dore okulları
Malatya
08 Eylül, 2024, Pazar
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

KADINA KÖLE OLMA AİLENE REİS OL

17 Şubat 2014, Pazartesi 13:43

Dün Facebook sayfamda, “Müjdeler olsun ki, bu şehirde doğruları yapanlar var... Yarın çok önemli bir konuyu yazacağım inşaallah...” diye bir paylaşımda bulunmuştum. Yüce Allah'ta imkan verip yazmaya muvaffak etti.

 

İnsanoğlunun niyeti iyi olduğunda, küçücük bir çalışmayı Allah bereketlendirir ve büyütür, bütün ülkeye hatta dilerse bütün dünyaya da yayar. Malatya Kent Konseyinde, Av. Ali Yıldırım'ın genel sekreter olarak atanmasından beri taktire şayan çok önemli çalışmalar yapıldı. 2014 yılına da önemli bir çalışma ile start verdiler. Toplumun temel taşını teşkil eden, bugün ekmek, su ve hava gibi ihtiyaç duyduğumuz “Hazinemiz ailemiz” konulu proje ile başladılar. Bu projeyi tanıtmak için de bir afiş hazırlayıp şehrin değişik yerlerine astılar. Bu çalışma yılın lokomotif çalışmasıdır. Zira nasıl başlarsanız öyle bitirirsiniz. Bu ülkede yaşayan her ferdi ilgilendiren, ülkemizin bugün şiddetle ihtiyaç duyduğu önemli bir konu.

 

Ulusal kanallara ve toplum mühendislerine bakarsanız da, yılın başında falcıları, medyumları ve üfürükçüleri toplarlar, sonra da bu yılın nasıl geçeceğini kahve fallarından okuyup millete üflerler. Bir yılı kahve falında görüp, kahve posasını göremeyen arka zekalıların bu projeden memnun kalmaları ve karşı çıkmamaları düşünülemez elbette.

 

Bu proje, yerel ve ulusal bir çok haber sitelerinde ve gazetelerde yer buldu. Genelde haberini yapanlar karşı olanlardı. Kadını kullanan ideolojiler, vay be! kadınları da elimizden alacaklar! Tek sermayemiz kadına da el attılar diyenler ve kadınlığını kaybetmiş bir türlü bulamayan, erkeklerle sidik yarışına giren, gavur parasıyla üç kuruş etmeyen feministlerdi. Kendilerine entel dantel süsü veren süslüman insanlardan da karşı çıkanlar vardı elbette. Onlar olumsuz haber yapadursunlar, siz sonuca bakın ki, parayla yapılamayacak olanı yaptılar. Her aykırı fikre, her uzak ideolojiye ve ulaşmak istedikleri kitleye ulaştırdılar, ellerine sağlık.

 

Eğer Kent Konseyi Genel Sekreterliği projeyi tanıtmak için Malatya Belediyesinin bütün bütçesini kullansaydı, sanırım bu kadar tanıtım yapamazdı. Ama bir afiş astılar ve o afişle Türkiye'nin bir çok ulusal ve mahalli haber sitelerine konu oldular. Lehte yada aleyhte, önemli olan mesajın ulaşmasıydı ve her yere ulaştı. Projenin uygulanmasına başlamadan önce aslında proje amacına ulaşmış oldu. Bu çalışmayı yapanlar bu kadar haber olacaklarını, bu sesin her yerde duyulacağını düşünememişlerdir. Ama Allah dilerse her şey olur.

 

Peki neydi dillere destan, haber sitelerine manşet ve bu kadar şöhret olan afiş?

“kadına köle olma, ailene reis ol”

Olay bu kadar basit! İşte bu dedirten tek bir cümle…

Bu cümlenin üzerine de insanlığın inşa edilebileceği proje!...

 

Toplumun temel taşı ailedir. Toplumlar ailelerden oluşur. Fertler aileden çıkmışsa faydalı olurlar yoksa her gün duyduğumuz cinayetler, asmalar kesmeler, uyuşturucu ve fuhuş operasyonlarına sebep olurlar. Dünyada toplumun temeline dinamit koyanlar, aileden uzak fertlerdir. Zira fertlerin aileleri, bölgeleri ve dolayısıyla ülkeleri söndürdüğüne herkes tanıktır. Hiçbir ard niyetli iç veya dış düşman, toplumuna karşı aileden çıkmış bir ferdi kullanamaz. Ama nereden olduğu belli olmayan, aslı, nesli, cinsi kayıp bir toplumda istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Çünkü onlar artık pimi çekilmiş bomba gibidirler. düştükleri yeri imha ederler.

 

Bu ülkede yıllardır sanat adı altında topluma sunulan, ne olduğu belli olmayan şantözler, dansözler, sanatçılar, mankenler ve ahlaksızlığın her kulvarında kullanılanların hayatlarına baktığınızda, aile diye bir kavramı bilmediklerini görürsünüz. Nerede yetiştikleri, kimin çocuğu oldukları, anaları dahi kayıp sanatçı müsveddeleriyle toplum mühendisliği yapanların elinde bolca sermaye var ki, bu ülkede hala istedikleri gibi at oynatabiliyorlar. Ailesiz yetişen bir birey, düşüncesi alınmış, kullanılabilir meta, yürüyen bir canlı bombadır.

 

Yıllardır televizyon programlarında, ailesini arayanlara, anası kayıp, babası kim, çocuğu nerde, kim kimle aşne fişne olaylarına şahit olduk. Bütün bunların altında şefkatten uzak, terkedilmiş ve dağılmış ailesiz bir nesil vardır.

 

Avrupa aileyi yüzyıllar önce kaybetti. Toplamak istiyor toplayamıyor. Çocuk yaptırmak istiyor yaptıramıyor. Teşvikler veriyor aldıran yok. Anneye çocuk şefkati, çocuğa anne baba saygısı vermek istiyor başaramıyor. Onun için bu dünyada saadeti bulamadılar. Birbirleriyle tanışamadılar. Sosyal ilişkiler kuramadılar. Komşu olamadılar. Düğünleri dernekleri olamadı. Cenazelerini kaldıramadılar. Taziye yapamadılar. Birbirlerinin dertlerine ve sevinçlerine ortak olamadılar. Bütün bunların temelinde aile mefhumundan uzak bir nesil yetiştirmeleriydi. Kendilerinin yakındığı ve bir türlü kurtulamadıkları bu hastalığı İslam ülkelerine son yüzyılda şiddetle dayattılar. Avrupa'da aile yok, olanlarında geneli iki kişiden oluşur. Ailenin diğer bireyleri ise hayvanlardır. Bir evdeki kedi köpek sayısı insan sayısından fazladır. Bu toplumda da hayvanlardan müteşekkil ailesiz fertler oluşturmak için önce aileyi yok etmek istiyorlar. Çünkü elimizden aileyi almadıkça bizi kendileri gibi yapamayacaklardır. Yaptıkları bir ağrı kesici ilacı kimseye parasız vermeyen bir Avrupa bizi çok mu seviyor ki,  ailemize karışıyor! Bizi günahı kadar sevmeyenler, yarım asırdır Avrupa'ya vizesiz gitmemize hala onay vermeyenler bu ülkenin ve bu toplumun çok mu iyiliğini istiyorlar?

 

Ama bu ülkede yıllar önce ailesiz fertler oluşturulmuş, çalışmalar yapılmış, bugünde o çalışmanın mahsulleriyle aileyi yok etmek istiyorlar. Bunun için bu proje, teneffüs ettiğimiz hava kadar önemlidir. Unutmayalım ki, düşmanın bizim için razı olacağı şey, ancak kötülük, hastalık ve ölüm olur.

 

Ailelerde farkındalık oluşturmak için şehrin değişik yerlerine asılan afişlerin çoğaltılması ve sahiplenilmesi lazım. Zira aile kadından ibaret değildir. Kişinin çocukları, annesi, babası, dedesi, nenesi ve diğer fertleri vardır. Aile sadece kadından ibarettir diyenler, ailesiz kadın sundular bu millete. Hem de kadınlıktan arındırılmış, içi boşaltılmış, yaratılış gayesinin dışına çıkmış, erkekle sidik yarışına giren,  bir baltaya sap olamayan kadın! Çocuk yapmayı red eden, evliliği sadece sosyal hayat gören, evde kocasına bulaşık yıkatmayı hayal eden, bunun da hayatın müşterek gereksinimi olduğunu savunan kadın! Bu nedenledir ki, uyuşturucu kullanma, sigara içme yaşı ilk okul seviyelerine düşmüştür. Eğer kadın çocuklarına sahip çıksaydı sokak çocukları olur muydu? Uyuşturucu bataklıklarına düşerler miydi? internet köşelerinde ahlaksız olurlar mıydı? Sokak ortalarında ulu orta uyuşturucu kullanırlar mıydı? Erkek için de aynı şekilde hayat bir tek kadından ibaret değildir. Çocukları, torunları, anne ve babası, kardeşleri, akrabalıkları, sıla-i rahmi vardır. Hangisini ihmal ederse kendisine acı fatura olarak dönecektir. Yoksa mesele kadının arka plana itilmesi değil, tam tersi herkesin sorumluluğunu bilmesi ve eksiksiz yerine getirmesidir.

 

Babalar bugün ailelerine reis olsalardı toplum bu halde mi olurdu? Geleceğimiz olan çocukların acıklı hikayelerinin sorumlusu kimdir dersiniz? Dağılmış yuvalar, terkedilmiş çocuklar, hal hatırları sorulmayan yaşlılar, gecekondularda ölümü bekleyen akrabalar kimin  günahı?

Yok efendim niye “ailene reis ol” demişsiniz! İkisi de reis olacakmış! Siz birisini yapın diğeri eksik olsun! Bana bir devlet gösterin ki iki tane Cumhurbaşkanı olsun, yada iki tane Başbakanı olsun! Bir bakanlıkta iki tane bakan gösterin bana! Bir şehirde iki tane vali, bir belediye de iki tane belediye başkanı gösterin! Bana bir mahallenin iki tane muhtarını söyleyiniz! Be ahmak herifler, bütün bu saydıklarımızın içinden çıktığı aileye gelince neden baba ailesine reis olmasın dersiniz? Bu sözü neden yadırgarsınız? Sözde yetkileriyle ifsad etmek için iki baş ha!...

 

Rakibi kızdıran, çılgına döndüren her taktik taktir edilmelidir. Bu olay Ergenekoncuların ağzında sakız olmuşsa alıp hayatımıza koymalıyız. Aslı nesli belli, büyüğünü sayan küçüğünü seven bir toplum olmak için, babanın reis olduğu, görevini hakkıyla yerine getirip ailesine sahip çıktığı bir toplum olmalıyız. Peygamberimizin “cennet annelerin ayağının altındadır” dediği anneler bu toplumun yarısı, diğer yarısının annesidir. Bu toplumda asimile edilen, fıtratının dışına çıkmış, kocasını çocuklarından, anne ve babasından, akrabalarından koparan bir kadına cennetimizi feda etmemeliyiz. Ailemize reis, tüm akrabalarımıza (sıla-i rahmimize) sahip çıkmalıyız, bunun için çalışmalıyız, yapılan çalışmalara katkı sağlamalıyız.

 

Allah'a hamdolsun ki bu ülkede iyi düşünen ve iyi yapanlar vardır. Av. Ali Yıldırım'a da sahip çıkmak lazım. Mesleğinde başarılı olan Ali Yıldırım'ın avukatlık bürosu dolu olmalıdır. Malatya Büyükşehir Belediyesinde de en iyi şekilde değerlendirilmeli ve daha önemli yerlere getirilmelidir. Çünkü Av. Ali Yıldırım bir cemaatin yada bir ideolojinin mensubu değil, başarılı, çevresinde de zeki ve akıllı insanların olduğu kaliteli bir beyindir. Hem kendisinden hem de çevresindeki insanlardan en üst düzeyde istifade edilmeli, kurtlara yem edilmemelidir. Çünkü bu memleketi yıllardır kemiren işe yaramazlar, akıllı ve başarılı insanları fazla istememişler ve ayaklarına hep bağ olmuşlardır.

 

Fi Emanillah…

Ebuzer AYDIN

“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”

muhasebeci maa?lar?-casibom-aresbet-tokyobet-tokyobet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-