ESKİ HAL ARTIK MUHAL...
04 Eylül 2018, Salı 09:43Maalesef ülke siyasetinde gün geçtikçe “kan” kaybeden bir “Malatya” var karşımızda. AK Parti hükûmetleri döneminde “teğet” geçilen Malatya; Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Bülent Tüfenkci'ye verilmesiyle bir derece “önemsendiğini” hissetmişti. Başkanlık sistemiyle değişen yeni kabinede Malatyalıların “Bakanlık” gibi bir beklentisi yoktu ama “Genel Başkan Yardımcılığı” gibi önem arz eden bir “statünün” kaybedileceğine de ihtimal verilmiyordu. Malatyalılar bakanlığın elinden alınmasını daha hazmedememişken, Genel Başkan yardımcılığından da olması; hiç de kolay kabul edilecek bir durum değil. Artık bundan sonra Malatyalılar elini kolunu sallayarak ne Ticaret Bakanlığına, ne de AK Parti Genel Merkezine giremeyecek. Eski hal artık muhal...
AK PARTİ MALATYA'DA 4-1-1'İ HEDEFLEMİŞTİ
Malatya neden “Genel Başkan” yardımcılığı gibi önemli bir konumu kaybetti?
Kamuoyunda bu soruya çeşitli cevaplar veriliyor. Elle tutulur göz tırmalayan en iddialı cevap ise; “AK Parti'nin Malatya'da bir milletvekili kaybetmesinden ötürü...” şeklinde oluyor. Bence bu tez yanlış.. Güvenilir bir kaynaktan aldığım bilgiye göre AK Parti milletvekili adaylarının tespit edilmesiyle; seçim koordinasyon merkezinde ekrana yansıyan animasyon; Malatya'yı 4-1-1 şeklinde göstermişti. Yani AK Parti Malatya'da 4-1-1'i hedefine koymuş ve onun mücadelesini vermişti.
LOBİSİZLİK VE REKABETİN FATURASI AĞIR OLDU
Malatya'nın yeni sistem ile birlikte Bakanlık kadar kıymet kazanan “Genel Başkan Yardımcılığını” kaybetmesinin iki önemli nedeni var.
Birincisi: Malatyalıların “lobi” faaliyeti yapmaması.
İkincisi ise: Genel Başkan Yardımcılığı için “iki” Malatya milletvekilinin mücadele etmesidir. Eğer Malatya milletvekilleri kendi aralarında istişare ederek bir kişi üzerinde mutabık kalsalardı, bunu da Malatyalıların bir beklentisi ve hakkı şeklinde yukarıya yansıtabilselerdi; bu gün durum çok farklı olurdu.
AHMET ÇAKIR GENEL BAŞKAN YARDIMCISI OLDU DİYE “ŞOKA” GİRENLER...
Bu haftanın bomba gündemi, Malatya Milletvekili Ahmet Çakır'ın Doğu Anadolu sorumlusu olarak Yerel Yönetimlerden sorumlu Başkan Yardımcılığına getirilmesi haberi oldu. Çok kişi “Başkan Yardımcılığını”, “Genel Başkan Yardımcılığı” şeklinde algılayarak “şoka” girdi. Halbuki Ahmet Çakır; Genel Başkan Yardımcılığına değil, Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.
AKLIMA TAKILAN BİR KAÇ SORU?
• Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevine Bülent Tüfenkci veya Öznur Çalık getirilseydi; her ikisi içinde “tenzil-i rütbe” olur muydu?
• Ahmet Çakır aleyhinde propaganda yapan kişiler “Acaba biz salladıkça adam terfi mi ediliyor?” şeklinde bir fikir teatisi yapıyorlar mı?
• Malatya merkez dahil olmak üzere on dört Belediye başkanı “Ahmet Çakır'dan tamda kurtulduk derken; adamın eline düştük” şeklinde mırıldanıyorlar mı?
MALATYA'NIN MİLLİ İÇECEĞİ “KAYISI KOLA” OLSUN...
Bir arkadaşım ile zaman zaman seyahat ederiz. Atatürk Havalimanına indiğimizde “Dostum sana bir ‘Niğde Gazozu' ikram edeyim” diyerek büfede iki gazoz alır. Niğde Gazozunu içtiğimde ise; hep Malatya'nın “Kayısı Kolası” aklıma gelir. Keşke Malatya'da başta TSO olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlar, özellikle dışarıdan gelen misafirlere Kayısı Kola ikramında bulunsa. Hatta buna Ankara'da bulunan milletvekillerimiz de öncülük yapabilir...
MALATYA'DA TEVEKKÜLSÜZLÜĞÜN ADI “ESENLİK” OLMUŞ...
Malatya'da gençlerimizde "tevekkülsüzlük" başını almış gidiyor. İş bulmam için beni arayan gençlere, fabrikalarda iş bulduğum halde; illa "Esenlik" veya "Belediye"diyor. Karpuz satarak ayda 3-4 bin lira gibi bir kazanca sahip olmak varken; sırf geliri "garanti"olsun diye asgari ücretle çalışmaya kendisini mecbur hissediyor. Allah basiret versin.
ABD BİZİ YILLARCA AYAKTA UYUTMUŞ!...
(Akşam gazetesindeki yazım)
Geçtiğimiz günlerde Malatya'nın şirin ilçesi Pütürge'ye; bir etkinliğe katılmak münasebetiyle gitmiştim. Kadim dostum Timur İnce ile ABD'nin Türkiye'ye yaptığı yaptırımları konuşuyorduk. Gazeteci ve aynı zamanda yazar olan sayın İnce'den enteresan ve bir o kadar da farklı şeyler duydum. Toplum olarak bu durumu “ayakta uyumuşuz” şeklinde yorumladım. Meğer dost(!) sandığımız ve müttefik(!) olarak gördüğümüz Amerika; yıllarca bizi hem sömürmüş, hem de sinsice ve düşmanca yaklaşmış.
İspanyol Pedro'nun “İspanya'da ömrü boyunca iki kere yıkanmış bir insan göremezsiniz. Müslümanlar ise sık sık yıkanırlar. Osmanlı hamamlarında bol su harcanır. Dünyada İstanbul kadar çeşmesi çok olan başka bir şehir yoktur.” Şeklinde kadim medeniyetimizi istemeyerek de olsa övdüğü halde; bizim geçmişimize “itibar” etmeyip Avrupa ve özellikle Amerika gibi vahşi devletleri “medeni” devletler şeklinde tasnif etmemiz, doğruları görmemize engel olmuştur. Sözü fazla uzatmadan sayın İnce ile yaptığımız sohbetten önemsediğim bazı kısımlar nakletmek istiyorum:
Detaylar için lütfen linke tıklayınız: http://muratcetin.org/pazar-yazilari/abd-bizi-yillarca-ayakta-uyutmus/#more-92
Selam ve dua ile Fiemanillah