Giderek artan kutuplaşmanın gölgesinde birbirimizi anlamak

Siyasi Partiler, Meslek Odaları, Sendikalar ve Sivil Toplum Kuruluşları; ülkemizdeki temel sorunlarımıza yönelik ortak çözüm yollarını bulmak için bir araya gelerek, konular üzerinde bütün hassasiyetleri göz önüne alarak sıkıntılı noktaları aşmak için birlikte çözümler üretmelidirler.

 Maalesef bu anlayışı meydana getiremediğimiz gibi her geçen günde birbirimizden hızla uzaklaşmaktayız. Her grup özellikle de siyasi partilerimiz kendi çözümlerini diğerlerine dayatmaya çalıştığından toplumsal kesimlerdeki kutuplaşma giderek artmaktadır.

Örneğin Anayasa konusunda geçmişte yapılan çalışmalarda; toplumsal mutabakat yerine mecliste beşte üç çoğunluğu bulunca referanduma götürmeyi çözüm görenler, toplumsal kutuplaşmayı daha da artırmışlardır. Referandum sonuçları toplumun bir kesimini memnun etmişken diğer bir kesimi de mutsuz etmiştir. Böyle bir sonuç ülkemizdeki sorunların her geçen gün hem ağırlaşmasına, hem de birbirimizden uzaklaşmaya ve toplumsal çatışmaların meydana gelmesine sebep olmuştur.

“Benim Anayasam”, “Senin Anayasan”, “Onların Anayasası” olmaz. Anayasa konusunda yapılacak çalışmalarda, toplumun tüm kesimlerinin benimseyeceği ve herkesin “Benim Anayasam” diyeceği bir sonuç için bir araya gelinmelidir. Amaç tüm vatandaşların mutluluğu olmalıdır.

Ülkemizdeki tüm kesimleri ilgilendiren temel sorunlarımızın başında; Anayasa, Dış Politika, Eğitim, İşsizlik ve insan kaynaklarımızın doğru planlanması, Hayat Pahalılığı, Güvenlik Sorunu, Güneyden ve Batıdan kuşatılmışlık, Irak, Suriye ve Afgan Ülkeleri başta olmak üzere göç ve İklim Değişikliği… v.b. gelmektedir. Bu sorunlarımızı birbirimizi ikna ederek toplumsal mutabakat içinde çözümler bulursak başarabiliriz.

 Burada Yasama Meclisimize (TBMM) önemli görevler düşmektedir. Yukarıda sıraladığımız temel sorunlarımıza çözümüne yönelik yapılan çalışmaların her safhası toplumla paylaşmalı, sıkıntılı konuların aşılması için sorunlu noktalar daha geniş kitlelerle tartışılmalı ve hepimizin kabul edebileceği sonuca vardırılmalıdır. Yani meclisimizden alınan kararların toplumun tüm kesimlerince kabul görmesi temel ilke olmadır. Bunun içinde milletvekillerimizin; milletin taleplerini ön plana alarak, meclis çatısı altında birbirlerini ikna ederek yasaların çıkmasına katkı sunmaları temel hizmet anlayışı olmalıdır.  TBMM nasıl çalışma iç tüzüğüne uygun olarak çalışmalarına özen gösterip ortak aklı kullanıyorlarsa, yasaların çıkmasında da toplum işleyişinin sağlıklı çalışması içinde ortak aklı oluşturmalarında büyük yararlar sağlanacaktır.

 Siyasi Partilerimiz de; meclisimizden çıkan yasaları en iyi biçimde ve hangi kadrolarıyla uygulayacaklarına yönelik politikalar ortaya koyarak Yürütme (Hükümet) görevine talip olmak için hizmet yarışında olmalarıdır.

 
Bilgin AKBAL