Doğal felaketler ve yanlış dua

Deprem, sel, yangının sebep olduğu felaketler karşısında nasıl bir tavır sergilemeli ve nasıl dua etmeliyiz? 

“Allah bir daha böyle felaketler göstermesin!” Çoğumuz böyle dua ederiz. Bu dua ne kadar masum ve haklı görünüyor, değil mi? Gerçekte öyle mi, bir bakalım: 
Allah mı, Malatya ve diğer 10 şehre bu felaketi verdi? Külli iradenin sahibi Allah’ın kudreti her şeye yeter. Amenna… Fakat Allah niye Malatya’yı haritadan silecek kadar bu felaketi versin ki? 

Allah verdi ise yapacak bir şey yok o zaman… Allah vermiş madem oturup akıbetimizi bekleyelim. Allah’ın verdiği ve vereceği belaları kim def edebilir ki? Allah verdi ise kimi suçlayabiliriz ki? Allah verdi ise neyi konuşacağız? 

Elbette ki, Allah murat etse bir saniyede dünyayı yakıp kül eder. Allah’ın kudretinden şüphe eden külli kâfirdir. 

Peki, biz Allah’a bu ithamı yaparken Allah kitabında ne buyuruyor:

“Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.” (Şura 30) Ama bu ayete göre demek ki Allah göstermemiş, biz kendi elimizle yapmışız. 

Yıllardır teknik bilgiler, uzman görüşleri ve belgeler yayınlanıyor. Bölge fay hattı üzerinde ve deprem bekleniyor. Malatya maalesef tarım alanı üzerinde büyümüş ve gelişmiş. Bu durumda mühendisler, uzmanlar, şehirciler, mimarlar, inşaatçılar vs. teknik elemanların kabahati yok mu? Çevre Şehircilik, Belediye, İmar İşleri, bürokratlar, siyasetçiler hatalı değil mi? Canını ve tehlikeyi hiçe sayarak sakıncalı bölgelere apartman dikenler vebalde değil mi? 

Bütün bunları yok sayacaksın, sonra da Allah bir daha göstermesin, diyeceksin. Yani Allah şöyle mi plan yaptı: Bir gece sabaha doğru, “Durun ki Malatya’yı bir sallayayım da göresiniz gününüzü, çocukları enkaz altında bırakayım, benim kim olduğumu gücümü göresiniz. 4.17’de sallayayım, 13.24’te ise yıkayım… Hatta nefes bile aldırmayayım, aylarca artçılarla sizi deli edeyim”

Böyle mi dedi Allah… Haşa, sümme haşa! 

İlla dua edeceksek, “Allah bizi ıslah etsin, bize akıl fikir versin” demek lazım. Gerçi, Allah bizlere akıl fikir de vermiş. Kullanmasını bilmiyoruz.  Allah daha ne yapsın!  Tabiatın ve toplumsal hayatın kurallarına (Sünnetullah’a) uymuyoruz. Lütfen, Allah’a dua ederken Allah’a iftira atmayalım.