İstanbul'da paylaşılamayan halk ekmek büfeleri!..

 

Filler tepinir, çimenler ezilir. Siyasetçiler cedelleşir, faturasını gariban halk öder!.
Nedir Allah aşkına şu halk ekmek büfe kavgaları!?.
Yakışıyor mu bu manzara İstanbul'a, Türkiye'ye!?.
Bırakın aziz mübarek günde insanlar evlerine huzur içinde dönsünler!. İftarlarını sevinçle yapsınlar!.
Beş liraya satılan pideyi birileri 1,5 liraya veriyorsa şayet, dönün ona teşekkür edin, saldırmayın!.
Üç beş büfenin rantını paylaşamayan siyasetçiler, millete ne hizmet verebilirler!?.
Önce Üsküdar, akabinde Ümraniye!. Belki yarın başka bir ilçemiz!. Neyi alıp veremiyorsunuz!?. Bırakın hele kim ne yapacak bu büfelerle!. Bırakın hele kim ne paralar kaldıracak buralarda!?.

Belediyecilik halka hizmettir. Millet aç, işsiz, günlük ekmeğe muhtaç!. Bırakın da enazından ekmeği ucuz versinler millete!. Bırakın su faturası ucuz olsun, asli ihtiyaçların fiyatı düşsün. Millet fil dişi kulelerde yaşamayı değil, karnını doyurmak istiyor. Bugün karnını doyurmuyor, sadece doldurmaya çalışıyor. Zira ekmek doymak için değil, mideyi doldurmak içindir!. Ekmeği fakir bulsa yiyor, zenginse ekmekle savaşıyor!.

CHP, İstanbul Belediyesini kazandıktan sonra su faturam sadece geçen ay 60 TL'Yİ geçti. Hiç bir zaman 40 lirayı geçmedi. Sebebini bilmiyorum. Ama ondan önce 120 TL'nin altında ödediğim su faturam yoktu. O günkü parayı bugün hesaplayınca, her ay kat kat fazla para ödemişim.

Ne güzel işte!. İyi yaptılar. Ama dünyamı cennete çevirseler CHP'ye oy vermem!. Fakat millet verdi, onlar da seçimi kazandılar. Lütfen bunu artık kabullenin!. Aslında millet değil, siz kendi ellerinizle 25 yıllık belediyelerimizi CHP'ye teslim ettiniz!. Bizim size hesap sormamız lazım!.
Şimdi ne yaparsanız halkın gözünde suçlu sizsiniz!. Bırakın çalışsınlar. Yaptıkları doğru işlere karşı çıkmayın. Yapmadıklarını konuşun!. Vaad edip yerine getirmediklerinin hesabını sorun!.

Bu gidişle bu belediyeleri geri alamayacaksınız!. Kendi hallerine bırakın, beş yılın sonunda millet kıyas yapsın!. O gün dilediğiniz gibi seçim propagandası yapın!. Ama bugün bu haliniz ve bu yaptıklarınız aleyhinizedir.

İstanbul 39 ülkeden daha büyük bir şehirdir. Bir ülkeyi besliyor, dünyaya da satıyor. Allah aşkına bu yaz gelecek olan milyonlarca yabancının gözünden hele bir kere bakın halinize!. Nedir sizin şu üç beş tane halk ekmek büfesi kavganız!?...

Bu şehirde rant bitti de sadece büfeler mi kaldı!?. Kaldı ki, kendi deyiminizle bu büfelerin aylık kârı 2 - 3 bin TL civarıyken, nedir bu kavganız!?.

Yazıklar olsun!.
İtibarınızı kaybediyorsunuz!
Fakir fukara düşmanlığı yapıyor, sadece zenginleri kolluyorsunuz!.
Hepinizin tuzu kuru. Şu fındık kabuğunu doldurmayan meselelerin kavgalarını bırakın!. Hizmet yarışına girin!.

Zaten ucube bir meclis aritmetiğiniz var!. Başkan başka partiden, meclis çoğunluğu başka partiden!. Var mı başka bir ilde böyle bir tablo!?. 39 ülkeden daha büyük İstanbul'da bu ne hâl!?.
Şüphesiz bu sizin o günkü eserinizdir. Dördüz doğum yapan kadının, üçü bana ait, biri bana ait değil dediği gündür aslında o gün!...

Milletin ağzını açmayın!. 19 yıldır bu İktidarı destekledi. Sizler şu belediyeleri 25 yıl sonra zorlaya zorlaya bu milletin elinden alıp CHP'ye teslim ettiniz!. Siz yaptınız bunu siz!.

Şimdi beş yılı bekleyemiyorsunuz!.
Hadi açıklarını bulun da kayyum atayın!.
Hadi adamı görevden alın da başkasını getirin!.
Hadi 28 Şubat döneminde size yaptıklarını bugün siz yapın!.
Doğuda her belediyeye kayyum atadınız!. İstanbul'da da HDP ile ittifak ederek seçim kazanan belediyeye de kayyum atayın da görelim!. Doğuda HDP terör ise batıda da terördür. Hepimiz biliyoruz ki, PKK'nın büyüğü İstanbul'dadır.
Hodri meydan, HDP'nin oylarıyla seçilen İmamoğlu'nu görevden alın da alkışlayalım sizi!...

Siyasetin kavgalarına çok şahit olduk. Ama, bu kadar ucuzunu hiç görmedik!. Bu kadar basit, bir o kadar da rezil kavgalara şahit olmadık daha önce!. Nokta kadar iş için virgül kadar eğileni görmedik!.

Milletin canı çıkıyor canı!. Yeter artık milletin canını sıkmayın!. Bu millet bir defa karar verirse ondan sonra sizin esameniz okunmaz! Gün gelir parti tabelâlarınızın yanından geçmeye utanırsınız!. ANAP'tan beter olursunuz!.

Dünya mazlumlarının umudu olmuşken ülkemiz, umudunu kırmayalım bu insanların!. Yapılmakta olan büyük projelere küçük şeylerle gölge etmeyelim!. Yapılacak önemli işleri inkitaya uğratıp engel olmayalım.

İktidar güçlüdür, muhalefet zayıftır. Kim daha vakur duruş sergilerse millet onu büyütür. Şimdi milletin gözünde iktidar milletin ekmeğiyle oynuyor. Hakikatin aslı nedir hâlâ bilemiyoruz. Ama bu kavganın faturasını iktidarın ödeyeceğini biliyoruz.

Kimse unutmuyor artık bir şeyi!. Unutsa bile ikinci hayatları olan sosyal medya hatırlatıyor. Birileri bulup getirip gözünün içine içine sokuyor. Burası dünya, sadece Allah insanların hesabını ahirete bırakıyor, dünyalıklar ise burada hesaplaşıyor!. Ebedî kalacak gibi buraya sarılanlar birer birer gidiyor.
Ne acıdır ki, hiç bir ölümden de ders almıyoruz!. Öldükten sonra da dönüp hakikati anlatma imkanımız yoktur!. Yani akıllanmak için illa öleceğiz, illa öleceğiz!. Başka hiç bir şekilde hiç bir şeyden ferağat etmiyoruz...

Kirli siyaset, ülkeyi kirletmeye, insanı saptırmaya, devam ediyor. İdeolojik saplantılar gözlerimizi kör ediyor. Baktığımız pencere, hak ve adalet değil, partimizin penceresi oluyor!. Oradan görünen cehennem bile olsa, onu istiyoruz!.
Trol cehennemine döndü ülke!.
Tepedeki tanrıcıklar, her gün kurban istiyorlar. O kurbanlar da yarışıyor adeta!...

Yazık, çok yazık!.
Elli yıllık birikimimize yazık!.
Tüketilen sermayeye yazık!.
Geçen zamana, biten ömre yazık!.
İşimiz artık Allah'a kaldı. Tabi ki Allah'a kalacaktır işimiz. Ama imtihanımızı kaybettik!.
Üzerimize düşeni yapıp sonra işimizi Allah'a bıraksaydık, hesabımız çok daha kolay olacaktı. Şimdi biz, ihmal ettiğimiz işlerimizden dolayı adeta belâmızı bekliyoruz. Çünkü Allah, bizim durumda olanlara yardım değil, belâ gönderir...

Bugün bir büfeyi paylaşamayanların, acaba bizimle ilgili ne hesapları vardır!?.

Ama onlar kavga ededursun. Belki Allah, bu milleti şaha kaldıracak ne liderler barındırıyordur bu toprakların bağrında!. Ana rahmine düşürmüş veya düşürecek ne Fatihler, ne Yavuzlar ne Selahattinler vardır belki!.

İki şey ile uğraşıyorlar;
Birisi ülkem, diğeri kadınlar!.
Ülkem; ümmetin umudu. Her şeye rağmen Allah ne Mekke'deki, ne Kudüs'teki, ne de bir başka diyardaki duaları red etmeyecektir. Musa'yı Firavun'un sarayında büyüten Allah, Yunusu balinanın karnında yaşatan Allah, Yusuf'u zindandan çıkarıp Mısır'a sultan yapan Allah, islamın ilk müminlerini Hristiyan Necaşi'nin adaletine teslim eden Allah, laiklere, kemalistlere, tüm din ve ülke düşmanlarına rağmen, bu ülkenin sancağı altında ümmeti birleştirecek, ittihadı İslam'ı sağlayacak, Alem-i İslam'a lider yapacaktır bu ülkeyi.

Bütün bunları yapacak liderleri de, askerleri de doğuracak, yetiştirecek anneler olacaktır. Tüm ifsad projelerine rağmen Allah o anneleri de koruyacaktır. Bunun için Türkiye'de hedefte olan kadındır. El birliğiyle kadını ifsada çalışıyorlar. Çünkü kadını ifsad ederseniz, her şeyi ifsad eder, o ülkeyi de savaşmadan almış olursunuz.
Ama yapamayacaklar!. Başaramayacaklar!.
Beceremeyecekler!.
Allah o fırsatı vermeyecektir. Yol uzun, doğumlar sancılı. Ama yolun sonunda aydınlık bir gelecek olacaktır inşaallah.

Hak ve adaletin sağlandığı, boynuzsuz keçinin boynuzludan hakkını aldığı, mazlumun zalime hesap sorduğu, fakirin zenginden hakkını aldığı bir dünya düzeni inşa edilecek, Allah nurunu tamamlayacaktır. Onun va'di haktır, Allah asla va'dinden dönmez!...

Fi emanillah...

Ebuzer AYDIN

“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”