Köylerde depremzedelere olan borcumuzu ödedik

Bugün, isimlerini gizleyen iki hayırsever kardeşimizle depremin ağır tahribat yarattığı köylerde 40 bin liraya yakın “borç” dağıttık. “Borç” dedim çünkü düşmüşlere el uzatmak yardım değil görevdir. Sanki onlara borcumuz var da borcumuzu ödüyor gibi… 
Nitekim Yüce Allah Bakara Suresi 195’te şöyle buyuruyor: “Mallarınızı Allah yolunda harcayın ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. Bir de iyilik edin ve yaptığınızı güzel yapın.”

Ayetin son kısmındaki “iyilikleri güzel yapın” tavsiyesi neyi anlatıyor? Yani gizli yapın ve başa kakmayın, demektir.

Peki, biz ne yaptık? 

Kozluk köyünden başlayıp Porga vadisindeki Sarsı, Aşağıköy, Ortaköy, Salkonak ve Zerne köylerinde borcumuzu dağıttık. Bunu yaparken hayırsever iki kişi asla kendilerinin dağıttığını söylemedi. Ben de dağıtırken (1 poz hariç) asla fotoğraf çekmedim. Zarfın içinde verdik ve “Allah size vermemiz için bu parayı bize gönderdi” dedik. Yani biz kendi malımızı değil, sizin hakkınızı ödedik, dedik. 

Peki, ben bu ”Borç dağıtma” seferberliğinin neresindeyim? Eğer bu para benim olsaydı, asla ben dağıttım demezdim. Ben sadece aracı oldum, rehberlik yaptım, yol gösterdim. Dolayısıyla benim bunu haber yapmam “riya”ya girmez. Gösteriş yapmış olamam çünkü para benim değil… Sevabı meçhul bu iki kişiye gitti. 

Güzel bir hayrı güzel bir yöntemle icra ettik. Allah bu hayrı yapan kardeşlerimizden razı olsun. Sözümüzü Bakara Suresi 177’nci ayetle bitirelim: 

“Yüzlerinizi doğu ya da batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik; ….. malını sevdiği halde akrabasına, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, dilenenlere vermektir.”
*******
Birinci Not: Sadece bir yerde fotoğraf çektim, onun da yüzünü kapatarak yayınlıyorum. 
İkinci Not: Allah nasip ederse aynı hayırsever kişilerle Gündüzbey, Kadiruşağı ve Banazı köylerini de ziyaret edeceğiz.