KÖK SEBZELERİN FAYDALARI
13 Şubat 2021, Cumartesi 21:19
Değerli takipçilerim, bu hafta sizlere sağlık açısından sayısız faydası bulunan kök sebzelerden bahsedeceğim.
Evrendeki her şey parçadan bütüne muazzam bir düzen içerisinde yaratılmıştır. Bizler için sınırsız nimet yaratan Rabbimiz aynı zamanda bizim için bu nimetleri en doğru, en güzel ve en yarar sağlayacak şekilde yaratmıştır. Bunun en güzel örneklerinden birini iklimsel olarak farklı coğrafyalarda yetişen ya da mevsimlere göre değişen besinlerde görüyoruz. Yazın yetişen meyveler ve sebzeler daha ferahlatıcı, hararet alıcı, kanı sulandırıcı özelliğe sahipken kışın yetişenler daha ziyade enerji sağlayacak, içimizi ısıtacak özelliğe sahiptir.
Biz meyve ve sebze çeşitliliği açısından oldukça zengin bir coğrafyada yaşıyoruz. Her mevsimde çok sayıda, farklı besinlere ulaşma imkânımız var. Bugünkü konumuz kış ayları boyunca bizimle beraber olan kök sebzeler. Bu sebzeler toprak altında gelişirken toprakta bulunan vitaminleri ve mineralleri alır. Aynı zamanda toprak üstünde bulunan yaprakları sayesinde güneşten gerekli enerjiyi edinir. Topraklı ve şekilsiz görüntüleri nedeniyle pek tercih edilmezler. Pek çok insan tercih etmese de faydaları saymakla bitmez. Özellikle annelerin bu hususta çocuklarına bu kök sebzeleri yedirebilmeleri çok önemlidir. Çünkü çocuklukta kazanılmayan beslenme alışkanlıklarının ilerleyen yıllarda oluşturulması oldukça zor. Bu sebzeleri farklı şekillerde keserek, farklı renklerde olanlarıyla eğlenceli tabaklar oluşturarak sofralarınıza dâhil edebilirsiniz. Ya da çocuğunuz oyun oynarken hazırladığınız meyve tabağına kök sebzeleri de ekleyebilirsiniz.
Kök sebzeler genel olarak bol miktarda kompleks (yararlı) karbonhidrat, lif ve mineral içerirler. Karbonhidrat içerikleri sayesinde vücuda enerji sağlarlar, dinçlik verirler. Yüksek oranda lif yani posa içerdiklerinden dolayı bağırsakların çalışması ve sağlığının korunması için oldukça yararlıdırlar. Bu bol miktardaki çözünebilir posa içeriği ile iştahı dengeleyerek abur cubur isteğini azaltırlar. Böylece kilo verme üzerinde etkili olabilirler. Bol miktarda A ve C vitamini, potasyum, fosfor ve magnezyum içerirler. Bu mikro bileşenler sayesinde bağışıklık sistemine destek olur, kasların güçlenmesini sağlar, kemik yapısına katkıda bulunurlar. Yüksek oranda antioksidan bileşene sahip oldukları için kış aylarında düşen bağışıklığı toparlamaya yardımcı olurlar. Kök sebzeleri özel olarak incelersek :
Patates: Kök sebzelerin en çok bilineni ve en çok tüketilenidir. Osmanlı Devleti'nin Duraklama Döneminde Anadolu'ya gelmeden önce Türk mutfağında patates yoktu. Bu yüzden bizim patatesle ilgili yemeklerimiz klasik Türk mutfağı tariflerinden biraz daha farklıdır. Şimdilerde ise özellikle patates kızartması şeklinde tüm dünyada tüketiliyor ve oldukça seviliyor. Bol yağda kızarmış, sıcak bir patates çoğumuza oldukça güzel görünebilir. Ancak o patatese uygulanan kızartma işlemi patatesin içerisindeki yararlı bileşenlerin çoğunu yok eder. Ve maalesef tüm kızartmalarda olduğu gibi, yüksek ısıda kızaran ve yanan yağ kanserojen bileşikler açığa çıkarır. Nihayetinde güzelim patatesten geriye ne A vitamini, ne C vitamini, ne folik asit ne de diğer yararlı bileşenler kalır! Patatesleri baharatlarla ve çok az yağla harmanlayıp fırınladığınızda çok daha sağlıklı çıtır patatesler elde edebilirsiniz. Bu yüzden doğru besin kadar doğru pişirme tekniği ile besinlerin gücünden faydalanmanızı tavsiye ederim. Özellikle sıcak tüketilen patatesin kan şekerini oldukça yükselttiğini belirtmem gerekir. Yüksek karbonhidrat içeriği nedeniyle patatesi sebze olarak değil ekmek grubu olarak kabul eder, diyetlerimizi ona göre hazırlarız. Bu yüzden diyabet hastaları başta olmak üzere kilo vermek isteyenlerin de oldukça ölçülü tüketmesi gereken bir besin.
Havuç: Havuç deyince hemen herkesin aklına A vitamini ve göz sağlığı gelir. A vitamini, hem bağışıklığın hem de göz sağlığının korunmasında çok büyük öneme sahip bir vitamindir. Diğer kök sebzelerle karşılaştırıldığında yaklaşık 600 kat daha fazla A vitamini içeren bu güzel sebzeyi küçük büyük herkesin tüketmesi gerekir. A vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğu için yağla pişirmeniz halinde etkinliği artacaktır. Rendelediğiniz havuçları az yağda çevirip sarımsaklı yoğurtla buluşturarak oldukça lezzetli ve sağlıklı bir salata oluşturabilirsiniz. Rengi ve şekli itibariyle çocukların da oldukça ilgisini çeken havuca çocuklarınızın sadece kardan adam yaparken dokunmasına izin vermeyin. Atıştırmalık bir şeyler istediklerinde havuç oldukça doğru bir tercih olacaktır.
Soğan ve sarımsak: Hemen hemen tüm yemeklerin ilk maddesini oluşturan bu sebzeler bakterilere karşı koruyucudur. Bol miktarda mineral ve vitamin içerdiği için hastalıklara karşı da koruyucudur.
Turp: Bol miktarda C vitamini ve posa içeren turp çeşitleri sindirimi kolaylaştırırken bağışıklık sistemini güçlendirir. Mor turpun antioksidan içeriği beyaz turptan daha fazladır.
Kereviz: B6, C ve K vitaminleri açısından zengin olan kereviz ne yazık ki mutfaklarımızda çok tüketilen bir besin değil. Özellikle doğu sofralarında nadiren gördüğümüz bu sebzeyi rendeleyip sarımsaklı yoğurt ve cevizle birleştirerek oldukça faydalı ve lezzetli bir salata elde edebilirsiniz.
Pancar: Mor pancar bol miktarda antioksidan içerir. Şekerli bir tadı olduğu için ve rengi dikkat çektiği için çocuklar tarafından da sevilebilir. Bu pancarın suyunu hamura katarak renkli makarnalar yapabilirsiniz.
Bu kadar değerli ve önemli sebzelerden yeterince faydalanamadığımızı düşünüyorum. Tamam, belki birçoğumuza parlayan domatesler, pürüzsüz salatalıklar daha güzel görünüyor olabilir. Ancak bu mevsimde tüketeceğiniz hormonlu besinler yarardan çok zarar sağlayacaktır.
Sağlıklı günler diliyorum.
Diyetisyen İrem ERCAN