“Gazeteci Eleştirmeyecekse, Neden Var?”

Yeni nesil gazetecilik nedir?

Yönetici kimse, onun basın danışmanı gibi çalışacaksın.

Övgüden şarkı besteleyeceksin.

Yanlışları yazmayacaksın.

Soru sormayacaksın.

Eleştirirsen?

Hain olursun.

Muhalif olursun.

Fesat çıkarmakla suçlanırsın.

Çünkü gazetecinin işi artık gerçeği söylemek değil, yönetenlerin PR’ını yapmak.

Şehrin yolları delik deşik mi?

Görmeyeceksin.

Esnaf kepenk mi kapatıyor?

Duymayacaksın.

Vatandaş perişan mı?

Yazmayacaksın.

Senin manşetlerin belli:

•“Şehrimiz şaha kalkıyor!”

•“Belediye başkanından dev yatırım atağı!”

•“Yetkililerden halka müjde üstüne müjde!”

Yatırım mı?

Hizmet mi?

Sorunların çözümü mü?

Bunlar detay.

Önemli olan iyi görünmek.

Mesela…

Yol mu yapıldı?

Hemen yaz: “Büyük hizmet!”

Ama…

O yol yağmurda çöktü mü?

Sakın yazma!

Kaldırım mı yenilendi?

Hemen paylaş: “Şehre dev hizmet!”

Ama…

İki hafta sonra taşlar söküldü mü?

Görmezden gel!

Eğer gazeteci eleştirmeyecekse…

Ne iş yapar?

Gitsin, belediye bülteni hazırlasın.

Törenlerde fotoğraf çeksin.

Başkanın yanına oturup not tutsun.

Ama birine gazeteci diyorsanız…

O adam yanlışı yazacak.

Halkın sesini duyuracak.

Yönetenlere hesap soracak.

Gazeteci, muhalif olmak zorunda değil.

Ama muhatap olmak zorundadır.

Halk adına sormazsa…

Yöneticiyi rahatsız etmezse…

Gerçekleri yazmazsa…

Ona gazeteci değil, mikrofon tutan bir figüran derler.

Ve unutmayın…

Tarih, hep eleştirenleri yazdı.

Dalkavukları değil.

Kalın sağlıcakla