İSTİFA “GERÇEK” OLSAYDI KEŞKE!..
22 Nisan 2020, Çarşamba 11:05
SESLİ MAKALE
Geçtiğimiz haftalarda, CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz'a ait olduğu iddia edilen sosyal medya hesabında, İl Başkanlığı'ndan istifa ettiğini öğrendim. Hakkında yapılan haklı eleştirilere daha fazla dayanamayarak istifa ettiğine inandığım Enver Kiraz'ın “Mertçe” bir duruş sergilediğini düşündüm. “Vallahi helal olsun. Mertçe bir duruş sergilemiş. Bu kadarını beklemiyordum” diye kendi kendime mırıldanırken, birden CHP İl Başkanı Enver Kiraz'dan, sözkonusu hesapla ilgili açıklama geldi. Hesabın kendisine ait olmadığını belirten Enver Kiraz, istifa olayını da yalanlamış oldu.
Bir anda aklımdan geçen söz ise şöyleydi: “Keşke istifa gerçek olsaydı da Malatya adam akıllı bir muhalefeti görseydi.”
CORONA BİLE “ALLAH” DEDİRTEMEDİ!
Alemde “tabiat”a “tesir” verenler, iç dünyalarında ise bu inançlarından dolayı kendilerine “yetki” verirler. Adeta “Hırsızın, herkesi hırsız zannetmesi” misali…
Kendilerine emanet verildiği halde, idrak ve i'zan etme vasıflarını kendi tabiatı telakki edenler; “kitap” ve “sünnete” müracaat etmeden gördükleri ve duydukları her şeyi kendi akıllarıyla(!) yorumlamaya çalışırlar.
Lakin, ne mümkün?
Bu münasebetle, yakın zamanda sosyal medya hesabımda, şöyle bir paylaşımda bulunmuştum:
“GECE NOTU: “TESİR” “TEVHİD”E AİTDİR!”“Corona virüs bütün varlığıyla Allah'ın memuru olduğu, ondan emir aldığı ve onun izniyle hareket ettiğini insanlara “hatırlatmak” ile tavzif edildiği halde; beşer bundan yine “gaflet” ederek, “Tevhid”e ait bütün “tesiri” o memura (Coronaya) verip; onu manen ilahlaştırdılar!”
“Unutmayalım; Muhyi (Dirilten) de, Mümit (Öldüren) de yalnız Allah'tır...”
Bu paylaşımıma, bir takipçimin yaptığı yorum ise, hayli dikkat çekiyordu: “Corona bile Allah dedirtemedi”
MALATYA, TÜM DÜNYANIN PARLAYAN YILDIZI OLDU
Daha düne kadar medya dünyası, sağlık haberleriyle ilgili konulara, ikinci hatta üçüncü derecede bakıyordu. Ne zaman sağlıkla ilgili bir konu olsa; “Şu anda gündem çok yoğun, sonra bakarız…” denilerek geçiştirilir ve bir türlü de fırsat gelmezdi.
Turgut Özal Tıp Fakültesi Karaciğer Enstitüsü, profesyonel ekibiyle elde ettiği başarılarla Malatya'yı “Karaciğer nakli” konusunda “cazibe” merkezi haline getirdi. Medya dünyasının mezkur anlayışının rağmına, göğsümüzü kabartırcasına, Malatya'yı Türkiye'nin “gündemine” oturtur oldu.
Prof. Dr. Ahmet Kızılay, sadece Karaciğer naklindeki “başarıyla” yetinmedi! Coronavirüs, tüm dünyayı kasıp kavururken, sağlık alanında verilen mücadeleleri yakından takip etti. ABD'nin dünya çapındaki otoritesi FDA (Food and Drug Adminisstration)'nın “İmmün plazma tedavisi”nin Covid-19'a karşı araştırma amacıyla uygulanabilir” kararının akabinde; Prof. Dr. Ahmet Kızılay, hemen harekete geçerek, Sağlık Bakanlığına bu konuda ilk müracaat eden kişi oldu.
Bakanlığın verdiği olumlu cevabın akabinde, Turgut Özal Tıp Fakültesi'nde bu tedavi yöntemine başlanıldı.
Şunu açıkca söyleyebilirim ki; Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'dan sonra Malatya, ilk defa bu kadar ulusal medyada başarılarıyla anılarak; merhumun ruhunu “şad” etti.
Tüm bu gelişmelerle birlikte Profesör Dr. Ahmet Kızılay, aynı zamanda Özal'ın mirası olan Turgut Özal Tıp Merkezi'nin “dünya üssü” bir merkez olduğunu, sağlık turizminde Malatya'nın bir “cazibe merkezi” olabileceğini de, en üst seviyede “göstermiş” oldu.
“JOHNSON'I MALATYA'YA DAVET EDEMEDİK”
AK Parti MKYK üyesi ve Malatya milletvekili Bülent Tüfenkçi ile bir görüşmemizde şöyle bir proje gündeme geldi. İngiltere Başbakanı Boris Jhonson'ın Covid-19 sebebiyle yoğun bakıma alındığını duyduğumda, eski bakanımız Ak Parti MKYK Üyesi sayın Bülent Tüfenkçi ile görüşüyorduk. Sayın bakanımıza bunu ifade edince biraz muzipçe “Johnson'u Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla Turgut Özal Tıp Merkezi'nde tedavi etmeyi teklif edelim” demiştim. Ancak İngiltere Başbakanı'nın hastaneden taburcu olması, bizim projenin de iptaline sebep oldu.
MALATYA'DAN “MERCEDES KADİR” GEÇTİ
Çocuk ruhlu Mercedes Kadirimiz vefat etti. Bütün Malatyalılar gibi ben de mahzun oldum. Mahzun olmakla birlikte “Ölüm”ün hakikatini bir kez daha iliklerime kadar hissettim. Aslında “Mercedes Kadir'e karşı sorumluluğumu da yerine getiremedim” şeklinde bir itirafta bulunmak istiyorum. “Mercedes Kadir, ne yer, ne içer?” sorusuna, şehrimizin sorumluları illaki bir şeyler yapmışlardır; lakin, farklı bir hususu vurgulamak isterim.
Zaman zaman, Mercedes Kadir'e denk gelirdim. Bazen elinde kutu birayla, bazen de elindeki sigarayla tesadüf ederdim. “Akli melekeleri yerinde olmayan, çocuk ruhlu bu masum insana, kim veriyordu bu zehirleri? KOAH hastası olduğu halde, hangi zalim paket paket sigara alıyordu bu masuma?” şeklindeki soruları gündeme getirmediğim için pişmanım. (Allah affetsin..). Bu konuda, kendimi çok suçlu hissediyorum.
Mamafih,
Mercedes Kadir vefat ettikten sonra, onun adına müze de açılsa, heykeli de dikilse veya parklara adı da verilse kime ne faydası var ki? Malatya, Mercedes Kadir'e sahip çıkamadı! Yapılacak tek şey, Mercedes Kadir'in hatırına, diğer çocuk ruhlu Kadirlerimize sahip çıkalım…
İlgilisine not: “Mercedes Kadir'in ailesine yardım” adı altında iyi niyetle bazı kampanyalar yapılmaya çalışılıyor. Bu hususun suiistimal edilme ihtimali olmakla birlikte; 2860 sayılı “Yardım Toplama Kanunu”na göre, valilikten izin almadan yardım toplamlanması suçtur. Bilinmesinde fayda var.
“HAYAT EVE SIĞAR” MALATYA'DA BİLİNMİYOR GALİBA!
Koronavirüs belasının bütün dünyayı kasıp kavurduğu bu dönemde, anamıza-babamıza, evlad-ı iyalimize sarılmanın özlemiyle tutuşuyoruz. Bütün tıp dünyasının adeta yalvararak “Ne olur sosyal mesafeyi koruyun. Evinizde kalın. Acil ihtiyacınız olmadan dışarı çıkmayın” derken, bizimkiler sokaklara dökülmüş, gezip-tozuyor. Yukarıda gördüğünüz fotoğraf, dün Malatya'da çekildi. Malatya Valisi'nin bu hususta tedbir alması gerektiğini düşünüyorum. Polisiye tedbirlerle mi olur, yoksa anonslarla mı olur? Bilmem ama, bir çare bulunması lazım. Yoksa bu felaket bitmez.
İNŞALLAH! BUGÜNLERİN “ACISINI” ÇIKARACAĞIZ!..
Yeşilyurt Belediye Başkanı sayın Mehmet Çınar ile telekonferansla da olsa güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Elbette gündemimiz Yeşilyurt ve corona virüstü. Evlerimize tıkılıp kalmamıza sebep olan corona virüs illetinin verdiği sıkıntıları bir nebze olsun unutturacağına inandığımız mini röportajımızı ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum:
-“Ülke olarak tüm dünyayı saran Covid-19 virüsüyle karşı karşıyayız. Çin başta olmak üzere ABD, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde binlerce insanı yaşamından eden bu salgın, 10 Mart itibariyle bizi de canlarımızdan etti. Gerçekten çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Kayıplarımız var. Bu salgın ise temas ettiğimiz takdirde bulaşmaya devam edecektir. Biz de belediye olarak tedbirlerimizi alıyoruz. Vatandaşlarımızın da kişisel tedbirlerini alacaklarına inanıyorum.”
-“Bu süreci en kısa sürede durdurmak için aramıza mesafe koymak zorundayız. Herkesin bu konuda dikkatli olmasını istiyorum. Sosyal mesafeyi korumakla birlikte, ihtiyaç olmadığı sürece sokağa da çıkmayalım. Sağlık Bakanımızın da belirttiği gibi “Hayat eve sığar” diyorum. Şu zorlu günlerde sosyal aktivitelerini azaltarak evinde kalan vatandaşlarımıza en içten şükranlarımı sunuyorum. Ülkemizin bu günleri en kısa sürede atlatacağına inanıyorum. O günler geldiğinde, sizler için hayata geçirdiğimiz park ve sosyal alanlarda doyasıya vakit geçirmeniz en büyük temennimdir.”
-“31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden tam 1 yıl geçti. Bu süreçte biz Yeşilyurtlulara gönülden verdiğimiz sözleri tutmanın mutluluğu içindeyiz. “Yapacağız” diye yola çıktığımız 47 projenin 27'sini bir yıl içinde tamamladık. Kültür evinden, macera parkına, güneş enerjisi santralinden şehir parkı projesine kadar pek çok alanda projelerimiz, halkımıza hizmet vermeyi bekliyor. Proje aşamasına geçen ve ihaleleri tamamlanan projelerimizi ise, bir an önce bitirmeyi planlıyoruz.”
-“Günlerini evlerinde kalarak geçiren Yeşilyurtlu hemşerilerim, biz sizler için her şeyi hazırladık. Sokaklarımızı eskisi gibi mutlu insanlarla dolu şekilde görmeyi arzu ediyorum. Salgın geride kaldığında, bugünlerin acısını hep birlikte doyasıya çıkaracağız.”
Selam ve dua ile
Fiemanillah