Hocamız, Belediye Başkanımız
11 Eylül 2019, Çarşamba 07:20
(Sesli Makale)
Selahattin Gürkan Milli Eğitim camiasının her kademesinde başarı ile çalışmış, kıymetli bir hocamız olarak siyasete atılarak Battalgazi Belediye Başkanlığı yaptığı 2009-2019 yılları arasındaki hizmet süresince tasarrufa önem vermiş, çok az bütçelerle başarılı çalışmaları gerçekleştirmiş. Yerel Yönetimler konularında Parti içindeki çalışmaları da hem parti içinde hemde kamuoyunca her zaman takdirle karşılanmıştır. 31 MART 2019 Yerel Seçimlerinde Ak Parti tarafından Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilmiş. Kendisinin ve partisinin çalışmaları sonucu; Malatya seçmeninin de yüksek desteği alarak Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine başlamıştır.
Geçtiğimiz ay Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan katıldığı programda ve sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla yapılan tasarrufları kamuoyuyla paylaşmıştır. Verdiği bir örnekteki “2 milyon TL'ye verilmiş olan altyapı ihalesini iptal ederek kendimiz sadece 20 bin TL'ye yaptık” sözleri çok tartışıldı. Tartışılması da normaldir. Tartışılmalıdır da. Katılımcı demokrasiden bahsediyorsak yapılan çalışmalar doğru karar verme süreçleri açısında da faydalıdır. Bu tartışmaları yaparken hemen birilerini suçlayıcı töhmet altında bırakmakta kesinlikle doğru değildir.
Bu örnek bana yıllar önce bir hocamın sınıfta tartışması için vermiş olduğu örneğe benzemekte ve bu örneği sınıfta arkadaşlarımla ciddi ciddi 1 ders saati tartışmıştık. Hocamızın tartışmamızı istediği konu bir bakkal dükkanı hakkında idi. Vatandaş bakkal dükkanı açmış. 1 ay içinde 10.000 TL'ye satın aldığı ürünleri 15.000 TL'ye satmış, elektrik su ve dükkan kirasına 4.000 TL vermiş. Asgari ücrette 2.000 TL olduğuna göre; vatandaş bakkalcılık yaparak bu faaliyetinden kar mı etmiştir? Yoksa zarar mı etmiştir?
Bir görüş bakkal; işletmenin sahibi olduğu için 10.000 TL ürün alışı + 4.000 TL kira, elektrik ve su gideri toplam 14.000 TL maliyeti var olduğunu, 15.000 TL hasılatan maliyeti çıkarak 1.000 TL İşletmenin karlı olduğunu ileri sürmüştü.
Diğer bir görüşte Bakkal her ne kadar işletmenin sahibi ise de bir işçi gibi çalışmakta ve ona da geçimi için en azından asgari ücret vermek gerekir, bu durumda maliyetler 16.000 TL çıkacağından yapılan işletme faaliyeti 1.000 TL zarar etmiş olduğunu ileri sürmüştü.
Bu örnekten de anlaşılacağı üzere; Hoca Başkanımızın Belediye kasasından ödediği para sadece taşıtların yakıt giderleridir. İş ihale edilseydi; yüklenici müteahhittin üzerinden yapılması gereken; kullanılacak malzemeler, araç ve gereçlerin maliyetleri, banka masrafları, işçilik ücretleri, sigortalar ve vergiler gibi birçok harcama kalemlerinin yanı sıra müteahhitlik karı da yakıt giderlerine ilave edilecekti.
Hoca Başkanımız dediği gibi; Belediyenin kendi bünyesinde bu işleri yapabilecek araç, gereç, malzeme ve yetişmiş personelleri varken ve bu ilave işler için de mevcut işlerinden artan zamanları da bulunuyorsa ‘O zaman ihale etmeye ne hacet var? Kendi imkanlarımızla bu işi daha ucuza mal edebiliriz.' Yaklaşımı doğrudur.
Eğer Belediye'nin kendi imkanları ile bu işi yapacak zamanları olmasa ve yapılan ihale sonucu bu iş 2 Milyona yaptırılmış olması da bir usulsüzlük teşkil etmez. Unutulmamalı ihale süreçlerindeki kararları başkanlar tek başına alamazlar, karar süreçlerinde birçok kademe var. Daha sonrasında da bu işler anayasal kuruluş olan Sayıştay'ın denetiminden geçmektedir. Yapılan işlerin iyi veya kötü sonuçlanmasında en baş sorumluları da “Belediye Başkan ve Meclis Üyelerini” seçen biz seçmenler olduğunu da hiç unutmamalıyız.
Yerel Yönetimler yapılması öngörülen projelerle ilgi yatırım kararlarını almadan önce; bu tür tartışmaları kamuoyu önünde yapmalı ve gelecek öneriler doğrultusunda kararlar alınmalıdır. Toplumun “yapılacak proje” ile ilgili ne tür faydalar sağlanacağını, hangi teknolojiler kullanılacağını, ne kadar süre ve maliyetle yapılacağını ihalelerden çok çok önce, daha fikir halinde iken tartışılarak proje hakkında bilgi sahibi olmasına çalışılmalıdır.
Hoca Başkanımız, 31 Mart 2019 itibarı ile Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin 1 milyar 778 milyon TL (Eski parayla 1 katrilyon 778 trilyon 257 milyar 657 milyon 23 bin lira) borçla devraldıklarını söylemişti. Benzer tartışmalar o zamanda yapıldığı için bende bu köşede konuyla ilgili yazı yazarak; “Belediyeler halka sunduğu hizmetleri bütçelerinin yanı sıra Malatya'da Belediyemize bağlı çalışarak hizmet sunan Motaş, Esenlik, Kültür A.Ş. ve Maski gibi iktisadi kuruluşlar vasıtasıyla vermektedir. Bu kuruluşların yapmış olduğu yatırımlar için örneğin Motaş'ın toplu taşıma araçların alımı için kredi kullanabilir. Motaş borçla (Kredi ile) bir otobüs almış ve yapmış olduğu yolcu taşımacılığı ile elde ettiği gelir, işçilerin ücretlerini, şirket giderlerini ve borçlarını çevirip bir hizmet üretebiliyorsa burada yapılmış olan borca yük olarak bakmamak gerekir. Sağladığı faydaların yanında kullanılan kredinin maliyeti düşükse bu yapılan borçu yanlış kabul etmemek gerekir. Önemli olanın borca karşılık şehrimizin büyümesine ne tür hizmetler ve yatırımlar yapılmış, kazanımlarımız nedir? Veya ne olacağı hesaplanmıştır? Tüm bu soruların cevaplarının topluma açıklanması; yanlış anlaşılmaları ortadan kaldıracağı gibi yapılacak açıklamalarla birçok yönden konular ele alınarak hangi noktalarda yönetim anlayışımızda iyileştirmeler yapmamız gerektiğine de ışık tutarak ve gelecekte yapacağımız yatırım kararlarına da yön göstermiş olacaktır.” Dedikten sonra Hoca Başkanımızın açıkladığı 1 milyar 778 milyon TL borçla neler yapılmıştır? Diye sormuştuk.
Fakat Hoca Başkanımızdan bir Açıklama gelmedi…
Bilgilenme Hakkımız İçin Hoca Başkanımız Açıklamalıdır…
Kararlara Katılımcılık İçin Hoca Başkanımız Açıklamalıdır…
İyiyi, daha iyi; daha iyiyi de en iyi yapmak hedefimiz olması için Hoca Başkanımız Açıklamalıdır…
Evet Hoca Başkanımız'dan Açıklama Bekliyoruz…
Bilgin Akbal