“Gezici Reis Çelik” MUFF Başkanlığını yapacak!..

“PSİKODELİ” BİR TOPLUMDAN “OSMANLI” RUHU NASIL ÇIKTI?
Toplum olarak dizi ve sinemalardan en çok etkilenenlerin başında geliyoruz. Maalesef okuyan bir toplum değiliz. O sebepten “Genel kültürümüzü” dizi ve sinemalardan alırız. Bunun bir çok örneğini verebilirim. Mesela ülkemizde “racon kesen” nesil “Deli yürek” dizisiyle başlamış ve “Kurtlar Vadisi” dizisiyle ile “psikodeli” kurallarda zirve yapmıştır. Hem mesela; geçen sezon reyting rekorları kıran “Diriliş Ertuğrul”, “Payitaht Abdulhamid” ve “Kut'ul Amare” dizileri; insanımızın milli duygularını galeyana getirerek “Osmanlı”  merakını netice vermiştir. Diyeceğim o ki; şu anda ekonomik travma geçirmemizin en büyük sebebi, toplum olarak “san'at”, “ziraat” ve “ticarete” önem vermeyişimizdir. Toplumsal olan bu handikap; mezkur “teşhis” üzerine yapılacak dizilerle ıslah edilebilir.

MALATYA FİLM FESTİVALİ NE İŞE YARAR?
Geçtiğimiz günlerde, Batman ilimizin sınırları içerisinde bulunan “Hasankeyf” ilçesini dünyaya tanıtan ve yüzlerce tiyatrocu yetiştiren bir “üstat” ile seyahat etme imkanım oldu. Kendilerine her yıl büyük bir bütçe ayırarak yapılan Malatya film festivalini  sordum.  Tatmin edici bir cevabı ümit ettiğim sualime  “Her ilin eğlenceye ihtiyacı olduğu gibi; Malatya'nın da ihtiyacı vardır” şeklinde cevap geldi. Halbuki “dekolteli” bayanların ve “sosyal demokrat” kültürün hakim olduğu bir festival(!); Malatya'nın dokusu ile uyuşmamaktadır. “MUFF Malatya'nın tanıtımı için önem arz ediyor” diyenlerin cevabı; “kamuda tasarrufa” en ziyade ihtiyacımız olduğu şu dönemde, “gerçeği” manipüle ve kamufle etmekten başka bir şey değildir.

“GEZİCİ REİS ÇELİK” MUFF'UN JÜRİ BAŞKANLIĞINI YAPACAK!..
9-15 Kasım 2018 tarihleri arasında düzenlenecek 8. Malatya Uluslararası Film Festivali'nin “Ulusal Uzun Metraj Yarışma Bölümünün” jüri başkanlığına seçilen Reis Çelik hakkında bir araştırma yapayım dedim. FETÖ'nün baş mimarı olduğu iddia edilen gezi olayları hakkında13 kurum ve 752 kişinin imza ettiği bir basın açıklaması ile karşılaştım. Reis Çelik'in de bizzat adının geçtiği o açıklamayı; olduğu gibi aktarıyorum:

“Gezi Parkı ve sonrasında tüm yurtta devam eden eylemlerle ilgili sinemacılar bir basın açıklaması yayınladı:

''Biz bu ülkenin sinemacıları, sanatçıları ve yazarları olarak, kendini Türkiye'nin önde gelen, tarafsız medya kuruluşları olarak tanımlayan, başta NTV, CNN Türk, Habertürk, Kanal D, ATV, Star, Show TV ve TRT olmak üzere tüm ana akım televizyon kanallarının ve başta Star, Sabah ve Habertürk olmak üzere bazı gazetelerin, Gezi Parkı Direnişi'yle başlayan süreçte, tarafsız haber ilkelerini hiçe sayan sansürcü ve yanlı tutumlarını kınıyoruz.” 

“Gezi Parkı Direnişi ve ülkenin dört bir yanında yapılan protestolar, gün geçtikçe varlığını perçinleyen baskı düzenine karşı, Türkiye ve dünyada yaşanan bir uyanışı simgeleyen, hiçbir siyasi partiye bağlı olmayan ve gücünü halkın ortak bilincinden alan eylemlerdir. Tamamen barışçıl bir çerçevede gerçekleştirilen bu eylemlere katılanların ortak amacı özgürce yaşama hakkına, yaşadıkları coğrafyaya, kent ve çevre bilincine sahip çıkmaktır.” 

“Ana akım medya kuruluşlarının, hem bu harekete, hem de polisin bu hareketi bastırmak için uyguladığı, zaman zaman cana kasteden, kışkırtıcı ve saldırgan tutumuna neredeyse hiç denebilecek kadar az, siyaset ve sermaye erklerinin gözüne batmamaya çalışacak şekilde yer veren yayınlarını hayret ve üzüntü içerisinde izledik. Ancak medyanın bu yok sayan tutumu, görüldüğü üzere direnişi küçümseyen ve yozlaştırmaya çalışanların niyetlerini Türkiye ve dünyada deşifre etmekten başka bir işe yaramadı.”

“İlgili yayın kuruluşlarını, bir an evvel içinde bulundukları tarihi aymazlıktan vazgeçerek, tarafsız haber ilkelerini gözeten bir yayın yapmaya, demokratik ve özgür bir medya oluşumuna katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Yaşanan tarihi bir süreçtir, bağımsız bir medya hepimize güven ve özgürlük verecektir. Bizler, bu sürecin tanığı olmaya devam edeceğiz.”

BAY KARABULUT'UN “İŞİ ÇOK ZOR”
Turgut Özal Üniversitesine atanan yeni rektörümüz Aysun Bay Karabulut'un işi çok zor. Çünkü yeni açılan bu üniversitenin hiç bir şeyi oturmuş değil. Karabulut ailesinin üniversitede 7/24 değil 7/25 çalışması lazım ki; sistem otursun. Fakat şartlar ne olursa olsun;  beklentilerden ötürü Aysun Bay Karabulut, bu “işi” başarmak zorunda.

İNSANA DOKUNMAYI “GANİMET” BİLEN BAŞKAN...
Yeşilyurt Belediyesi “sosyal belediyecilik” anlayışında sınır tanımıyor. “Keşke”, “Baştacı”, “Hoş geldin bebek” gibi onlarca projenin yanı sıra “Yeşilyurt Gurbet Değil” projesiyle de tam 3 Bin 700 aile ziyaret edilmiş. Bire bir insanımıza dokunulan bu projelerden; Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, oldukça memnun görünüyor.

GÜNÜMÜZÜN MESCİD-İ DIRAR “MÜNAFIKLARI”
(Akşam gazetesindeki köşe yazım)

Müslümanlara; İslamiyet'le alakası olmayan şeyler varmış gibi göstererek, inançlarını bozmaya çalışan şer güçlerin varlığını, hemen hepimiz gördük veya duyduk. Şer güçler kelimesinin bir paranoyanın ürünü olduğunu söyleyenler de var. Ancak bunun bir paranoya olmadığını, Müslümanların inançlarını boz ve yönet mantığıyla hareket eden bir gücün veya güçler topluluğunun hummalı bir faaliyeti olduğunu kimse inkar edemez. Bu olaylar bugün olduğu gibi geçmişte de yaşanmıştır. İslam tarihini okuyanların iyi hatırlayacakları Mescid-i Dırar hadisesi konumuza ışık tutmaktadır. Olay şu şekilde gerçekleşmişti:

Detaylar http://muratcetin.org/genel/aglayarak-aldatan-mescid-i-dirarcilar/#more-118