak üzere, sesimizi önce Rabbimiz, sonra da Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız duysun. Duysun ki, 2014 yılında Başkanın, 2015 yılında ise tekrar Cumhurun şampiyonu Sincik, hak ettiğini alsın.
Fi Emanillah…
Ebuzer AYDIN
“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”