HALEP ORADAYSA ARŞIN BURADA
25 Ekim 2014, Cumartesi 06:0212 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde, Ak Partinin kuruluşundan bu yana yapılan dokuz seçimde iktidarı destekleyen Malatya halkı, yine 12 yıldır partisinin teşkilatından, vekillerinden ve belediye başkanlarından da şikayetçi olmuştur.
Peki neden hem Ak Partiye oy veriyorlar, hem de sürekli şikayetçi oluyorlar?
Bunun iki sebebi vardır:
Birincisi, bu halkın kahhar ekseriyeti Ak Partilidir ve Ak Partiyi benimsemiştir.
İkincisi ise, kasap sevdiği postu ayaklar misali, halkımız aşığı olduğu ve alternatifsiz gördüğüAk Partiye oyunu verirken karşılık bulmasını istiyor. Dolayısıyla eleştirisi ve şikayeti, muhalif olmak değil, partisinin daha iyi olması içindir. Bunca eleştiri ve şikayetlere rağmen yine Ak Partiyi destekliyorsa sebep budur. Eğer böyle olmasaydı Ak Parti bir sonraki seçimde oyunu azaltmış olacaktı. Oysa Malatya'da her seçimde oyunu arttırmıştır. Daha da ileriye gidecekolursak, en aşırı ve acımasız eleştiriyi yapan vatandaşa; oyunu kime verdiğini sorduğunda, Ak Parti cevabını alırsın.
Bende bugün bu kabilden sadece bir konuya işaret edeceğim. Umarım muhatapların hoşuna gitmediği için beni yaftalayıp bir yapıya dahil etmezler. Çünkü emelleri farklı olanlarınbaşkalarını ötekileştirdiklerini, sağlamlara kalıp aradıklarını, ellerinde çamurla bekledikleriniiyi bilirler!... O zaman da açarım bayramlık ağzımı, kara kutudaki her şeyi dökerim kaleme!
Birileri diyebilir ki; hani senin kaleminle bir ahdin vardı! Doğru bildiklerini yazmazsan kolunla beraber kırıp atacağını söylemiştin! Evet doğrudur, sözleşmem ölünceye kadardır.Ancak her doğru, her zaman ve zeminde herkes ile paylaşılmayabilir ve herkese söylenmeyebilir. Doğrunun zamanını beklersin! Yada daha etkili olacağı zemini ararsın!
Halkımızın Ak Partiye aşık olmasının altındaki Leyla hiç şüphesiz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Gönüllerin padişahına herkes ilanı aşkta bulunmuştur. Bir seçim öncesinde gelip maşuklarını coşturması bile oyların Ak Partiye gitmesine yeterlidir. O'nun Malatya'ya gelmesi, onlarla buluşma ihtimali bile bu millette sevda olmuştur.
10 Ekim günü ilk kez Malatya'ya gelen Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu'nun karşılanması hepimizi hayal kırıklığına uğratmıştır. Aslında aynı zamanda da ders vermiştir. Yıllardır Recep Tayyip Erdoğan'ın sermayesinden yiyen teşkilat bu sefer sınıfta kalmış ve kralın çıplak olduğu görülmüştür. Sayın Davutoğlu, Malatya'yı öncelikli ziyaret edeceği iller arasına koyup gelirken, gel gör ki basiretsiz idarecilerimiz bu geliş sebebini bile idrakedememişlerdir. Kamuoyunda bir başbakan mı yoksa sıradan biri mi geliyor belli olmamıştır.
Ama dünyalar güzeli Başbakanımız, herşeye rağmen Malatya'yı sözleriyle öyle onure etmiştir ki, karşısında hepimizin boynu bükülmüştür. Ben bile sayın Başbakanıma bir dosyaverecekken, olanlara rağmen Malatya'yı anlatması karşısında dosyamı taktim etmeye vallahi utanmışımdır. O'nu üzmek istememişimdir.
Bir Başbakan böyle karşılanmaz ve karşılanamaz! Kimse kendisine bahane üretmesin. Başbakanımıza da, Malatyamıza da, halkımıza da yazık edilmiştir. Başbakanımız, halka hitap ederken karşısında onbinlerce insanı görseydi, Recep Tayyip Erdoğan'ın mitinglerinin yarısı kadar insan olsaydı kötü mü olurdu! Neden Sayın Davutoğlu Malatya'ya öncelik vererekgelmiştir? Bu teşkilatı tebrik etmek için mi? Başarılarını anlatmak için mi? Siz bizim velinimetimizsiniz, iyiki de varsınız, yoksa biz Malatya'dan oy alamazdık! demek için mi? En çok oy alınan, miting alanlarını dolduran illere önce gidilir ki, genel başkanın değişmesiylePartinin rüzgarının kesilmediği kamuoyuna verilsin!.... Ama teşkilata göre, Sayın Başbakanımız tesisleri açmaya gelmiş, gelmişken de oradaki birkaç kişiye birşeyler söyleyeyim demiştir herhalde!... Basiretsizliğin bu kadarına da pes doğrusu! Buna rağmen Başbakanımız, bizimle ilgili söyledikleriyle ve Malatya ile ilgili vaadleriyle bizi mahçup etmiştir.
Bunun için yıllardır ellerini arkasına bağlayıp hiçbir şey yapmadan belediyelerin çoğunu alan,meclise bire beş vekil gönderen Malatya'nın başarısını il teşkilatımız, kendilerinin başarısıymış gibi yansıtmaya çalışırken, bu sefer yemedi, halk dedi ki; Durun bakalım beyler! Siz kimsiniz? Siz varsanız biz yokuz! Hadi buyurun miting meydanını doldurun bakalım!...Onlarda meydanı değil, ağızlarını doldurarak basın açıklamalarında geçmişte meydanlara yüzbinleri topladıklarını söylediler. Bizim burada da “Guley were tüya” derler!...
Bundan önceki seçimlerde da halk zaman zaman çileden çıkıp, seçim meydanlarında dolaşan zerzevatlara çıkışarak dışarıya çıkmayın ve seçim meydanlarında gezmeyin! Sizler gezdikçeoylarımız azalıyor oylarımız! deyip eleştiri oklarını teşkilat yetkililerine ve bazı milletvekillerine çeviriyorlardı. Bendeniz bu tür yüzlerce olaya şahidim. Gözleri kan çanağına dönmüş, televizyonumuzu adeta basmaya geldiğini sandığımız insanlar bu sözleri sarf edip, içlerini rahatlatıp geri gidiyorlardı. O günlerde de “kol kırılır yen içerisinde kalır” misali örter, teskin etmeye çalışırdık. Ama bugün kol değil, her tarafımız kırık. Yen içerisinde kalacak kol yok ki!
Bugün il teşkilatımız, ilk sınavında sıfır almış ve sınıfta kalmıştır. İlk diyorum çünkü Recep Tayyip Erdoğan'lı dönemi tamamen ayırıyorum. Oysa daha birkaç ay öncesinin havasıyla vesermayesiyle eskiden toplanan sayının en az yarısını toplayabilirlerdi. Ama kimin umurunda! Hazırlıklara bakınca Başbakan geliyor, miting hazırlığı yapılıyor. Her tarafta “Hoş geldiniz Sayın Başbakanım” altına Ebuzer AYDIN, pardon bilmem kim?!... Yüzlerce trilyona mal olmuş onlarca tesisin açılışı yapılıyor. Fakat gelenler parmak ucuyla sayılabiliyor! Daha birkaç gün öncesinde bir kaçtane sanatçı müsveddesi için toplanan sayı, Başbakanımızın mitingine gelenlerin on katı!... En yüksek rakamı veren dört bin diyor. Bununda en az bin beş yüzü resmi görevli ve kolluk kuvvetleri, gerisini siz düşünün!
İşin sonunda da sıkılmadan bozulmadan bu bir açılış töreniydi ama yine de iyi katılım oldu. Başabakanımız memnun ayrıldı diyorlar!... Ne yapsın Başbakanım, sizin düştüğünüz duruma mı düşsün?
Deve kuşuna uç demişler. Demiş ki, ben deveyim. O zaman yük taşı demişler. Bu seferde ben kuşum demiş. Şimdi bu millet sizin hangi tarafınıza inansın? Eskiden Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan gelirken toplanan yüz binlerin sizlerin toplamadığı bugün tespit edildi mi?Haydi kendinize güveniniz varsa bir miting yapında bu memlekette bin kişiyi toplayın! Bugün iki bin kişiyi toplayamayanlar, yine eskiye atfen, geçmişte yüz binleri toplayan bizdik deyip “iflas eden tüccar eski defterleri karıştırır” misali kendilerine pay çıkarmaya çalışıyorlar.
Bu millet, devletini, milletini, partisini ve yeni Başbakanını Sayın Ahmet Davutoğlu'nu çokseviyor. Ama tepki olsun diye miting meydanına gitmemiştir. Bu size ders olsun demiştir. Ama olmamış gibi! Yada bu millete öyle yutturacağınızı sanıyorsunuz!.
Adamın biri, balkon anahtarını kesmeye çalışan hırsızı görünce, ne yapıyorsun orda? diye seslenmiş.
Hırsız; keman çalıyorum demiş.
Adam; benim bildiğim kemanın sesi olur deyince,
Hırsız; bu kemanın sesi yarın çıkar demiş.
Merak etmeyin, bu tepkinin de sesi yarın çıkar!...
Fi Emanillah…
Ebuzer AYDIN
“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”