Kerpiç evlerimizdeki zarafet
05 Ocak 2023, Perşembe 12:43Doğal bir yapı malzemesi olan toprağın bina yapım sisteminde kullanımının yaygınlaştırılması, sadece bizim için değil tüm dünya geleceği için çok önemlidir. Gelecek kuşaklara yaşanabilir çevreler bırakmak adına, yapı üretim sisteminde sadece dayanıklı malzemelerin değil; aynı zamanda çevreye duyarlı geri dönüşümü olan, az enerji tüketen ve hesaplı malzemelerin seçilmesi gereklidir.
Günümüzden 9000 yıl önce kurulduğu bilim insanları tarafından saptanan, Çatalhöyük de evlerin kerpiçten yapıldığı tespit edilmiş. Dünya Kültür Mirasımız Aslantepe Höyüğü’nde saray kalıntılarının da kerpiç olduğunu biliyoruz artık.
Başka bir deyişle insanoğlu yaklaşık on bin yıldır kerpiç kullanmakta.
Malatyamızın tarihinde de kerpiç önemli bir yer tutar.
Yıllar önce yaptığım bir Amerika seyahatinden bu yana kafamda oluşan bir soruyu, sizle paylaşayım.
Neden Amerika’dan sonra derseniz, Amerika’da her şey kendine özgü.
Dünyanın kullandığı uzunluk ölçüsü metrik sistem, onlarda inç, foot, yarda,
Dünyanın kullandığı sıcaklık ölçüsü celcius, onlarda Fahrenayt,
Dünyanın kullandığı, kilometre onlarda mil,
Dünya da benzin litre ile satılır, onlarda galon ile,
Arazi ölçüsü dönüm
onlarda akredir,
Herkes inşaatlarda betonarme kullanır, onlarsa çelik... Bu örnekleri çoğaltabilirim.
Peki, biz niye yüzlerce yıldır kullandığımız kerpiçi, elimizin tersiyle itip betona yöneldik?
Beton daha sağlam dediğinizi duyar gibiyim.
Ben çok da haklı olduğunuz kanaatinde değilim, Yemen’in Şibam kasabası, beş ile onbir kat arasında değişen otuz metreye varan yükseklikteki 16 yüzyıldan kalma kerpiç evleriyle adeta doğaya meydan okumaktadır.
Toprağın saman ve suyla karıştırılmasından sonra kalıplara dökülmesi neticesinde, önce gölgede sonra güneşte kurutulmasıyla elde edilen kerpiç, bilim insanlarımız tarafından bazı katkılar ilave edilerek daha da dayanıklı bir hale getirilemez miydi?
Ben getirilebileceği kanaatindeydim ama, artık tren kaçtı, atı alan Üsküdar’ı geçti. Bütün bunlara rağmen kısaca kerpicin üstünlüklerini sayayım:
Ucuz kolay elde edilir, çabuk üretilir,
Ekolojik yönden insana hiç bir zararı yoktur,
Nem düzeyini dengeler,
Havayı temizler,
Yazın serin, kışın sıcaktır,
Yerinde üretildiği için nakliye gideri yoktur,
Doğayı kirletmez, doğanın bir parçasıdır,
Doğru mühendislik ve mimarlık ilkelerine uyulduğunda betonarmeden sağlamdır,
Isıtma ve soğutma giderleri betonarmeye göre çok azdır...
Bu kadar veri kerpiçe niye bu kadar sevdalı olduğumu anlatmaya yetmez mi?
Şehrimizin o güzelim sanat eseri evleri, konakları, şirket hanı gibi iş yerleri hoyratça yıkılıp yerine Malatya tabiriyle ‘elden ayruğhsuz’, gazulet gibi binalar yapılırken bu şehrin yöneticileri S.T.K.ları neredeydiler?
Şimdi yürekleri hiç sızlamıyor mu acaba?
Yarın torunları, dedecim:
Siz de bizim gibi sitelerde mi doğdunuz?
Siz de bizim gibi jakuzilerde mi banyo yapıyordunuz?
Mutfaklarınız bizim mutfak gibi hazır mutfak mıydı?... Kısaca,
Yaşadığınız yerler nasıldı diye sorduklarında nasıl bir cevap verecekler diye merak ediyorum.
Elin tavuğu ele kaz görünür, misalinde olduğu gibi
Biz kendi kültürümüzü, kendi mimarimizi, geleneksel yapı tarzımızı bırakıp, el alemin kültürüyle önce göklere yükseldik!!! Gökdelenler diktik...
Hapsettiler bizi.
Bunaldık,
Şimdide yere inmenin çarelerini arıyoruz!
Selam olsun Malatya’mın güzel insanlarına...
KAYNAK: MALATYA TİME DERGİSİ
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.