IRGALANANLAR SÖZÜM SİZE!..
02 Kasım 2020, Pazartesi 08:37
Jakoben bir tavırla, “O'na söyleyin, şu yazıyı kaldırsın” diye emir buyurmuş hadsizin biri!.. Yazdıklarımızı sansürlemeye kalkışmış kendince... Hem “Kamu vicdanını” hem de “Şahsiyetimi” hiçe sayarak!..
“İrdelemek” ayrı “Irgalamak” ise bütün bütün ayrıdır. Habercilik ile yazarlık arasındaki farkın “İdrakinde” olamayan kişiler; bazen “irdelemeyi” “ırgalamak” şeklinde telakki edebilirler.
Habercilik; olayı olduğu gibi anlatma sanatıdır. Yazarlık ise konuyu irdeleyerek “Flu olanı” netleştirme ve yorumlama becerisidir. Habercilik ile yazarlık aynı şey değildir.
Bir konuyu “İrdelerken”, bazıları “Irgalanıyorsa”, bu onların sorunu ve “tik” rahatsızlıklarının tezahürüdür.
Hasıl-ı kelam; Bu durum, hadsizin kendi sorunu, bizim değil!
FASARYA HAREKETLER BUNLAR!..
Geçtiğimiz hafta, Malatyalıların misafiri olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Mesut İnce arasındaki diyalog bazı kesimlerce gündem olmuştu. Malatya Minibüsçüler ve Umum Servisçiler Odası Başkanı Mesut İnce, bir grup minibüsçüyü de yanına alarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a “meramını” anlatmak istemişti. İşte Erdoğan ile İnce arasındaki diyalog:
Mesut İnce:
- Pandemiden dolayı büyük bir mağduriyetimiz var. Servisçi esnafımız Malatya'da sizden müjde bekliyor.
Erdoğan:
-Ne müjdesi? Ben zaten müjdeyi verdim.
İnce:
-İşsiziz, evimize ekmek götüremiyoruz.
Erdoğan:
-Bu söz bana abartılı geldi. Çok abartılı geldi. İşler düştü dediğine tamam. Ama eve ekmek götüremiyoruz dediğin zaman olmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra elindeki paketi uzatarak:
-“Al keyif çayını iç, bu çayı iç…” şeklinde mukabelede bulunur.
Mesut İnce'nin “Evimize ekmek götüremiyoruz” sözü aslında “kinaiyat” kabilindedir. Pandemi dolayısıyla işlerin düştüğünü ima etmeye çalışan İnce'nin meramını Cumhurbaşkanı anlamış, hatta abartılı bulmuş ki “Al bu keyif çayını iç” şeklinde bir mukabelede bulunmuş.
Bu olaydan daha garip ve vahim olanı ise, CHP MYK üyesi ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın “Bu görüntüler bugün Malatya'da çekildi” diyerek sosyal medyaya servis etmesiydi.
Malatya milletvekilliğinden ziyade, Tunceli milletvekili gibi tavır sergileyen Veli Ağbaba'nın ismi, nihayet Malatya gündeminde yer aldı. Fakat “maslahat” gözeterek bir sorunu çözmek için değil, bilakis olayı “manipüle” etmeye çalışarak; kendi beceriksizliğini gizlemek için…
Eğer Malatya'da Mesut İnce veya her hangi bir minibüsçü evine ekmek götüremiyorsa, bunda sizin de dahliniz yok mu sayın Ağbaba!?
Eğer Malatya'da esnafımız açsa, perişansa, evine ekmek götüremiyorsa ve ailesi mağdursa:
-Demek ki siz de, “Vatandaşın” sorununu yakından “takip” edemiyorsunuz!
-Demek ki siz de, “Milletin”, “sesi” olamıyorsunuz!
-Demek ki siz de, “Halkın” sıkıntılarına “çözüm” bulamıyorsunuz!
-Demek ki neymiş; Malatya'da siyaset yapacaksanız “Mezhepçilik” ve “Bölücü mihmandarlığı”ndan, başka konulara da eğilmeniz gerekiyormuş.
HEM OTOBÜSTEKİ HEM DE FOTOĞRAFTAKİ YERİ KAPTI!..
Geçtiğimiz hafta, Malatya'daki önemli gündem maddelerinden biri de AK Parti MKYK Üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık'ın “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın otobüsüne binen tek milletvekili” olmasıydı. “Cumhurbaşkanı, sadece Öznur Çalık'ı otobüse aldı” şeklinde bir “algı” oluşmuştu. İşin aslı ise şöyle:
Malatya'nın AK Partili bütün milletvekilleri, Erhaç Havaalanı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamaya gider. Cumhurbaşkanı'nın elbisesinde, bir sıkıntı vardır. O sebepten dolayı da Cumhurbaşkanı, miting alanına gecikecektir. Hemen bir terzi getirilir. Cumhurbaşkanı ise özel kalemi Metin Kaplanoğlu vasıtasıyla milletvekillerinin miting alanına gitmeleri talimatını verir. Öznur Çalık ise Kaplanoğlu'nun bu talebine itiraz ederek orada kalmakta ısrar eder. Bu olay Malatya Valisi Aydın Baruş, 2'inci Ordu Komutanı Metin Gürak, MKYK Üyesi ve Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Malatya Milletvekili Ahmet Çakır, Malatya Milletvekili Hakan Kahtalı, MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu ile Malatyalı işadamlarının yanında cereyan eder. Cumhurbaşkanı'nın Özel Kalemi Metin Kaplanoğlu, ikinci defa gelince, Öznur Çalık ısrarında kararlıdır. Diğer üç vekil ise, miting alanına giderek, AK Parti İl Başkanı İhsan Koca ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ile birlikte vatandaşa seslenirler.
AK PARTİ'NİN İL BAŞKANI BÖYLE OLSAYDI!..
CHP, Saadet, Deva, Gelecek ve İYİ Parti, il başkanlarının yekûnunu toplasanız, hiç birinde Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Bilal Yıldırım'ın gayretini göremezsiniz. Her hafta düzenli olarak mahalle toplantıları yapmakla yetinmeyip, yayınladığı bültenlerle de Malatya'nın sorunlarıyla yakından alakadar olduğunu gösteriyor. “Bilal Yıldırım” ismini duyduğum anda “İyi bir Malatyalı. Duyarlı bir il başkanı. Çalışkan bir siyasetçi ve dürüst bir kişilik” kelimeleri aklıma geliyor. Ayrıca bir de iç çekerek “Keşke AK Parti'nin de böyle bir il başkanı olsa…” diyorum.
Selam ve dua ile...
Fiemanillah