Gazze'de Ateşkes Zaferdir...
20 Ocak 2025, Pazartesi 08:38Son yüzyılın en dramatik sahnelerine tanıklık eden Gazze, direnişi ve insanlık onurunu temsil eden bir zaferin simgesi haline geldi. Tarih, 50 bine yakın insanın hayatını kaybettiği, şehirlerin yerle bir olduğu, ancak Filistin halkının asla diz çökmediği bir mücadeleyi yazacak. Direniş, sadece Gazze’yi değil, tüm insanlık vicdanını savundu. Sonuçta teslim olan, Siyonist yapı ve onu destekleyen Amerika oldu.
Amerika'nın ve İsrail'in diz çöküşünü ve bu zaferi görmezden gelenlerin gerekçeleri birkaç kategoriye ayrılır;
1. Rahatsızlık Duyanlar: Siyonist yapının direniş karşısında yenilmesinden rahatsız olanlar.
2. İmkânsızı Düşünenler: Amerika’nın tam desteğini alan, teknolojik ve askeri açıdan üstün bir orduya karşı zaferin mümkün olmadığına inananlar.
3. Yanıltıcı Kriterler: Gazze’ye yapılan insanlık suçlarını ve yıkımı göz önünde bulundurarak zaferi küçümseyenler.
Oysa bu gerekçeler, savaşın başında Siyonist yapı ordusu ve Amerika tarafından açıklanan hedeflerin başarısızlığı karşısında tamamen çürümüştür.
Siyonist Yapının Başarısız Hedefleri:
Netanyahu ve destekçileri, savaşın başlangıcında üç ana hedef belirlemişti;
1. Hamas’ı yok etmek: Kassam Tugayları ve Kudüs Seriyyeleri’ni tamamen ortadan kaldırmak istediler, ancak direniş hem askeri hem de psikolojik olarak gücünü kanıtladı.
2. Esirleri zorla serbest bırakmak: Direnişin kontrolündeki esirler, yapılan tüm girişimlere rağmen kurtarılamadı.
3. Filistinlileri göç ettirmek: Yüzbinlerce kişiyi Sina’ya sürgün etmeyi hedeflediler, ancak halk topraklarını terk etmedi.
Siyonist ordunun tek başarısı, insanlık tarihinin gördüğü en acımasız soykırım ve yıkımlardan birini gerçekleştirmek oldu. Ancak bu, bir zafer olarak değil, bir utanç vesikası olarak tarihe geçti.
Gazze’nin Zaferi, İnsanlığın Zaferi:
19 Ocak 2025 tarihi, Netanyahu ve Biden’ın askeri ve siyasi yenilgisini tescilleyen bir dönüm noktasıdır. Bu, Gazze’nin yalnızca direnişiyle değil, aynı zamanda ahlak ve iman gücüyle kazandığı bir zaferdir. Direnişin dayattığı anlaşma, Filistin’in haklı davasının bir zaferi olarak tarih kitaplarında yerini alacaktır.
Netanyahu ve destekçileri, Trump’ın da baskısıyla bu anlaşmayı imzalamak zorunda kalmıştır. Bu, yalnızca onların yenilgisi değil, Filistin halkının tarihi bir tokadıdır. Bu anlaşma, Ortadoğu haritasını değiştirme hayallerini boşa çıkarmış, Amerikan-Siyonist hegemonyasının çöküşünü hızlandırmıştır.
Direnişin Mesajı; Zafer Onurumuzdur.
Bu zafer, sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın zaferidir. Çünkü direniş, adaletin, onurun ve insan haklarının simgesidir. Filistin halkı, bu zaferle birlikte yalnızca Siyonist yapıyı değil, dünyaya sessiz kalan tüm güçleri de ahlaki bir sorgulamanın içine çekmiştir.
Netanyahu’nun imzaladığı anlaşma, Filistin halkının zafer işaretlerini kaldırması için güçlü bir gerekçedir. Bu zafer, sadece Gazze’nin değil, direnişin, halkın ve insanlığın zaferidir. Tarih bu günü, adaletin ve onurun galip geldiği gün olarak yazacaktır.
Şam’ın düştüğü gün biliyorduk ki Gazze'de de durum değişecektir. Çünkü Kudüs'ün özgürlüğü Şam’ın özgürlüğündedir. Şam özgür olursa Ortadoğu özgür olur. Şam düşerse Ortadoğu mezarlık olur.
Kutlu olsun Gazze’nin zaferi. Ölenlerimiz, cennette nimetler içerisinde, kalanlarımız, yıkılmış da olsa Gazze’nin özgür sokaklarında. Ne vatanlarını, ne de namuslarını düşmana çiğnetmedi bir avuç müslüman!. Siyonizm mağlup, onlar galip geldi. Elbette ki bu bir zaferdir ve zafer inananlarındır...
Fi Emanillah.
Ebuzer AYDIN
"Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni"