“FETÖ’ye hayır” diyecek aday yok mu?
29 Haziran 2016, Çarşamba 06:01Ülkemizin şu anda içinde bulunduğu sıkıntıların en önemli sebebi hiç kuşkusuz “Paralel Yapı”dır. Olur olmadık her şeyin arkasında “Paralel Yapı”yı arayanlardan olmadığımı da açıkça belirtmek isterim. Ancak ülkemizin son 30-40 yılındaki terör olaylarının artık belli yerlerden şehir merkezlerine aktarılmış olması ve teröristlerle aynı evi aynı mekanı paylaşmış insanların bir kısmının da malum okyanus ötesindeki şahısla bağlantılı olmaları bize terörün de bir numaralı müsebbibi olarak Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nü işaret ediyor. Bu yazıyı kaleme aldığım sıralarda Atatürk Havalimanı'nda 3 teröristin keleşli ve bombalı saldırısı gerçekleşmiş durumda. Şu anda 31 tane canımızı yitirdiğimizin ve 150'ye yakın da yaralımızın olduğunun bilgisini aldım.
ÜLKEMİN EVLATLARI BİRER İKİŞER TOPRAĞA DÜŞERKEN İÇİM YANIYOR
Bu terör eylemini hangi dinsiz-kafir terör örgütün üstleneceğini bilmiyorum ama şunu iyi biliyorum ki kimin ülkemizin istihbaratını, emniyetini, yargısını ve askeriyesini zafiyete uğrattığını iyi biliyorum. FETÖ'nün sosyal medyaya servis ettiği gizli görüşmeler, uydurdukları operasyonlar, kurdukları kumpaslar ve sözde akademisyenlerin açıklamaları neticesinde bu ülkenin evlatları birer ikişer toprağa düşüyor. İnsanımızı birbirine düşman etmeye çalışan ve bunda da büyük oranda başarılı olan bir terör örgütü var karşımızda. Sırf siyasi düşüncesini paylaşmıyor diye, sırf dünya görüşü farklı diye sırf “biz başaramadık da o başardı” diye tek bir isme düşmanlık ederken bütün bir millete düşman oluyorlar. Seçim sandığında başaramadıklarını Gezi Parkı'nda, 17-25 Aralık'ta başaramadıklarını Ankara Garı'nda, Ankara Kızılay'da başaramadıklarını Atatürk Havalimanı'nda başarmaya çalışan bir güruh var bu milletin karşısında. Onlar vurdukça, bizim ülkemize olan bağlılığımız artıyor. Onlar kendilerini patlattıkça direnme gücümüz artıyor. Onlar kurşun sıktıkça “Vatan sağolsun” diyen analarımız-babalarımız artıyor. Onları vurdukça biz daha çok güçleniyoruz. İçimize düşen şehit ateşi bizi daha çok kamçılıyor.
TERÖRİSTE “MASUM KÖYLÜ, ASKERE-POLİSE “TERÖRİST” DİYEN SÖZDE AKADEMİSYENLER…
Elin Fransızı bizdeki terörün çok çok azını yaşadığı zaman ülkenin tamamında olağanüstü hal ilan ediyor. Ülkeye giriş-çıkışları yasaklıyor. İnterneti kapatıyor. Fotoğraf ve haber yayınlarını engelliyor ama hiçbir Fransız çıkıp da “Özgürlükler elimizden gidiyor. Basın Özgürlüğü, haber alma özgürlüğü veya düşünce özgürlüğü nerede? Diktatörlükle yönetilmiyoruz” diye yaygara koparmazken, ülkemizin sözde özgür basını hangi terör olayı olursa olsun hemen çıkıp hükümete veryansın ediyor. Muhalefet partisi genel başkanı hükümeti bırakın bu ülkenin başkomutanına, cumhurun başına ağıza alınmayacak galiz küfürlerle saldırıyor. Bunu ifade özgürlüğü-basın özgürlüğü yaftasıyla yapıyorlar. Sonra da bir kısım sözde akademisyen çıkıyor “Ülkemizin doğusu ve güneydoğusunda yapılan operasyonların durdurulması için barış” açıklaması yapıyor.Seveyim sizin barış açıklamanızı. Ülkemizin doğusu ve güneydoğusu değil ülkemizin tamamı yangın yerine dönmüş durumdayken ve bu yangının membaı doğumuz ve güneydoğumuzken kimse çıkıp da barıştan bahsetmesin. Barıştan bahsedecek kişi teröristi masum köylü, asker ve polisi de terörist gibi gösteremez.
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ FETÖ'CÜLERDEN NE HABER?
Aslında konumuz Malatya İnönü Üniversitesi'ndeki rektörlük seçimi olacaktı ama maalesef yüreğimizin yangınından dolayı bunlara da ufaktan bir değinmemiz gerekti. Gerçi iyi de oldu. Akademik bir çalışma ortamı olan ve akademisyenlerin faaliyet gösterdiği bu eğitim yuvamızda da FETÖsempatizanları bulunduğu duyumlarını alıyoruz. Hatta sempatizandan ziyade bire bir FETÖ'cü akademisyenlerin bulunduğunu biliyoruz. Bu bir paranoya falan değil milletimizin seçtiği ve yıllardır milletvekilliği yapan Malatya Milletvekilimiz sayınMustafa Şahin yaklaşık 6 ay evvel bununla ilgili bazı iddiaları dillendirmişti. Mustafa Şahin, üniversitede paralelcilerin cirit attığına da işaret etmişti.
ADAYLARIN ORTAK NOKTALARINDAN EN ÖNEMLİSİ FETÖ'DEN BAHSETMEMELERİ
Rektörlük seçimleri için kıyasıya bir rekabetin yaşandığı şu günlerde Mustafa Şahin'in iddiasıyla ilgili tek bir kelime etmeyen adaylarımız, daha neyi bekliyor? Arka arkaya projelerini açıklayan rektör adayları, İnönü Üniversitesi'nde bilim üretilmesi için birbirinden önemli vaatlerde bulunuyorlar. Rektörlük makamı için adaylığını açıklayan kişilerin ortak noktalarından en dikkat çekeni ise maalesef devlet kademelerine nüfuz eden paralel yapıyla mücadeleye ilişkin nitelikli hiçbir açıklama yapmamasıdır.
ŞAHİN, “ÜNİVERSİTEDE PARALELCİLER CİRİT ATIYOR” DEMİŞTİ
Seçimlerden aylar önce katıldığı bir televizyon programında İnönü Üniversitesi'ndeki paralel yapılanmaya ilişkin açıklama yapan AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, “İktidara yakın olmanın suç teşkil ettiği ama diğer paralel zihniyetler içerisinde yer alanların da ödüllendirildiği dönemlerin geride kalmasını istiyorum” demişti. İnönü Üniversitesi'nin mevcut rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik hakkında yaptığı açıklamalarla da dikkat çeken Şahin, "Devletin en üst kademesinden başlayarak paralel yapıyla mücadele ediliyor. Bunca hassasiyete rağmen İnönü Üniversitesinde paralelle mücadele edilmiyor" demişti. Rektör Çelik'e 'üniversitede paralelciler cirit atıyor' dediğini aktaran Vekil Şahin, bu olaydan sonra rektörle davalık olduğunun da altını çizmişti. “KPSS sorularını çalan, devletin en mahrem bilgilerini ahlaksız bir şekilde başka devletlere satan, yüz binlerce insanın hakkını yiyen, devlete ve millete ihanet eden kesim sempatizanlarının üniversitede at koşturmasını, cirit atmasını içime sindiremiyorum. Milli ve manevi hassasiyetlere sahip, vatanını ve milletini seven isimler ise üniversitede önemli noktalarda dışlanmış vaziyettedir. Bakın bana gelen bilgiler içerisinde üniversiteye alınan bazı öğretim görevlileri ile atanan isimler o grupların uşaklığını yapıyorlarmış. Cumhurbaşkanımıza karşı gerçekten sinsi planlar kuran bu anlayışı, o gibi yerlerde iktidarımız döneminde atanmış olan bir zatın bulunmuş olduğu mekanlarda hayat bulmuş olmalarını ben şiddetle kınıyorum.” diyen Mustafa Şahin'i destekleyen veya yalanlayan hemen hemen hiçbir açıklama duymadık.
ADAYLARIMIZDA HER TÜRLÜ PROJE VAR AMA FETÖ AÇIKLAMASI YOK
Milletvekili Mustafa Şahin'in açıklamalarının üzerinden neredeyse 6 ay geçti. Artık bıraktık Cemil Çelik'ten böyle bir açıklama gelmesini, adaylardan da tek bir açıklama duymadık. Şahin'i destekleyen ve reddeden bir açıklamanın gelmemesini hayli manidar buluyorum. “Paralel Yapıyla mücadele edeceğini söyleyen hiçbir aday çıkmadı.
MUSTAFA ŞAHİN'İN HEZEYANLARI MI?
Böyle bir açıklamanın gelmemesini oy kaygısı olarak yorumlamak da bizim “Köyün delisi” konumundaki birkaç kişiye düşüyor. Ya da Mustafa Şahin'in yaşadığı bazı hezeyanlar var ve bizim gibi “Köyün delisi” de bu hezeyanlara inanmış oluyor. Hezeyan da olsa birileri çıkıp “Yok böyle bir şey. Varsa mücadele etmeye hazırım” desin. Adaylar 'mücadele' edeceklerine dair sinyal vermeyerek üniversitede oy potansiyeli olan Fethullahçı yapı mensuplarının oylarına talip olduklarını da ortaya koymuş oluyorlar böylece.
ÇOK ŞEY İSTEMİYORUM…
Malatyalı biri olarak, bu ülkeye zerre zararı bulunan kişiyi yerme becerisini gösterecek aday istiyorum üniversitem için.
Üniversitemde, ülkeme hain değil hizmetkar yetiştirilmesini istiyorum.
Üniversitemde ülkeme ihanet eden değil, hizmet eden öğretim görevlisi istiyorum.
Üniversitemde, ülkesine ve milletine hayırlı insanların barınmasını istiyorum.
Üniversitemde, ülkemi ileriye taşıyacak ehil insanlar istiyorum.
Ve soruyorum: Çok mu şey istiyorum?