Hırsız İçerideyken Kapıyı Kilitlemek

Esenlik’in malları geri alınmış! Büyük başarı! Malatya Büyükşehir Belediyesi kendini alkışlasın.
Ama bir saniye… Bu malları zararına satanlar nerede?

Hâlâ koltuklarında mı? Evet!
Terfi mi ettiler? O da oldu!
İhale işlerini yapanlar ne yapıyor? Yeni ihaleleri hazırlıyor!

Şimdi bizden ne bekliyorsunuz? Bravo mu diyelim? Tebrikler mi edelim?

Bakın kardeşim, bir dükkânı soyan adam yakalanır, hapse atılır. Ama burada olan şu: Dükkânı soyan adam, dükkânın başına müdür yapılmış!

Bu kadar basit…

Belediye çıkmış diyor ki: “Esenlik’in mallarını geri aldık.”
Peki güzel kardeşim, bu malları zararına satanların yakasına ne yaptınız?

İşte burası sessizlik…

Neymiş? Zararın neresinden dönülse kârmış.
Ama dönülen yolun başında aynı isimler olursa, o zarar tekrar yaşanmaz mı?

Şimdi buradan soruyorum:
Bu düzen böyle devam edecek mi?
Yoksa Malatya, aynı masalları dinleyip, aynı rüyaları mı görecek?

Cevabı biliyoruz.
Ama biz unutmadık…
Siz de unutmayın!

Hazır Proje, Hazır Başarı, Hazır Alkış!

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, büyük müjdeyi verdi! Malatya’ya dev bir Spor Köyü kazandırılıyor! Basketbol sahaları, yürüyüş yolları, futbol sahaları… Muhteşem bir yatırım! Büyük bir hizmet!

Peki bu müjdeyi duyunca, bu projeyi kimin hayata geçirdiğini düşünen oldu mu?

Ufak bir hatırlatma yapalım: Bu projenin fikir babası Adil Gevrek’ti. En büyük destekçisi de Öznur Çalık’tı. Hatta projenin ismini bile Öznur Çalık koymuştu.

Ama Malatya’da emek veren değil, son anda projeye dahil olan alkışlanır.

Şimdi sıkı durun…
Bu büyük hizmetin finansmanı nereden karşılanıyor dersiniz? Belediye kasasından mı? Hayır. Spor Toto ve Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından karşılanıyor.

Yani?
Belediye bir kuruş harcamıyor, ama “Biz yaptık!” diyor.

Tam Malatya usulü…

Yetmedi… Belediye şimdi de Adli Tıp Kurumu’na tahsis edilen 27 dönümlük alanı Spor Köyü’ne kattık diye büyük bir başarı hikayesi anlatıyor.

Sanki projeyi sıfırdan yazmışlar gibi.

Sanki parayı kendi cebinden harcamışlar gibi.

Sanki bu işin başındaki isimler hiç olmamış gibi.

Malatya’da yıllardır aynı oyun sahneleniyor. Projeyi üreten unutulur, son açıklamayı yapan alkışlanır.

Ama asıl mesele ne biliyor musunuz?
Bu oyunu izleyenlerin artık şaşırmaması…

İşte en büyük kayıp bu.

Ali Bakan’ın A Takımı: Akraba Partisi mi, AK Parti mi?

Ali Bakan, AK Parti Malatya İl Başkanı olarak atandı. Ama nasıl bir başkan?

Teşkilat kurdu mu? Kurdu.
Daha doğrusu, kendisine kurdurdular.

Çünkü ortada Ali Bakan’ın iradesiyle şekillenmiş bir teşkilat yok. Belli ki birileri listeyi hazırlamış, önüne koymuş, “Bunu onayla” demiş. O da imza atmış.

Şimdi etrafına bir bakıyoruz… Kim var bu teşkilatta?

Mahallesinde sözü geçen bir isim mi? Yok.
Partiye yıllarını vermiş bir dava adamı mı? O da yok.
Vatandaşın gidip derdini anlatabileceği, teşkilatın içinden biri mi? O hiç yok.

Peki kim var?

Buyurun AK Parti’nin yeni İl Teşkilatı:
    •    X milletvekilinin dayısı,
    •    Y milletvekilinin amcası,
    •    Z milletvekilinin yeğeni,
    •    Ş milletvekilinin bacanağının komşusu.

Ali Bakan, AK Parti İl Başkanı mı, yoksa Akraba Partisi İl Başkanı mı?

Görünen o ki, AK Parti Malatya İl Başkanlığı bir aile platformuna dönmüş.

Bundan sonra ne olur?
Belli ki Ali Bakan, “sadece imza atan başkan” pozisyonunda.
Gerçek irade başka odalarda, başka masalarda.

O yüzden şu sorunun cevabı önemli:

Malatya’da teşkilatı kim yönetiyor?

Cevap çok basit: Soyadı tutan herkes.

Malatya’da Kim, Ne Getirdi?

6 Şubat…

Matem günü.
Siyasetçilerin sahneye çıkma günü.
Basın açıklamalarının peş peşe sıralandığı, kameralar karşısında hüznün poz verdiği o büyük gün!

Peki kim, ne getirdi?

CHP Milletvekili Veli Ağbaba mı?
“Deprem siyaset üstü bir meseledir” dedi.
CHP’li belediyeleri harekete geçirdi.
İlçe belediyelerinin iş makinelerini Malatya’ya yolladı.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı’nı da yanına aldı, “Şehre nasıl katkı sunabiliriz?” diye düşündü.

Ve sonuç?

Muğla Büyükşehir Belediyesi, Malatya’nın birçok ihtiyacını üstlendi.

Peki AK Partili vekiller ve Malatya Büyükşehir Belediyesi ne yaptı?

Onlar da birilerini getirdi…

Ama iş makinesi değil, bakan!

Evet, bakan!

Gözyaşı getirildi.
Hüzünlü bakışlar getirildi.
Kameralar karşısında, “Malatya bizim canımız, acınız acımızdır” nutukları atıldı.

Ama…

Bir kepçe getirilmedi.
Bir proje getirilmedi.
Bir çözüm getirilmedi.

Matem günüymüş…

Tamam, matem günü olsun.

Ama sonra?

Malatya’yı tekrar ayağa kaldırmak için ne yapıldı?

Şehir harabe hâlindeyken, insanlar konteynerlerde yaşarken, siyasetçiler bakanları getirdi, CHP’li vekil ise iş makinelerini.

Biri şov yaptı, diğeri iş yaptı.
Biri hüzün pazarladı, diğeri hizmet sundu.

İşte bu tablo, Malatya’nın nasıl yönetildiğinin, kimlerin gerçekten dertli olduğunun, kimlerin sadece günü kurtarmaya çalıştığının özetidir.

Veli Ağbaba, AK Partili siyasetçilere adeta ders verdi:

“Matem günü” edebiyatını bırakın…

Şov değil, iş yapın…

Depremzedelerin gözyaşlarını değil, ihtiyaçlarını kurutun!

Ama zor iş tabii…

Matem günü düzenlemek, şehir imar etmekten daha kolay.

Yeşilyurt Belediyesi’nde Hizmet mi, Fotoğraf Albümü mü

Belediyecilik ne demek?

Şehri geliştirmek mi?

Altyapıyı güçlendirmek mi?

Vatandaşın derdine derman olmak mı?

Yeşilyurt Belediyesi’nin çıkardığı bültenden anlıyoruz ki…

Belediyecilik artık yeni bir anlam kazanmış.

TRT Kurdî’ye röportaj vermek, yılın fotoğrafını beğenmek, liselerde öğrencilerle sohbet etmek…

Şehirde kriz mi var?
Altyapı çökmüş mü?
Depremzedeler hâlâ konteynerde mi yaşıyor?

Önemi yok.

Çünkü Yeşilyurt Belediyesi fotoğraf beğenmekle meşgul!

Bültende yapılan icraatlar arasında hizmet yok, yatırım yok, çözüm yok!

Ama asıl bomba şu…

Cumhurbaşkanı’nın açtığı Yeşilyurt Belediyesi Hizmet Binası’nı da kendi projeleri gibi anlatıyorlar!

Peki, bu bina kimin projesiydi?

Mehmet Çınar’ın!

Kim yaptı?

Mehmet Çınar!

Ama kurdeleyi kesenler başarıyı da sahiplendi!

Şimdi soruyoruz:

Siz ne yaptınız?

Bir tek proje mi?
Bir tek yatırım mı?
Bir tek hizmet mi?

Cevap?

“TRT Kurdî’ye konuştuk.”

O zaman bir alkış!

Malatya hâlâ enkaz altında…
Esnaf kepenk kapatıyor…
İnsanlar barınacak ev arıyor…

Ama Yeşilyurt Belediyesi fotoğraf beğenerek şehri yönetiyor!

Eğer belediyecilik poz vermekse, siz gerçekten çok başarılısınız!

Ama Malatya için…

Koca bir hayal kırıklığı!

KALEM HAKKI: Avrupa Hayali!

Prof. Dr. Mehmet Önal demiş ki:

“Elektrik, doğalgaz, su borularını Avrupa’daki gibi yer altına alın!”

Ne güzel fikir!

Ama hocam, Malatya’da mısınız gerçekten?

Bu belediye aynı yolu iki ayda bir kazmaktan vazgeçse yeter!

Avrupa dediniz ya…

Burada çamura batmadan yürümek bile lüks!

LAF EBESİ: 6 Şubat’ın 2. Yılında…

Deprem 2 yıl önce vurdu…

Kimisi şehri ayağa kaldırdı, kimisi hâlâ poz veriyor!

Kimisi enkaz kaldırdı, kimisi bakan taşıdı!

Kimisi çözüm üretti, kimisi hatıra fotoğrafı çekti!

Malatya hâlâ yıkık, şov hâlâ devam ediyor!

FİSKOS MASASI:

-YİKOB, Malatyalı Esnafı Zor Durumda Bırakıyor: Esnafa ödeme yapmakta geciktiği söyleniyor. “Bekleyin” diyorlar ama esnafın bekleyecek hâli kalmadı!

-Vali Malatya’yı İnşa Etmek İçin Mi Geldi? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vali Seddar Yavuz’u Malatya’yı ayağa kaldırması için göndermiş. Ama şehrin hâli hâlâ ortada!

-Rezerv Alanları Esnafı Mağdur Ediyor: Alanlar aniden ilan edilince esnaf iş yerinden oldu, vatandaş ne yapacağını şaşırdı. “Yer gösterilmeden yıkım olur mu?” diye soran sorana!

-Vatandaş Şoke Oluyor: Sabah bir kalkıyorlar, evleri rezerv alanı ilan edilmiş! Kimseye danışan yok, mağdur olan çok!

-Öznur Çalık İstanbul’a Taşınmış: Malatya’dan yolu geçen herkesin İstanbul’a yerleşmesi tesadüf mü? Yoksa Malatya’da yaşamak gerçekten zor mu?

Not: Bunlar Malatya’da konuşulanlar… Fiskos Masası, kulislerde ne dönüyorsa oraya taşıyor!

Selam ve dua ile
Fiemanillah