İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde akıl dışı karar!..

6 Şubat’ta asrın felaketini 11 il yaşadı. Malatya yıkımın en çok olduğu dört ilden biri oldu. Millet iliklerine kadar depremin acısını yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Hatay ve Kahramanmaraş'ta yıkımlar bitmişken Malatya'da yıkımlar bitmedi, devam ediyor. Şehir, hallaç pamuğu gibi olmuş. Sokaklardan geçilmiyor, ortalık çamur, ulaşımda sıkıntılar var, çünkü şehir enkaz halinde. Dışarıdan gelecek birileri için konaklama ve barınma imkanı sıfıra yakınken bazı yetkililerin aldığı akıl dışı kararlar şaşırtmaya devam ediyor!. 

Sadece kendi kendime diyorum ki;
Deprem öncesinde de mi bunlar bizim idarecilerimizdi!?.

YÖK, deprem bölgesindeki iller için, sınavları online yapma kararını aldı ve uygulamasını da üniversite senatosu ve yetkili kurullarına bıraktı. Gaziantep'te barınma sorunları olmamasına ve depremin izleri silinmesine rağmen sınavları online yapma kararı aldı. Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş da yine sınavları online yapma kararı aldı. Ama Malatya İnönü Üniversitesi 27-28 Ocak tarihlerinde yapılacak İLİTAM final sınavlarının yüz yüze yapılacağını duyurdu. Oysa deprem gerekçesiyle vize sınavlarını online yapmıştı. Bu arada ne değişti de final sınavlarının yüz yüze yapılmasına karar verdiler!?.

Kimler bu karar ile egolarını tatmin etmek istiyor!?. Biliyoruz üniversitelerde egoları tavan yapmışların çok olduğunu!..
Ama sınıftaki öğrencilere karşı bu ilahlaştırdıkları egolarını tatmin etmeleri yetmiyor mu!?. Türkiye'nin bir çok ilinden gelecek çocuklu anne ve babalar için bu pozlara girmeleri mi gerekiyor!?.
Yetkililerin bu deprem sıkıntısı içerisinde yüzlerce öğrenciyi getirtip yüz yüze sınav yapmak istemeleri hangi akılla izah edilebilir!?.

Evi Malatya'da olan için bile yüz yüze sınavların yapılamaz olduğu bir süreçte İLİTAM Programı öğrencilerini yüz yüze sınava tabi tutmanın manası nedir!?.

Barınma ve kalma yerleri mi var!?. 
Ulaşım mı sağlıklı!?.
Depremin izleri mi silindi!?.
Artçı depremler mi durdu!?.
Deprem psikolojisi mi bitti!?.
İnsanların korkuları mı gitti!?.

Bu makalemi yazarken bile an itibariyle Malatya Merkez Battalgazi'de 3 ve 4 şiddetinde iki tane artçı deprem oldu. İnsanlar yine sokaklara fırladı. Yine şu an yazımı redakte ederken üç tane artçı deprem de Yeşilyurt'ta meydana geldi. Bu psikoloji ile öğrenciler nasıl gelip yüz yüze sınava girecekler!?. Aynı gün ve saatte depremin olmayacağı ne malum!. Şu saate kadar on binlerce artçı olmadı mı!? Depremsiz geçen günümüz mü var!?.
Sınav günü deprem olsa, öğrenciler ne yapacaklar!? Dışarıya çıkarlarsa tekrar nasıl sınava dönecekler!?.
İdareciler bu sorumluluğun altına nasıl girebiliyorlar!?.
Daha da önemlisi, hal böyleyken bu öğrenciler il ve ülke dışından nasıl gelecekler!?. Doğrusu katılacak öğrenci sayısını da merak ediyorum. 
Üstelik 3. sınıflar 27 Ocak Cumartesi, 4. sınıflar ise 28 Ocak Pazar günü tüm derslerden bir seferde sınava girecekler!. Yani bir kaç saat içinde 8-10 tane dersin sınavına girecekler!.

Tabi yazın tek ders sınavlarını okul kantininde yapan bir yönetimden ne beklenir!.
Onlar o gün öğrencilerin yaşadığı mağduriyetleri anladılar mı ki bugün anlasınlar da bu sınavı yüz yüze yapmasınlar!?.

Bugün daha fazla enkaz var. Öğrencilerin kalacakları yer yok, mevsim kış, Öğretmenevi, Polisevi gibi uygun konaklama yerleri yıkıldı. Kalınabilecek yerler dört beş yıldızlı, ateş pahası bir kaç oteldir. Onların keyfi için mi acaba bu sıkıntılı sınav yapılmak isteniyor!?.
Yoksa yaklaşan yerel seçimlerle ilgili küçük hesaplar mı yapılıyor!?. Domuzdan koparılan kıl kârdır, hesabını yapanlar mı var acaba!?.

Bu eğitim uzaktan olduğu için okuyanların geneli çocuklu annelerdir. Bu sınava Almanya'dan, Fransa'dan, Balkanlar'dan ve başka bir çok ülkeden gelip katılmak zorunda kalacak öğrenci anne ve babalar biliyorum. Türkiye'nin bir çok ilinden gelecekler var. Bunlar bu durumda nasıl gelip Malatya’da sınava girecekler!?.
Derslerde uygulamalı bir şey olsaydı haydi sınavda yüz yüze olsun dersin!. Altı üstü uzaktan alınan eğitimin sınavıdır. Uzaktan olsa ne olur, yüz yüze olsa ne olur!?. Kopya çekme bahanesiyle bu sınav nasıl online yapılmaz!. Üstelik bunlar geleceğin din adamları, topluma örnek olacak kişiler. Peki online yapılan sınavlar nasıl yapılıyor!?. Bu ülkenin yarısı uzaktan eğitim alıp yine online sınav olmuyor mu!?. 

Sonuç olarak öğrenciler bu şartlarda sınavın yüz yüze yapılmasını istemiyorlar. Seslerini de yükseltmişler. CİMER'E de dilekçe göndermeye başlamışlar. Yarın öbür gün bu konu ulusal kanallarda haber olsa şaşırmayın. Değer mi peki bu şekilde gündeme gelmeye!?. Bu sevdaya kapılanların kaprisleri yüzünden üniversitemizin bu kadar eleştiri konusu olmasına değer mi!?. 

Rektör beyin duruma el koyup öğrencilerin sesine kulak vermesi lazım. İnönü üniversitesi İlahiyat Fakültesi de bu absürt uygulamadan vazgeçmesi lazım. Aksi taktirde prestij kaybına da uğrar, öğrencilerin gözünde büyük itibar kaybına da uğrar. Çünkü üniversiteler öğrencilerin duyduğu sevgi ve saygı kadar değer kazanır. Üniversitemizi lütfen değersizleştirmeyin...

Fi Emanillah. 

Ebuzer AYDIN 

"Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni"