İYİ Parti, ne ara bu kadar palazlandı?
23 Nisan 2018, Pazartesi 05:59Meral Akşener İyi Parti'yi kurduktan sonra; Hürriyet Gazetesi'nde İpek Özbey ile mülakat yapmıştı. “Bize gelen gömleğini çıkartmasın” başlığı ile yayımlanan röportajı okuduğumda; işin doğrusu Meral Akşener'in performansını ve kapasitesini yeterli görmemiştim. Beklentiler muvacehesinde “Dağ fare doğuracak” diyerek “o kadar da değilmiş” şeklinde bir kanaate varmıştım. Peki, İyi Parti ve kurucusu Meral Akşener, an itibarıyla neden bu kadar palazlandı? Hem, Cumhur ittifakını ve özellikle MHP'yi rahatsız eden, hatta “İyi parti seçime girmesin diye “baskın seçim” yapıyorlar” şeklindeki iddialarla bu partinin “mağdur edebiyatı” yapmasına kimler sebep oldu? Bana göre AK Parti'nin kendisi ve daha açık bir ifadeyle “işgüzar AKP'liler”. Düşünsenize ekranlarda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan daha ziyade gaf yapmaya müsait olan Meral Akşener'e, televizyon ekranlarında bir kaç açık oturumda kapasitesini göstermesine(!) fırsat verilseydi; gizemli bu hali ortadan kalkacak ve Türkiye'nin 3'üncü büyük partisi iddiasıyla anılmayacaktı. Akşener'e, Medya tarafından uygulanan ambargo; kendisini ve partisini gizemli kılıp; palazlanmasına sebep oldu.
YANILMAMIŞ OLMAK GÜZEL…
Yaklaşık 4 ay önce, kıymetli hemşerimiz Gümrük ve Ticaret Bakanı sayın Bülent Tüfenkci'ye 6 ay içerisinde seçim olacağı iddiasında bulunmuştum. Hain darbe girişiminin yıldönümü olan 15 Temmuz'un Pazar gününe denk geldiği ve seçimin bu tarihte yapılma ihtimalinin yüksek olduğunu bu sayfada sizlerle paylaşmıştım. 21 gün sapma payıyla erken seçim yapılıyor. Bu ön görümde yanılmamış olmam kendi adıma güzel bir şey...
NİYE 15 TEMMUZ VEYA 26 AĞUSTOS DEĞİL?
15 Temmuz milli mücadele günü, anayasada yapılan değişiklikle resmi tatil olarak kabul edildi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan "Her 15 Temmuz şehitlerimizi ve gazilerimizi anma günü olarak tatil ilan edilecektir" diyerek, 15 Temmuz'un resmi tatil olduğuna hatırlatmıştı. Halbuki kanun hükmünde kararnameyle ve yapacakları ufak bir anayasa değişikliğiyle seçim tarihini 15 Temmuz olarak değiştirebilirlerdi. Eğer bu gerçekleşseydi; FETÖ'nün yaptığı hain darbe girişimi zihinlerde tekrar canlanacak ve milletimiz oy verirken biraz daha dikkat ve teenniyi esas alacaktı. Bu durum ise Cumhur ittifakını biraz daha kıymetli kılacaktı.
Dikkat ederseniz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, aynı mantıkla “26 Ağustos MalazgirtZaferi” algısıyla seçime girerek Cumhur ittifakı için yeni bir rüzgar yakalama derdindeydi. Ama o tarihte ne hikmetse olmadı.. “Peki neden15 Temmuz veya 26 Ağustos tarihleri tercih edilmeyip; 24 Haziran'da karar kılındı?” şeklindeki her hangi bir sorunun mantıklı cevabına rastlamadığım gibi; “İyi Parti'nin seçime girmemesi için mezkur tarih uygun görüldü” şeklindeki yorumlar da bir hayli fazla...
MALATYA, 4-1-1 OLACAK...
İşte size bomba bir ön gürü daha; Malatya'da AK Parti'nin vekil sayısı dörde düşecek. Seçim sonucunu 4-1-1 olarak bekliyorum. AK Parti ve CHP'nin yanı sıra MHP'de 1 vekil çıkaracak. Mevcut Milletvekillerinden bir ihtimale göre hiçbiri yeniden aday gösterilmeyeceği gibi; diğer bir ihtimale göre sadece Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci aday olacak. Tabi bu ihtimal ise Sayın Tüfenkci'ye, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı olma yolunu kapayacak. Bu durum ise AK Parti Genel Başkan yardımcısı Öznur Çalık'ın Büyükşehir Belediye Başkanı olma yolunu açacaktır. Aksi gelişmeler de ise, Öznur Çalık'ın AK Parti Genel Merkezi'nde siyasi hayatına devam edeceği kanaatindeyim.
KİMSENİN İŞTAHI KABARMIYOR MU?..
Evkur Yeni Malatyaspor'u anlayabilmiş değilim. Ligde kalmayı garantileyen EYMS'ye her galibiyette 2 milyon iki yüz bin, beraberlikte ise 1 milyon yüz bin TL federasyondan para geliyor. Bu durum EYMS'nin iştahını kabartmıyor mu?
POLAT'IN RAKİBİNE HAK VERDİM
Geçtiğimiz dönem, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat'ın en önemli rakiplerinden biri şu şekilde bir ifade kullanmıştı: “Hacı Uğur Polat'ı sosyal projeler kapsamında çok başarılı buluyorum” Siyasetçilerin ağzından rakibi hakkında bu tarz ifadeler duymak zordur. Dikkatimi çeken bu ifadenin akabinde yaptığım araştırmada, “Adım adım Yeşilyurt” projesiyle Yeşilyurt Belediyesi'nin tam 35 bin aileye ulaştığını gördüm. Hacı Uğur Polat ile ekibi ortalama 150 bin kişiye ulaşmış. Bravo…
KAHTALI'NIN BİLİNMEYEN MÜCADELESİ…
AK Parti'de “İl Başkanları ve Belediye Başkanları milletvekilliği için aday olamayacak” şeklinde bir karar alındığı iddia ediliyor olsa da, merak edilen bir konuyu burada belirtmek isterim. Malatya Ak Parti İl Başkanı Hakan Kahtalı, ikinci üniversitesini okuyor. "Yerel yönetimlerden" mezun olan Kahtalı şu anda “Uluslararası İlişkiler”i bitirmenin mücadelesini veriyor.
PORTAKALI SOYDUM!..
MESOB Başkanı Şevket Keskin; “MESOB'a tekrardan başkan olup oradan milletvekili olurum” hesabı yaparken; Cumhur ittifakının erken seçim kararı Şevket Keskin'in bütün hesaplarını alt üst etti. Anlaşılan MTSO seçiminde eski Başkan Hasan Hüseyin Erkoç için esen ters rüzgar, Şevket Keskin'i de olumsuz etkileyecek. Bundan sonra sayın Keskin bakalım nasıl bir strateji güdecek? MESOB adaylığı mı, yoksa Vekil aday adaylığı mı? Tam bunları yazarken çocukluğumuzda çokça kullandığımız şu tekerleme geldi aklıma: " Portakalı Soydum Baş Ucuma Koydum Ben Bir Yalan Uydurdum Duma Duma Dum Kırmızı Mum Dolapta Pekmez Yala Yala Bitmez "
AYASOFYA MÜZE DEĞİL CAMİDİR...
(Akşam Gazetesindeki yeni yazım)
MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından yapılan seçim çağrısına kayıtsız kalmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tarihi açıkladı. 24 Haziran 2018 tarihinde erken seçim yapılacak. Kısaca bir seçim arifesine da girdik. Yine bazı beklentiler hasıl oldu. Bu beklentilerden biri de Osmanlı'nın en büyük mirası Ayasofya Camii'nin yeniden ibadete açılması yönündedir. Önceki seçim arifesinde yine aynı beklenti yaşanmıştı. Çünkü seçim mitinglerinin büyük bir süratle devam ettiği sıralarda özellikle Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın katılacakları Fetih Şöleni ise toplumu bir hayli heyecanlandırmıştı. Söz konusu şölende devletimizin en tepesindeki iki isimden böyle bir müjde almayı çok ümit etmiştik. Ancak olmadı.. Peygamber Efendimizin (sav) methine mazhar olmuş Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesine muhalif olarak alınan bir kararı bugün anlatmak istedim. İstanbul'un Fethi'yle birlikte Doğu Roma İmparatorluğu'nun tarihe gömülmesinin nişanesi olan Ayasofya Camii maalesef halen ibadete kapalı tutuluyor. Yıllardır türlü yollarla Türkiye'yi ezmeye çalışan Batı'nın manevi lideri Papanın birkaç sene evvel “Türkler tarafından, Ermeniler soykırıma tabi tutulmuştur” tarzında bir açıklaması vardı. Vahşi Batı'nın beslemesi Yunanistan'ın taciz ve tecavüzleri ise tavan yaptı. İşte bu iki tane sebep bile Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması için yeterlidir bence. Bununla ilgili yıllardır bazı organizasyonlar yapılıyor. Toplumsal beklentinin de bu yönde olduğunu yıllardır görüyor ve devletimizi göreve çağırıyoruz. İstanbul'un Fatihi Sultan Muhammed Han'ın emri ve yazdırdığı vakfiyesiyle cami olarak hizmet vermeye başlayan Ayasofya Camii, Cumhuriyet döneminde bir oldu-bitti ile müze haline getirilmiştir.
Yazının devamına gelecek link ile ulaşabilirsiniz: https://www.aksam.com.tr/pazar/ayasofya-muze-degil-camidir/haber-728411
Selam ve Dua ile...
Fiemanillah