Kalbur üstü siyasetçilerimiz yok ki!..

-Ak Parti Kongresinde “Malatya’nın adının anılmamasının müsebbibi” kimler?

-“Ak Parti’nin MKYK’sında veya MYK’sında” neden Malatyalıları göremedik?

-Neden o kurulda “bizim temsilcimiz” yok?

-Recep Tayyip Erdoğan, “Malatyalıların” üzerini çizdi mi?

-Kurulda Malatyalıların olmamasının tek sebebini açıkladım! 

-Malatya siyasetinin ağır toplarının (!) MKYK’ya ve MYK’ya girememiş olması ne demek?

-Malatya’nın yalnız kalmaması için ne yapmalı?

-Ali Kazgan’a nereden baskı yapılıyor?

-Kendisine ulaşılması güç olan Ali Kazgan, “hangi ilçeden” aday olur?

-Malatya Valisi neden “iki kelimelik açıklamayı” çok görüyor? 

-Yüksek katlı binaların patlatılarak yıkılmasındaki “haksız kazanç iddialarına” cevabınız var mı?

-“Depremin öldüremediği insanları” ne öldürecek?

-Fiskos Masasında ne var?

-Haftanın karikatüründe ne var?

-Laf Ebesini okumadan geçmeyin!

***

Kıymetli okuyucularım, bugünkü yazıma; bütün insanlık için basit olan bir fiili ve işi anlatarak başlamak isterim. Bildiğiniz gibi bir “gömleğin” ilk düğmesini doğru iliklersek, sonunu da doğru ilikleriz. O gömleği giymek için “irade”, gören “göz” ve tutan bir çift “el” ile birlikte; nasıl giyileceğini “bilmek” gerekir. Çok basit bir iş için bile arka arkaya sıralanmış vasıflar vardır. Bir şehri yönetmeye namzet siyasetçilerimizin de, arka arkaya sıralanmış zagon nitelikli bazı özellikleri bulunması gerekiyor. 

Ak Parti’nin Malatyalı siyasetçilerini gözümüzün önüne getirelim. Bu kişiler yıllar yılı, bu milletten oy almış. Kimisi milletvekili olarak, kimisi belediye başkanı olarak, kimisi il başkanlığı yaparak, şehrin yönetiminde söz sahibi olmuş kişilerdir. Malum olduğu üzere, önceki gün Ak Parti Kongresi yapıldı. Kongre sonrası, Ak Parti’nin MKYK’sında veya MYK’sında Malatyalıları göremedik. Malatyalıların o kurullarda bulunmaması,  aslında Malatya’yı müreffeh bir şehir haline getirmek için gerekli şartları oluşturamamanın resmidir. 

Malatya’dan birinin, MKYK’da, MYK’da veya Bakanlar Kurulu’nda bulunması için, evvela lobi faaliyetlerinin iyi yürütülmesi gerekir. Tüm Malatyalıların ehliyet ve liyakat yönünden desteklediği bir veya birkaç ismin arkasında toplanması, kenetlenmesi ve MKYK, MYK veya bakanlar kurulu üyesi olması için mücadele etmesiyle lobi faaliyeti oluşur. Nihayetinde, genel merkez de değerlendirme yaparken, yapılan mücadeleyi görmezden gelemez. Toplum tarafından teveccüh gören o kişi veya kişiler, parti yönetiminde ya da ülke yönetiminde söz sahibi olur.  

Ak Parti MKYK’sı açıklanınca “Neden o kurulda bizim temsilcimiz yok” diye hayıflanıp “Recep Tayyip Erdoğan, Malatyalıların üzerini çizdi” diyenlerin oturup iyice düşünmesi gerekiyor. Beceriksizliğimizi, tembelliğimizi ve eksikliğimizi görmüyor; Ak Parti Genel Merkezi’ne ve dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’a kabahat buluyoruz. Erdoğan, Malatyalıların üzerini çizmiş olsaydı, deprem anında burada olur muydu? Bakanlarını buraya gönderir miydi? Hem Malatya da, Recep Tayyip Erdoğan’ı seviyor ki bütün seçimlerde yüksek oy oranlarıyla kendisine destek veriyor. 

Ak Parti kongresi sonrası dikkatimi çeken bir başka husus ise, bir kaç kişi hariç, MKYK üyeleri arasında milletvekilinin bulunmamasıdır. Hadi diyelim ki; Malatya’dan milletvekili olduklarından dolayı 4 isim MKYK’ya giremedi. İyi de milletvekili olmayan birçok siyasetçimiz bulunmasına rağmen, hiçbiri MKYK’ya giremedi. Bölgemizdeki illere baktığımız zaman, Elazığ’ın 2 tane MKYK üyesi var. Kahramanmaraş’ın da iki temsilcisi bulunuyor. Malatyalıların olmamasının tek sebebi, lobi oluşturamamaktır. Kalbur üstü siyasetçiler değil de, kalbur ortası hatta altı olan kadük ve irabda mahalli olmayan siyasetçilerdir lobisizliğin sebebi. 

ÜYEMİZ YOK, SIKINTIMIZ ÇOK!..

MKYK'nın açılımı, Merkez Karar Yönetim Kurulu'dur. Bu kurul, AK Parti'nin üst karar organı olma özelliğine sahiptir. 75 kişilik MKYK, parti yönetimini oluşturur. Bir de Merkez Yürütme Kurulu (MYK) adı altında çekirdek bir kadro vardır. Önceki gün, Ak Parti’nin kongresi yapıldı. Ülkeyi yöneten bir partinin MKYK ve MYK’sı oluşturuldu. Malatya siyasetinin ağır toplarının (!) MKYK’ya ve MYK’ya girememiş olması, ülke yönetiminde söz sahibi olamamamız ve ilimize yapılması gereken yatırımların bihakkın yapılamaması demektir. 

Malatya’da bir isim MKYK’da ya da MYK’da olsa ki, bu Cumhurbaşkanı’yla şahsen görüşmek demektir. O kişi, şehri temsil ettiği için, ihtiyaçları çok daha rahat arz-ı hal edebilecektir. Keza, bakanlarla ya da parti genel başkanlığıyla, şehrin müçtemian ya da münferiden ihtiyaçlarının giderilmesi de sağlanabilecektir. Ayrıca o kişinin, siyaseten bir ağırlığı olduğu için, gerek devlet nezdinde, gerekse siyaset nezdinde sözü geçecektir. 

MKYK veya MYK, sorunların çözülmesi için bir kanaldır. Maalesef Ak Parti’de ne MKYK’da ne de MYK da bir temsilcimiz yok. Dolayısıyla, depremden ötürü zaten sarsılmış olan Malatya, bir kez daha büyük bir sarsıntı yaşamıştır. Bu durumun müsebbibi parti genel başkanı değil, Malatyalıların ta kendisidir. Birlik ve beraberliği sağlayamadığımız için, tek ruhla hareket edemiyoruz. Lobi oluşturamıyor, yalnız kalıyoruz. Böyle giderse, yalnız kalmaya devam edeceğiz. 

ALİ KAZGAN’A, YEŞİLYURT İÇİN BASKI!..

Akçadağ Belediye Başkanı Ali Kazgan, iki defa üst üste Akçadağ Belediye Başkanlığı koltuğunda bulunuyor. İlkinde Ak Parti’nin adayı olarak seçime girmiş ve kazanmıştı. Sonraki dönemde Ak Parti’den aday gösterilmeyince, bağımsız olarak girdiği seçimi de kazanmış ve ikinci kez aynı makamda oturmuştu. Ak Parti’nin güçlü olduğu bir dönemde, bağımsız olarak seçime girip kazanması, mücadeleci yapısının kendisine vermiş olduğu özgüvenle birlikte, Akçadağ’daki Ali Kazgan sevgisidir. 

Yanlış hatırlamıyorsam Aydın’da vali yardımcılığı yapmış, sonrasında da İstanbul’da Vali Yardımcılığı görevine getirilmişti. Bu görevdeyken, yakinen tanıma fırsatı bulduğum Ali Kazgan’ın; devletçi bir yapıya sahip olduğuna şahitlik etmiştim. Olaylara pragmatik ve makul bir şekilde yaklaşır. Meseleyi tüm detaylarıyla ele alıp, mümkün mertebe devletin parasını harcamaz-harcatmaz. 

Ali Kazgan’la ilgili sıkıntılı gördüğüm tek yan ise, kendisini hâlâ vali olarak telakki etmesi ve etrafındaki insanların da, emir komuta muvacehesinde hareket etmesini balapervezan bir ruh haliyle  istemesidir. Bir de kendisine ulaşmak biraz na-mümkün gibi bir şey!

Ali Kazgan, başarılı bir insan. Kendisine verilecek görevleri de başaracak bir vizyona sahiptir. Geçmiş ile bugünü iyi analiz edip, geleceğe adım atan biri. Malatya’nın büyükşehir olmasından önce, genel sekreterlik görevini yapmış olması, Malatya’yı daha iyi analiz etmesini sağlıyor. 

Aldığım kulis bilgilerine göre Yeşilyurt’tan aday olması konusunda bir baskı yapılıyormuş kendisine. Daha önce kendisiyle görüştüğümüzde, Yeşilyurt’ta Akçadağlıların yoğun bir şekilde yaşadığından bahsetmişti. Akçadağlılar ikna edebilirse ve top yekun destek verirlerse; Yeşilyurt’tan da aday olma ihtimali var. Yeniden Refah Partisi’nin de son seçimlerde hatırı sayılır bir oyu vardı. Lakin bu iki olgu birleşse bile, Yeşilyurt Belediye Başkanlığı’nın kendisi için zor olduğunu düşünüyorum. 

Yukarıda da belirttiğim gibi olaylara “pragmatik” yaklaşıyor. Gördüğüm kadarıyla “realist” bir kişiliğe sahip. Kanaatimce, bu nedenlerden dolayı, Akçadağ’da kalmayı yeğ tutacaktır. 

SAYIN VALİM, İKİ KELİMELİK AÇIKLAMAYI, VATANDAŞA ÇOK GÖRMEYİN!..

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası başlatılan ağır hasarlı binaların yıkımının ağır aksak gitmesi, vatandaşta büyük bir mağduriyet oluşturuyor. Bu mağduriyetlerden biri de yüksek katlı binaların patlatılarak yıkılmasındaki haksız kazanç iddiaları. Son birkaç haftadır konuyla ilgili yazılar kaleme alıyorum. Ortaya atılan iddialardan bahsediyorum. Yıkımı yapılacak binaların içindeki eşyalar ile çevresindeki ağaç, kamelya, parke taşı, bahçe çitleri, demirleri gibi malzemelerin yıkım firmaları tarafından talan edildiğiyle ilgili iddialar olduğunu söylüyorum. Bu gibi iddialar için Valilik yetkililerinin ve savcıların dikkatini çekmeye çalışıyorum. 

Çeşitli platformlarda, yıkımlarla ilgili olarak onlarca iddia var. Yıkımı gerçekleştiren firmalar veya onların taşeronlarıyla ilgili “Haksız kazanç” iddiaları var. Bu hırsızlık iddiasına konu olan kişilerin “Vali bize bu kadar verdi” dedikleri de iddia ediliyor. 

Fakat ne hikmetse, ne Valilik’ten, ne de Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) yetkililerinden, herhangi bir açıklama gelmedi. “Adamlar doğru söylüyor” ya da “Yalan söylüyorlar” şeklinde hiçbir açıklamanın yapılmamış olması, şahsen beni tedirgin ediyor. Zira, “Sükut, ikrardan gelir” sözü aklıma geliyor ve endişeleniyorum. Hem memleketim için, hem de devletimin yöneticileri için, böyle bir şeyi düşünmek dahi istemiyorum. 

Ayrıca molozların ayrıştırılması işlemiyle ilgili bir endişemi daha paylaşmıştım. Enkazın kaldırıldığı yerde ayrıştırma yapıldığını ve insanlarımızın bin türlü hastalığa düçar olma ihtimalinden bahsetmiştim. “Depremin öldüremediği insanları, enkaz tozları kanser edip öldürecek.” Diyerek, yetkilileri uyarmıştım. Maalesef bahsettiğim ayrıştırma işleminin halen enkaz başında yapıldığını görüyorum. Bu konuyla ilgili de herhangi bir açıklama yapılmadı. Açıklamayı geçtik, düzeltme yönünde bir adım atıldığını da görmedik. 

FİSKOS MASASI:

-    Ramazan Özcan, Numan Özcan, İlhan Geçit ve Basri Kahveci, Ak Parti’nin Battalgazi’deki, Belediye Başkan Aday Adayı olacakmış.

-    Anadolu Selçuklu Ocakları Genel Başkanı Ayetullah Geçen’in, Battalgazi ilçesinde Yeniden Refah Partisinde Belediye Başkan aday adayı olması, kulisleri hareketlendirmiş.

-    Yeşilyurt İlçesinde, Vahap Erdem, Kahraman Kavuk ve Enver Kiraz Belediye Başkan aday adayı olacakmış.

-    Ali Kazgan, Yeşilyurt için ikna edilmeye çalışılıyormuş.

-    CHP’de, Malatya Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için, Hulusi Porgalı düşünülüyormuş.

-    DEVA  Partisi Kurucular Kurulu’nda yer alan İbrahim Gezer, Parti Genel Merkezi’yle arayı bozmuş. Gezer, güçlü bir oluşumla, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaymış.

-    MASTÖB Başkanı Nazife Özdemir, CHP’den Akçadağ Belediye Başkan aday adayı olacakmış.

-    Pütürge’de, Yeniden Refah Partisi Belediye Başkan aday adaylarının, Aydın Öztürk, Ramazan Paşahan, Nusret Öncü ve Yalçın Aksu olduğu konuşuluyor.

-    Yeni gelen Emniyet Müdürü Arif Çankal, uyuşturucu tacirlerine göz açtırmıyormuş.

-    Veli Ağbaba, CHP Malatya İl Teşkilatı’nda, istenmeyen adam olmuş.

-    Malatya’ya kayyum atanacakmış.

-    Ak Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan,  en çalışkan vekilmiş.

-    Malatya’daki AFAD müdürü görevden alınacakmış. Malatyalı bir milletvekili, bu konuyu AFAD Genel Müdürü’yle görüşmüş.

-    Malatya’da yıkılan camilerden dolayı, insanlar şehir merkezinde namaz kılmakta zorlanıyormuş.

LAF EBESİ

Depremden sonra umutsuzluğun ve ümitsizliğin zirve yaptığı Malatya’da, mücadele ruhundan vazgeçip, atâlet zincirine mahkum olan insanımızı, Haliç’teki “Simonlar” teşbihine benzetiyorum. İddia o ki, oradaki insanlar koku alma duyularını yitirdikleri için, Haliç’in pis kokusunun rağmına piknik yapıyorlarmış. Aynı bu misalde olduğu gibi Malatyalı vatandaşımız da “Düşünme ve görme yetisini” kaybetti mi? Ki; Bu keşmekeş hayata hemencecik alışıverdi…

Selam ve dua ile

Fiemanillah