DİYET BAĞIŞIKLIĞI ZAYIFLATMAZ!...

-SESLİ MAKALE-

Değerli takipçilerim kısa bir aradan sonra yeniden sizlerle buluşmak nasip oldu. Bu süreçte yakın çevremde de olmak üzere virüse yakalanan çok sayıda insan olunca yeniden bu hususta birkaç kelam etmek istedim. Koronavirüsten korunmak ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için nasıl beslenmemiz gerektiğini daha önce yazmıştım. Vücudunuza aldığınız antioksidan miktarı arttıkça hücrelerinizi virüslerden ya da başka uyaranlardan gelecek saldırılara karşı korursunuz. Ancak hastalığa yakalanmışsanız ne yapmalısınız? Öncelikle kendi alanım olduğu için şu noktayı belirtmeden geçemeyeceğim: Covid sonucunuz pozitifse diyet yapabilirsiniz. Yaptığınız diyet bağışıklık sisteminizi zayıflatmaz. Kimse diyet yaptı diye Covid+ olmaz. Çevremizdeki insanlarda böyle bir önyargı var maalesef. Geçenlerde tanıdığım biri diyete başlamayı düşünüyordu tam da o süreçte virüse yakalandı. Ben hiç sorun değil diyete başlayabiliriz desem de başka bir tanıdığım ‘Adam zaten hasta, bırak diyeti iyice bağışıklığı düşmesin' dedi. Şimdi o kişiye açıkladığım gibi sizlere de bu durumu açıklamak istiyorum. Çünkü son günlerde etrafımdan buna benzer söylemleri çok fazla duymaya başladım. Öncelikle, diyet sadece zayıflamak demek değildir bunu zaten sizlere açıklamıştım. Diyet planı bireylerin günlük beslenme planı demektir. Ve bir beslenme uzmanından destek almak doğru beslenmeyi öğrenmek konusunda önemlidir. Hele de virüs sürecinde…

Bir diyetisyen size uygulayacağı diyet planı ile bağışıklık sisteminizi zayıflatmaz aksine daha fazla güçlendirecek besinler önerir. Psikolojik ve fizyolojik olarak kendinizi daha iyi hissetmenize destek olur. Diyet yapma kavramını sadece aç kalıp zayıflamak olarak algılayanlar öte tarafta dursun. Biz sağlıklı ve dengeli beslenmeyi öğretiyoruz. Ve sağlığın her anlamda tam bir iyilik hali olduğunu bilerek destek oluyoruz danışanlarımıza. Benim hiçbir danışanım yemeden içmeden kesilmez ki bağışıklık sistemi zayıflasın! O yüzden çevrenizden duyduğunuz her şeye inanmayın. Hatta bilhassa bu dönemde diyetisyen desteği almanızı tavsiye ederim.

İkinci tavsiyem hastalık sürecinde doktorunuzun önerdiği ilaçlardan vazgeçmemeniz. Yine aynı şekilde çevremizdeki her şeyi bildiğini iddia eden insanlar sürekli bir şeyler önerip durur. Emin olun doktorlardan, diyetisyenlerden iyi bilemezler. Hatta önerdikleri enteresan ürünler ya da besinler hastalığın gidişatını daha büyük sıkıntıya sokabilir. Bu yüzden lütfen tedavinizi aksatmadan virüsle savaşın.

Bir diğer konu fiziksel aktivite. Virüsün seyri herkeste farklı olduğu için bazı kişiler ayağa bile kalkamayacak halde oluyor. Bu kişilere elbette istirahat etmelerini öneririm. Ancak hastalığı normal bir gribal enfeksiyon gibi ayakta atlatan kişilere evde orta şiddette fiziksel aktivite yapmalarını öneririm. Spor hem kendilerini iyi hissetmelerini sağlayacaktır hem de iyileşme sürecini hızlandıracaktır.

Pozitifken dışarı çıkılmaması konusunda bir şeyler yazmak istiyorum ama böyle bir şeyi yazarken bile utanıyorum. Gerçekten hasta olup da dışarıda gezenleri, pikniğe gidenleri, alışveriş yapanları duydukça sinirlerim bozuluyor. Bu gibi kişiler alenen halk sağlığını tehdit ediyor. Ben, kasten adam öldürmeye teşebbüsten ayrı bir yaptırımı olmalı diye düşünüyorum. Bu olayın kul hakkı boyutunu söylemiyorum bile.

Son zamanlarda hepimiz bu konuları konuşup benzer şeyleri söyleyip duruyoruz ama durum gerçekten vahim. Maalesef sosyalleşeceğiz diye virüsü yok saymaya başladık. Bu gidişle uzun bir süre daha benzer mevzuları konuşmaya devam edeceğiz. Umut ediyorum bu düşüncemde yanılırım.

Herkese sağlık dolu bir hafta diliyorum.

Diyetisyen İrem ERCAN