EYVAH! DİYETİ DE YEDİM
23 Şubat 2020, Pazar 10:53
SESLİ MAKALE
Sevgili danışanlarım yepyeni bir haftayı yepyeni umutlarla selamlarken, bu pazartesi diyete başlayanlara iki çift sözüm olacak, okumadan geçmeyin.
Pazartesi günü aslında yeni bir haftanın başlangıcı, üretmek ve çalışmak için çok güzel bir gün olmasına rağmen anlayamadığım bir şekilde günah keçisi ilan edilmiştir. Pazar gününü yatmak, yemek ve gezmekle bütünleştirmiş zihinler için elbette pazartesi azap olacaktır. Oysa bir işi bitirir bitirmez başka işlere girişenler için yeni bir başlangıçtır pazartesi. Çünkü yoğunluklarımız, yorgunluklarımız hiç bitmez. Dünyanın maddi manevi bütün yükü bizim omuzlarımızdaymış gibi hissederiz ama günümüzde birçok insan aynı dertten mustarip. Siz de böyle hissediyorsanız, sürekli sınavlara çalışmaya niyetlenip yarıda bırakıyorsanız, her pazartesi diyete başlayıp salı günü bozuyorsanız, bir bardak su için ardından derin bir nefes alın ve tüm hücrelerinize ‘başaracağım' diye seslenin. Ağzınızdan çıkan her bir söz beyninizde işlenir. Bu yüzden ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun. Her yerde ‘diyet yapıp yapıp kilo veremiyorum' , ‘pazartesi diyete başladım ama yine çarşambayı göremeden diyeti de yedim' gibi cümleler sarf etmeyin. Emeğinize yazık ya hu.
Her danışanıma söylediğim şey şudur. Öncelikle kilo vermek istediğinizden emin olun. Tabi ki birçok insan istiyor ancak sadece istemekle hiçbir şey olmayacağını iyi biliyoruz. En başta psikolojik açıdan bu duruma hazır olmak gerekiyor. Çünkü gerçekten isteyen bir insan emek vermekten çekinmez. Beynimizde bir durumun yer etmesi için yani aslında o davranışı kalıcı hale getirmek için uğruna emek harcamış olmamız, bizzat ter dökmemiz gerekmektedir.
Diyet yapmak öğrenilen bir davranıştır ve ayrıca hayatınızı disipline sokar. Her gün düzenli saatlerde uyur, uyanır hangi saat aralıklarında neyden ne kadar yemeniz gerektiğini öğrenirsiniz. Bu yüzden beslenme düzeniniz ve yaşam düzeniniz bir şekle girer. Parçalar birer birer yerine oturur derken, bir anda başınıza hiç ummadığınız bir şey gelir ve tüm düzeniniz yeniden alt üst olur. Çünkü hayat böyledir, siz plan yaparken imtihanınızda başka planlar olabilir. Ve insanoğlu bence birçok sınavdan geçmeden herhangi bir duyguyu/davranışı tam anlamıyla öğrenemiyor. Yani bazen üç kez bazen beş kez çelme takıyor hayat. Her seferinde ‘ben bu işi beceremeyeceğim' derseniz altıncı çelme de yolda demektir. Ta ki siz o işi öğrenene kadar bu döngü devam eder. Bunu en çok internetten gördüğü diyetleri defalarca uygulayıp kas kaybeden, yada kendi kendine yaptığı garip diyetlerle haftada 5 kilo kaybettiğini sanıp bırakır bırakmaz 10 kilo alanların haline benzetiyorum. Bir sürü acı tecrübe sonrası dönüp dolaşıp diyetisyene geliyorlar. Başımız üstüne elbette ancak kilo probleminiz varsa doğru kaynaklardan beslenmeniz gerektiğini belirtmeden geçemeyeceğim.
Bir kısım ise diyeti uygularken başına gelenlerden ötürü pes edip ‘ben bu işi beceremeyeceğim verin bana çikolatalı kekimi' diye veryansın edenler.
Bu şekilde pes edip diyeti de yiyenlerden olacağınıza kendi kendinize ‘evet bu birkaç gün diyete dikkat edemedim ama bozmadan devam edeceğim' deyip yola devam ederseniz, inanın vücudunuz size yardım edecektir. Gayret ve istikrar her işte olduğu gibi diyet konusunda da çok önemli faktörlerdir. Ve bence en önemli hususlardan biri de farkında olmak. Ne yaptığımızı, yolun neresinde olduğumuzu ve asıl amacımızı bilerek mantıklı bir şekilde ilerlemek her zaman yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü diyet yolunda ne kadar yol kat emiş olduğunu bilen biri diyetine uyamadığında dünyanın sonu olmadığını, durumu telafi edebileceğini de bilir.
Evet, sevgili danışanlarım, dünyanın sonu değil elbette. Bu vücut size emanet ve ona nazlı çocuğunuz gibi davranmak zorundasınız. O nazlı çocuğa her istediğini verirseniz baş edemezsiniz. Tam tersi aşırı kısıtlarsanız bu sefer de her fırsatta bir şeyler kaçıracaktır. Bu yüzden her şeyin aşırısının zararlı olduğunu da göz ardı etmeden, orta halli bir biçimde yaşamaya devam edelim lütfen.
Son olarak diyete başlamak için pazartesiyi beklemenize gerek yok efenim. Kendinizi psikolojik ve fizyolojik olarak hazır hissettiğiniz her an harekete geçebilirsiniz. Yeter ki gelen darbelere karşı gardınızı indirip diyeti de yiyerek gittiğiniz yolları geri dönmeyin.
Güzel başlangıçlarla dolu bir pazartesi diliyorum.
Diyetisyen İrem ERCAN