Gara Lastik (Cizlavet)
12 Haziran 2023, Pazartesi 13:16Sabah namazı henüz bitmiş, Teze Cami'den çıkan ayakkabıcı esnafı, sabah duası için çarşının ak sakallılarından Yemenici Mecit Efendiyi bekliyorlar. Sabah ayazı hepsinin içine işlese de kimsede en ufak bir rahatsızlık belirtisi yok. Az sonra camiden çıkan Mecit Efendi görünüyor. Tüm esnaf saygı içinde, Mecit Efendiyi selamladıktan sonra, Mecit Efendi çarşının girişinde durup sabah duasını ediyor ve herkese hayırlı işler diledikten sonra esnaflar, bismillah diyerek dükkanlarını açıyorlar.
Evet… Anladınız sanıyorum.
Kışın kar yağdığında kardan korunmak, baharda yağmurdan, selden korunmak için yerden 70- 80 cm yüksekliğinde yapılan 10-12 metrekare büyüklüğünde ahşaptan yapılmış, tahta darabalı salaş mekanlardan Yemenici Pazarından bahsediyorum…
İşte o yıllarda satış rekoru kıran bir ayakkabı markası vardı…
Siyah renkli, kokulu lastik bir ayakkabı…
Z kuşağı belki bilmeyebilir, ama onun haricindekilerin bildiği, tanıdığı, belki de kullandığı bir markaydı. Bu marka “Gislaved” idi, ama değişik söylenişiyle Cızlavet, soğuk kuyu, kara lastik, Ankara Lastiği hepsi aynı kapıya çıkardı…
Bu ayakkabıları giyenlerin işleri bir hayli zordu. Çünkü lastik ayakkabıların hepsi aynı makineden çıkmış, yani birbirinin aynıydı. Cami çıkışında, cenazede, misafirlikte lastikler birbirine karışır, herkes birbirinin ayakkabısını giyerdi. Malatyalılar bu karışıklığı önlemek için ne yapabiliriz diye kafa yordular ve sonunda bir formül buldular. Gızlaved lastiklerin herkesin kendi bildiği yerlerine çatı gopçası denen çıt çıtlar çaktırdılar. Herkes kendi gopçasının yerini ve adedini bildiği için bu karışıklık önlenmiş oldu.
Biraz da 1893 yılında İsveç’in Gislaved şehrinde araba lastikleri üretmeye başlayan bir kauçuk fabrikasından bahsedeyim…
Wilhelm ve Carl Gislow adında iki kardeş tarafından kurulan bu fabrika bir süre sonra atılan hurda lastik parçalarını üretime kazandırmak İçin bu lastiklerden ilkel bir ayakkabı yapmayı düşündüler. Maliyeti neredeyse sudan ucuz olan bu ayakkabıları sadece İsveç'te değil tüm Avrupa’da da sattılar.
Türkiye ise Gislaved markası ile 1930 yılında tanıştı ve çok sevdi. Kısa sürede tüm ülkede yaygınlaştı.
İkinci Dünya savaşından sonra Avrupa çok değişip ve geliştiği için bu basit ayakkabı artık önemini yitirmişti. Bu yüzden Gislow kardeşler ayakkabı üretimine son verdiler.
Türkiye’de ise taklit firmalar kurulup üretime son sürat devam edildi. Ta ki bugüne kadar…
…
Kara lastik, endüstri üretimi patlaması sonrasında, 80’lerde doğan ve giymekten sıkıldıkları ayakkabıyı ayda bir internet üzerinden verdikleri siparişle değiştiren “Y,” “Z” kuşakları için hiç bir şey ifade etmiyor. Yaşları 50’nin üzerinde olup hayatlarının başlangıcı köy veya kasabalarda geçen insanların büyük bölümü için ise çocukluklarının özlemi, edindiklerinde baş uçlarına koyarak gece yanında uyuyacak kadar kendilerini sevindiren ve kokusu hala hafızalarından silinmeyen bir bayram hediyesiydi.
Kara lastik, kırsalda yaşamış babaların ve annelerin bir zamanlar içinde yaşadıkları ve halen iliklerine kadar hissettikleri halde bir türlü çocuklarına ve torunlarına ifade edemedikleri yoksulluğun etkili bir anlatımı olarak zihinlerinde duruyor.
…
1900'lü yıllarda Gislaved giyen İsveç, bugün kişi başı 52.000 dolarlık geliriyle dünyanın en mutlu ve huzurlu ülkesi…
Biz ise gara lastiğe devam…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Abuzer
14-06-2023 09:47Adıyamanlıyım ama Malatya tarihini sizden öğreniyorum. Sağolun
Selahattin
12-06-2023 13:41Allah razı olsun