KUYRUĞUNA BASILAN İT!.. 

Bugünkü yazımıza bir alıntıyla başlayalım istedik: “Bu kurumdaki FETÖ'cüleri kimler koruyor, kim kimin sponsorluğunu üstleniyor. “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” diye bir söz var ya! “Sırtını kime dayıyorsun, seni kim koruyor bana söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim”.. Bunlardan birinin kuyruğuna basarsan, sesi başka yerden çıkar. Mevlana öyle diyor: “Köpeğin kuyruğuna bastım, sesi ağzından çıktı!” Yeni Akit Gazetesi yazarlarından Abdurrahman Dilipak, memleketimizdeki ahvali alemi ve korunan FETÖ'cüleri ne de güzel tabir etmiş. 

“KRİPTO”NUN KENDİNİ GİZLEMEK ADINA DÜŞTÜĞÜ KOMİK DURUM 

İmam hatip mezunuydu. Gizliyordu. FETÖ terör örgütüyle bir şekilde iltisaklı olmuştu. Terfi almak için buna mecburdu. Çünkü kadere imanı özde değil sözdeydi. Belki de 15 Temmuz'dan önce FETÖ'nün talimatıyla gelmişti. Darbe girişimi başarısız olunca, kendisini gizlemesi gerekiyordu. Bunun için de “FETÖ'yle mücadele ediyorum” diyerek etrafına insafsızca saldırıyordu. Bir gün kendisine denildi: 

 “Efendim cezaevindeki FETÖ'cüler bizden habire Kur'an'ı Kerim istiyorlar. Şu ana kadar gönderdiğimiz Kur'an'ı kerimin sayısı 6 yüzü buldu” 

Cevaben dedi ki: 

Hadi ya… 

Dediler:
 
Efendim sürekli Risale-i Nur da istiyorlar 

Cevaben dedi ki: 

“O ne” 

Efendim Said-i Nursi'nin kitapları 

Cevaben dedi ki: 

“O kim?” 
 
Bütün Türkiye'de dini meselelerle ilgilenmeyenler bile Bediüzzaman Said-i Nursi'yi bilir. En azından adını duymuştur. Risale-i Nur Külliyatı'nı ise herkes duymuştur. Şimdi size soruyorum; Bediüzzaman'ı tanımayan(!) ve eseri olan Risale-i Nuru bilmeyen(!) bu adamın(!) FETÖ'cü olma ihtimalini yüzdeyle ifade edecek olursak kaçtır?  

FETÖ'YLE İLTİSAKLI OLMA İHTİMALİ YÜKSEK BİR BAŞKA ZAT VAR SIRADA 

Adına 20 hat kayıtlı olduğu iddia edilen eski TEM müdürü H.Y'nin hatlarının birinde “ByLock” denilen program çıktı. Gazeteler H.Y'nin bu durumu önceleri gizlemiş, sonrasında ise iyice ayyuka çıkınca bu hattı kardeşinin kullandığını iddia etmişti. 
 
Bir emniyet müdürünün adına 20 tane hattın olması ilginç geldi bana. Bunu “İstihbarata karşı koyma” şeklinde açıklayabilirler ama üç veya beş hadi olmadı 10 tane hat olsun. 20 nedir Allah aşkına? Hadi bunu da yiyelim de 20 hattın bir tanesinde FETÖ'cü teröristlerin şifreli programı ByLock çıkıyor. İşin daha ilginç tarafı, bu hattı kardeşinin kullandığını söyleyerek kendini kurtarıp, kardeşini yakmaya mı çalışıyor? Sorusu geliyor aklıma.. 

Ben de ByLock kullanan herkes gibi kripto FETÖ'cü olma ihtimali olan bu şahıs ve olayla ilgili birkaç soruyu yetkililere soruyorum:  

1- H.Y adına kayıtlı telefonda byLock çıktığı halde; durumu neden gizledi? 

2- H.Y'nin adına kayıtlı telefonu neden kardeşi kullanıyor? 

3- H.Y'nin kardeşi ne iş yapar? 

4- FETÖ'nün iletişim aracı olan ByLocku kullananlar FETÖ'nün ajanı diye tutuklandığı halde H.Y'ye ve kardeşine neden dokunulmuyor? 

5- Telefonunda ByLock çıkanlar FETÖ'nün ajanı diye tasnif edilmiyor mu? 

6- Başta İnönü Üniversitesi olmak üzere H.Y'nin yaptığı bütün operasyonlar bu durumda şaibeli değil mi? 

7- H.Y'den FETÖ'den dolayı yurt dışında kaçak yaşayan Y. G. 'nin bilgisi savcılık tarafından istendi mi? 

8- H.Y istenilen bu bilgiye ne cevap verdi? 

9- Y. G'ye dava açıldı mı? 

10- H.Y ile Y.Ö'nün arasında herhangi bir bağ var mı? 

11- H.Y, Y.Ö'nün villasında oturdu mu? Oturduysa kaç sene oturdu? Ve ne karşılığında oturdu? 

12- H.Y'nin odasını kim tefriş etti? 

13- Adına kayıtlı olan telefonda ByLock çıkan H.Y Malatya adliyesine elini kolunu sallayarak neden geliyor? 

14- Kiminle Görüşüyor? 

15- H.Y'nin kardeşi F.Y neden göz altına alınmadı? 

 TÜFENKCİ'Yİ HEDEF Mİ GÖSTERİYORLAR 

İktidar partisinin kurulduğu günden beri en yüksek oy oranıyla destekleyen Malatya yakın zamana kadar bakanlar kurulunda temsil edilmemişti. Yıllarca bakanlık koltuğu bekleyen Malatya nihayet son dönemde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi bir koltukla bakanlar kuruluna girdi. Hem hükümet için hem de Malatya için olumlu bir adımdı bu. Gümrük ve Ticareti bilen, siyasetin çıraklığından yükselmiş bir ismi o koltuğa oturtanlara her vesileyle teşekkür ediyoruz. Sayın Bülent Tüfenkci'nin o koltuğun hakkını verdiğini de belirtmekten geri durmuyoruz. Sayın Bakan'ın Malatya'ya olan katkısını da göz ardı etmiyor, göz ardı edilmesine de göz yummuyoruz. Bildiğiniz gibi bir referandum süreci yaşadık. Bu süreçte “Evetçiler” ile “Hayırcılar” bir kampanya yürüttüler. Nihayetinde de “Evetçiler” referandumu kazandı. İstanbul ve Ankara gibi iki büyük ilden “Hayır” çıkarken, Malatya'dan “Evet” çıktı. Malatya'daki bu evet zaferinin mimarlarından biri de hiç kuşkusuz sayın Bülent Tüfenkci'dir. Teşkilatına sahip çıkan, kampanyanın yürütülmesinde aktif rol alan birkaç isimden biridir kendisi. Dolayısıyla Ak Parti'nin gözdelerinden biri olmuştur. Durum böyle olduğu için midir bilinmez, geçtiğimiz günlerde ilginç bir görüntüyle karşılaştım televizyon ekranında. 20 Nisan tarihinde Kanal D televizyonunun Ana Haber Programını izliyordum. Ahmet Hakan'ın sorularını cevaplayan Seçil Özer'e “Kabinede değişiklik olacak mı?” denildi. Dikkatimi çeken ise bakanlar kurulundaki değişiklik sorusu değil ekrana verilen görüntülerdi. Bakanlar Kurulunu gösteriliyor, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci yakın plana getiriliyordu. Haliyle aklımdan “Bülent Tüfenkci üzerinde bir algı oluşuturulmak mı isteniyor?” sorusu geçti.  

AK Parti hükümetlerine kuruldukları andan itibaren en yüksek oy oranıyla destek vermiş Malatya'nın yıllar sonra elde ettiği bakanlar kurulu temsilinin altı oyulmaya mı çalışılıyordu acaba. Ya da Ankara ve İstanbul'un “Hayırcıları” Malatya'nın “Evetçileri”nden intikam mı alıyordu? Kolay değil yüzde 69 gibi bir rakamla Malatya “Evet” demişti. Malatya'nın “Evet”inde büyük katkısı olan Bülent Tüfenkci'nin gayretini Ak Parti yönetiminin de göz ardı etmeyeceğini düşünüyor, art niyetlileri Allah'a havale ediyorum.