dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    38.32
  • EURO
    43.77
  • ALTIN
    4105.0
  • BIST
    9.358
  • BTC
    92349.288$

Geçmiş Olsun

24 Nisan 2025, Perşembe 19:29
Geçmiş Olsun

Daha önce yazmıştım.
İstanbul depremi için maddi manevi sebepler tamam diye.
Ben kahin veya gaybı bilen değilim. Haddim değil.
Kuran ve sünnet ışığında ve asrın tefsiri risale i nur dan istifade ile gördüğüm, hissettiğim.
İslama hizmet etmeye gayret eden bir müsbet hükümete rağmen maddenin ve menfatin önde olması ile kanaatsızlık,şükürsüzlük ve ahlak edeb yoksunu, idealsiz, boş, anı yaşayan, idealsiz bir gençlik had safhada.
Kuran'da zikredilen asi kavimlerin başına gelen musibet ve belalar hikaye değil, ikaz. Anlayana.
Çok şükür can mal kaybı olmadı.
Tam bir panik oldu.
Medya çok bilmiş deprem Prof larının salt yorumlarıyla dolu.
Manevi ciheti gören yok.
İşte yıllar önce İzmir depremi vesilesiyle yazılan, el an geçerli risale i nur dan izahını okuyalım.
Ondördüncü Söz'ün Zeyli 
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اِذَا زُلْزِلَتِ الْاَرْضُ زِلْزَالَهَا ٭ وَاَخْرَجَتِ الْاَرْضُ اَثْقَالَهَا ٭ وَ قَالَ الْاِنْسَانُ مَالَهَا ٭ يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ اَخْبَارَهَا ٭ بِاَنَّ رَبَّكَ اَوْحٰى لَهَا ٭ الخ
   Şu sure kat'iyyen ifade ediyor ki: Küre-i Arz, hareket ve zelzelesinde vahy ve ilhama mazhar olarak emir tahtında depreniyor. Bazen de titriyor.

 Üçüncü Sual: 
   Bazı eşhasın hatasından gelen bu musibet bir derece memlekette umumî şekle girmesinin sebebi nedir?
   Elcevab: 
   Umumî musibet, ekseriyetin hatasından ileri gelmesi cihetiyle; ekser nâsın o zalim eşhasın harekâtına fiilen veya iltizamen veya iltihaken taraftar olmasıyla manen iştirak eder, musibet-i âmmeye sebebiyet verir.
    Dördüncü Sual: 
   Madem bu zelzele musibeti, hataların neticesi ve keffaretü'z-zünubdur. Masumların ve hatasızların o musibet içinde yanması nedendir? Adaletullah nasıl müsaade eder?
   Yine manevî canibden elcevab: 
   Bu mes'ele sırr-ı kadere taalluk ettiği için, Risale-i Kader'e havale edip yalnız burada bu kadar denildi:
وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُص۪يبَنَّ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَٓاصَّةً
Yani: "Bir bela, bir musibetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız zalimlere mahsus kalmayıp masumları da yakar."
   Şu âyetin sırrı şudur ki: Bu dünya bir meydan-ı tecrübe ve imtihandır ve dâr-ı teklif ve mücahededir. İmtihan ve teklif iktiza ederler ki, hakikatlar perdeli kalıp, tâ müsabaka ve mücahede ile Ebubekirler a'lâ-yı illiyyîne çıksınlar ve Ebucehiller esfel-i safilîne girsinler. Eğer masumlar böyle musibetlerde sağlam kalsaydılar, Ebucehiller aynen Ebubekirler gibi teslim olup, mücahede ile manevî terakki kapısı kapanacaktı ve sırr-ı teklif bozulacaktı.
   Madem mazlum, zalim ile beraber musibete düşmek, hikmet-i İlahîce lâzım geliyor. Acaba o bîçare mazlumların rahmet ve adaletten hisseleri nedir?    Bu suale karşı cevaben denildi ki: O musibetteki gazab ve hiddet içinde onlara bir rahmet cilvesi var. Çünki o masumların fâni malları, onların hakkında sadaka olup, bâki bir mal hükmüne geçtiği gibi, fâni hayatları dahi bir bâki hayatı kazandıracak derecede bir nevi şehadet hükmünde olarak, nisbeten az ve muvakkat bir meşakkat ve azabdan büyük ve daimî bir kazancı kazandıran bu zelzele, onlar hakkında ayn-ı gazab içinde bir rahmettir.

(Ondördüncü Söz/14.Sözün Zeyli/3.Sual)
Sözler - 172

Feteemmel.
Ders ve ibret almak duasıyla.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.