Dönen Masa, Geri Çağrılanlar

Malatya siyasetinde masa dönüyor, oturanlar değişiyor gibi görünüyor. Ama perde arkasına bakıyorsunuz: Aynı isimlere dönmek için yalvarılıyor. Namık Gören yerinde. Ama gitmesini isteyenler, “Nuh Boyraz’dan ümit kesildi” diyerek Ahmet Çakır ve Hakan Kahtalı’ya çağrıda bulunuyor.

“Ne olur masaya geri dönün!” diye sesleniyorlar. Sanki onlar yoksa bu masa dağılacak. Ama işin tuhafı şu: Bu isimler masadan hiç kalkmadı ki! Sadece sandalyeleri biraz geri çektiler.

Ahmet Çakır… İl Başkanıydı, belediye başkanı oldu, milletvekili oldu.

Hakan Kahtalı… İl Başkanıydı, milletvekili oldu.

Şimdi dönüp dolaşıp yine bu isimlere umut bağlanıyor. Peki, yeni bir yüz nerede? Farklı bir fikir? O da yok. Masa dönüyor, ama aynı sandalyeler dolduruluyor.

Hani Malatya İl Teşkilatı bir okuldu?
Hani buradan yeni siyasetçiler çıkardı?

Ama gerçek şu: Değişen sadece sıralama. Masanın nimetlerini paylaşanlar hep aynı. Afiyet olsun, Malatya siyaseti!

Sergerdan Malatya: Haritasızlık Sanatı

Malatya… Haritasız bir şehir. Mukaddemi tasavvuri!  Bizde yok. Yani bir şeyi yapmadan önce düşünmek. Malatya’da onun yerine ne var? “Yap gitsin, sonra düşünürüz” modeli. Yol yapıyoruz, nereye bağlanacağını sonra düşünüyoruz. Sanayi kuruyoruz, yatırımcıyı sonra arıyoruz. Pusula mı? Yok. Harita mı? Hiç yok. Ama bolca sergerdanlık var.

Hüccetullah Hakder’in dediği gibi: “Sergerdan mıyız?” Evet. Malatya tam bir sergerdanlık başkenti. Şehri yönetenlerin bir planı yok. Millet zaten rüzgarın insafına kalmış. Rüzgar sanayiden yana esse sanayi konuşuyoruz, karmaşaya dönse karmaşayı.

Peki bu işin sonu? Belki sanayisiyle parlayan bir yıldız oluruz. Ama büyük ihtimalle yönsüzlüğün haritasını çizen bir şehirde kayboluruz. Haritamız yok ama umut fakirin ekmeği. Yiyin gari!

Churchill’in Kaşığı ve Malatya’nın Karavanası

Churchill bir gün askerlerin karavanasına gider, kaşığı daldırır ve bir yudum alır. Yüzünü buruşturarak sorar: “Bu çorba mı?” Meğer bulaşık suyuna denk gelmiştir. Churchill kaşığı bırakır, bir daha da karavanaya dönüp bakmaz. Sami Bey ise başka bir yol seçti. Karavanaya razı oldu. Üstelik bulaşık suyuna “çorba” deyip bize de ikram etti.

Borçlar mı? Büyük.
Ödendi mi? Söyleniyor.
Ama biz hâlâ tadına bakıyoruz: Çorba mı, yoksa bulaşık suyu mu?

Malatya halkı, deprem yıkıntılarının kalkmasını, borçların çözülmesini beklerken karavananın başında hikâye dinliyor. Churchill, bulaşık suyuna “çorba” demedi. Ama Sami Bey, o suyu çorba gibi sunmaya devam ediyor.

Biz Malatyalılar hâlâ o karavananın başında bekliyoruz. Çorba mı çıkacak, yoksa başka bir hikâye mi? Tadına bakmadan anlamak zor. Şifa olsun, Malatya!

Malatya’nın Sağlık Sınavı

Malatya, sağlıkta zaten zorlu bir yerdi. Covid-19 dönemiyle işler iyice çığırından çıktı. O günlerin İl Sağlık Müdürü Prof.  Dr. Recep Bentli’ydi. Allah bir daha o günleri göstermesin.

Bugün ise Malatya, 6 Şubat depremlerinin ardından sağlık sistemini ayakta tutmaya çalışan başka bir isimle yoluna devam ediyor: Dr. Erhan Berk. Sağlık çalışanları gidiyor, altyapı zayıf, hastaneler zarar görmüş. Buna rağmen, sağlık hizmetleri bir şekilde sürüyor. Bu, bir tesadüf değil. Buna “Erhan Berk Faktörü” deniyor.

Ama mesele burada bitmiyor. Doktorlar Malatya’da neden kalsın? Daha iyi koşullar varken, daha güvenli şehirler varken, neden burada çalışsınlar? Eğer hala Malatya’da hizmet veren doktorlar varsa, bu Erhan Berk’in krizi yönetme becerisidir. Ama bir liderin çabası bir yere kadar.

Bir şehirde sağlık, bireysel kahramanlıklarla ayakta kalmaz. Sistemin kendisi güçlü olmadıkça, ne Malatya’da hekim kalır, ne de sağlık hizmeti. Malatya’nın ihtiyacı sadece kahramanlar değil, sürdürülebilir bir sağlık sistemi. Çünkü yurttaşlar, umutla çabalayan bireylerden çok, kalıcı çözümleri hak ediyor.

Malatya’da Esnafa 7 Katlık Kira Operasyonu!

Malatya… Depremle yerle bir olmuş, göçle boşalmış, ama Büyükşehir Belediyesi hâlâ “kira operasyonu” peşinde. Kendisine ait 70 dükkandaki kiraları 6-7 kat artırarak esnafa şunu diyor: “Ya öde ya git!”

60 bin lira kira 360 bin olmuş. 450 bin lira, 2.5 milyon! TÜFE oranı mı? Boş verin TÜFE’yi, NASA hesaplarına geçtik. Belediyenin hesabına göre, bu dükkanlar Mars yüzeyine kurulmuş gibi.

Şehirde ne mi kalmış? Terk edilmiş sokaklar, tabelasız dükkanlar… Şimdi bir de esnaf gidiyor. Belediyenin vizyonuna göre Malatya, “kira cenneti” olacak. Ama bir sorun var: Cennette insan kalmadı.

Eğer bu politika sürerse, Malatya yalnızca hayalet şehir olmaktan değil, hayalet belediye olmaktan da kaçamaz. Belediye’ye küçük bir not: “Şehri yönetmek tabelaları değil, insanları asıl ayakta tutan şeydir.”

KALEM HAKKI:

Aidatla Çöp Kokusu: Modern Hizmet Anlayışı

Soru: “İnderesi TOKİ sitelerinde İstanbul aidatları ödüyoruz, ama karşılığında çöp kokusu alıyoruz. Sebebi nedir?”

Cevap: “TOKİ evleri yapılmış, ardından ‘Biz buraya kadar geldik, gerisi size ait’ denilmiş. Peyzaj mı? Hayal. Asansörler? Şansa bağlı. Çöp kokusu? Kesin! Aidatlar? Jet hızında. Belki de çöp kokusuna katkı payı ödüyorsunuz, kim bilir?”

Soru: “Valilik ve Büyükşehir Belediyesi bu durumu görmüyor mu?”

Cevap: “Tabii ki görüyorlar! Ama uzaktan. Hizmet sunmaktan çok, sorunları ileri bir tarihe taşımakla meşguller. Mahalleli haklı olarak soruyor: ‘Bu aidatlar nereye gidiyor? Asansör tamirine mi, yoksa çöp kokusunu artıran özel bir projeye mi?’ Valilik ve belediye, sessizlikleriyle cevap veriyor.”

Soru: “Bu düzen böyle gider mi?”

Cevap: “Elbette gider! Çöp kokusu sabır taşını çatlatır ama yetkililerin umurunda olmaz. Çünkü düzen belli: Aidat al, hizmeti ötele. Mahalleli temiz bir nefes almak istiyor ama belli ki bu da ultra lüks olmuş.”

Not:
TOKİ sitelerinde hizmet bulmayı bekliyorsanız, hayal dünyasında yaşıyorsunuz. Çöp kokusuna alışın ya da aidatları ödeyip kendi çöp kokusu maskenizi tasarlayın. Ama unutmayın: Valilik ve Büyükşehir Belediyesi’nin çözüm için adım atmasını bekliyorsanız, kokular hızla yayılmaya devam edecek!

LAF EBESİ: 

Rezerv Sessizliği ve Veli Ağbaba

Malatya’da 6 milletvekili var:

4’ü AK Parti’den: Rezerv umut satışı devam ediyor.

1’i MHP’den: Cumhur İttifakı sessizliğiyle destek.

1’i CHP’den: Veli Ağbaba… Sesi rezerv mi edildi?

FİSKOS MASASI

-Kurtulmuş’tan Babacan’a Mesafe: TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Abdurrahman Babacan’ın Malatya AK Parti İl Başkanı Namık Gören’in değiştirilmesi için verdiği mücadeleyle ilgili, “Bu meseleye benim dahlim yok. Malatya siyasetine karışmıyorum” diyerek araya mesafe koymuş.

-Babacan ve Yerel Medya Dedikoduları: Milletvekili Abdurrahman Babacan’ın, Malatya’da bir kısım yerel medyayı arayarak, AK Parti Genel Merkezi’nin Namık Gören’e teşekkür ettiğini ve değişikliğin yakında gerçekleşeceğini söylediği konuşuluyor. Bu şekilde dedikodular yayılmış.

-Öznur Çalık’ın Görüşmeleri: Öznur Çalık’ın, Hakan Kahtalı ve Ahmet Çakır’la bir araya geldiği ve konunun detayının henüz bilinmediği belirtiliyor. Görüşme, Malatya siyasetinde dikkat çeken bir gelişme olarak yorumlanıyor.

Ömer Faruk Öz Geri Dönüyor mu?: 23. ve 24. Dönem AK Parti Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz’ün adı, yeniden AK Parti Malatya İl Başkanlığı için geçiyor. “Siyasete geri dönüş mü?” sorusu kulislerde yankılanıyor.

-Huzurlu Malatya: Emniyetin başarılı çalışmaları sayesinde Malatya’da suç oranlarının Covid öncesine kadar düştüğü belirtiliyor. Polis uygulamaları ve güvenlik çalışmalarıyla huzur ortamının güçlendirilmesi hedefleniyor.

-Milli Eğitim Müdürü Pasif Kaldı: Malatya İl Milli Eğitim Müdürü’nün, göreve geldikten sonra icraat yapmaktan kaçındığı ve oldukça pasif bir duruş sergilediği eleştirileri var.
-Asfalt Sorunu Krize Dönüyor: Malatya şehir merkezinde yolların aşırı çamurlu olması, trafik kazalarına davetiye çıkarıyor. Vatandaşlar, bu duruma bir an önce çözüm bulunmasını istiyor.

Not: Bu konular, Malatya’da konuşulan dedikodulardan ibarettir. Vatandaş ne konuşuyorsa, Fiskos Masası’na taşıyoruz.

Selam ve dua ile
Fiemanillah.