Girişimci Üniversite olmadık ama!..
23 Ekim 2013, Çarşamba 09:59Türkiye'nin En Girişimci ve Yenilikçi Üniversiteleri sıralamasına girmeyi başaramayan Malatya İnönü Üniversitesi, “Girişimcilik” adına önemli bir işe imza atarak, geçtiğimiz hafta Türkiye'nin gündemine oturmayı (!) başardı. Rektör Cemil Çelik'in kızının öğretim üyesi olmaya hak kazanması, taraflı tarafsız hemen herkesin dilindeydi. Malatya'ya özel yayın yapan bir internet sitesinde yayınlanan haberin ardından ulusal medyanın da ilgisini çeken habere göre Malatya İnönü Üniversitesi'ne alınacak öğretim üyeliği için başvuran tek aday sınavı kazanmıştı. Tek kişilik sınav elbette ilgi çeken bir haberdir. Ancak bu tek kişilik sınavın rektör Cemil Çelik'in kızıyla yapılıyor olması daha büyük ilgiyi de beraberinde getirir.
Ülkemizde buna benzer işler daha önce de çeşitli kurum veya kuruluşta yaşanmıştı. Birçok kurum ve kuruluşun yönetici veya söz sahibi kişilerinin yakınları böyle sınavlara girmiş hatta sınava bile girmeden sadece dayıları (!) olduğu için işe alınan insanlarla ilgili haberler görmüştük.
Sadece bir dönem için üniversiteye rektör seçildiğini ikinci dönemde aday olmayacağını açıklayan sayın Cemil Çelik'in ikinci döneme dair yatırımları ve ardından gelen ikinci dönemi bir hayli sert rüzgarların esmesini de beraberinde getirmişti. Sayın Çelik, Malatya İnönü Üniversitesi'ni o kadar çok sevmiş ki bir dönemi kendine yeterli görmeyerek ikinci dönemini yaşamaya başlamıştı. Çelik'in ikinci döneminin en önemli icraatları arasına giren rakip öğretim üyelerini bezdirme politikaları işe yaramış ardından istifalar gelmiş ve üniversitede muhalefet edecek öğretim üyesi yok denecek kadar azalmıştı. Muhaliflerin azalmasıyla başlayan süreç yandaşların artmasıyla devam ederken, sayın Çelik'in kızının tek kişilik sınava girmesi yandaş sınıfına bir kişinin daha ilave edilmesine sebep oldu.
Alınacak öğretim üyesiyle ilgili bir ilanın yayınlanması, ilanın ardından 1 kişi haricinde kimsenin müracaat etmesi ve bu 1 kişinin sınavı kazanmasının yasalar ve yönetmelik açısından hiçbir sakıncası yok. Yine de herhangi bir kurumun başında bulunan kişinin yakınlarının böyle bir işe talip olmalarını ahlaki bulmayanların da var olduğunu akıllardan çıkarmamak gerekir. İş ne olursa olsun yönetici konumundaki bir kişinin alt kadrolara personel alınırken yakınlarını işin dışında tutmaya çalışmaları gerekir. Fırtınalı bir yönetim sergilenirken ve tartışmalı bazı kararlar varken, bir yakının bu kadar dikkat çekecek bir şekilde işe alınıyor olması fırtınanın dozunu birkaç kademe daha artırır.
Şahsa özel bir sınavla öğretim üyesi olmaya hak kazanan Elif Çelik'in girişimcilik konusunda birçok insana fark atması takdirle(!) karşılandı. Elif Çelik, babasının yönettiği üniversitenin “Türkiye'nin en girişimci ve Yenilikçi 50 Üniversitesi” arasına girememiş olmasına bir hayli içerlemiş olacak ki böyle bir işe imza attı. Kendisinden başka hiç kimsenin müracaat etmediği sınavda başarılı olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayan Elif Çelik'in “Girişimcilik” adına olumlu bir adım attığını görüyoruz. Tek kişilik sınavın tek kişilik birincisi Elif Çelik'in bu başarısı her halde babasını bir hayli sevindirmiştir. Medyaya yansıyan şekliyle, ALES puanı 70, Lisans Mezuniyet notu 68, Yabancı Dil puanı 86.25, giriş puan notu 95 ve toplam puanı 78.52 olan Elif Çelik'in hayatının bundan sonraki bölümü bir hayli renkli geçeceğe benziyor. Girdiği tek kişilik sınavda elde ettiği başarı, ülke çapındaki ünü de beraberinde getirdi. Ulusal medyanın konuya eğilme biçimi de göz önüne alınınca Elif Çelik'e bundan sonraki hayatında başarılar diliyoruz.