Malatya Sahipsiz Değil, Umutsuz Olmayın!

Her felaketin ardından yıkılan sadece binalar olmuyor… Umutlar yıkılıyor, hayaller yerle bir oluyor, insanlar kırılıyor. Hele ki yaşanan deprem gibi büyük yıkımlar, şehirlerin yalnızca taşını toprağını değil, insanın içini de altüst ediyor.

Malatya’mız işte böyle bir sarsıntıdan geçti. Sadece yer sarsılmadı, gönüller sarsıldı. İnsanlar evlerini değil, geçmişlerini, anılarını, sevdiklerini kaybetti. Zaman dondu sanki. Takvimler aynı acı günü gösterip durdu aylarca. Ama şunu hiç unutmadık: Bu millet, tarih boyunca nice yıkımları yaşadı ama hiçbirinde umudunu kaybetmedi.

Şimdi yine bir eşikteyiz.

Şunu açıkça söylemek gerek: Malatya sahipsiz değil. Belki her şey istediğimiz hızda olmuyor, belki bazı beklentilerimiz cevapsız kalıyor ama hâlâ çalışan, mücadele eden, gece gündüz bu şehrin derdiyle dertlenen insanlar var. Umutsuz olmak, bu topraklara ve bu mücadeleye büyük bir haksızlık olur.

Malatya’da son zamanlarda gözle görülür, hissedilir bir hareketlilik var. AK Parti Malatya İl Başkanı, belki de uzun yıllardır özlenen bir birliktelik ruhunu yeniden tesis etmeye çalışıyor. Herkesin fikrine, önerisine, eleştirisine açık bir duruş sergiliyor. Teşkilatları birlikte çalışmaya, ortak akılla yol yürümeye teşvik ediyor. Bu, Malatya siyaseti açısından çok kıymetlidir. Çünkü bu şehir ancak birlik içinde yeniden ayağa kalkabilir.

Geçmiş ile bağ kurup geleceği inşa etme yolunda yakın zamanda Ak Parti İl Başkanı Ali Bakan'ın, Milletvekillerinin ve Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, Malatya’nın yaşayan hafızası, gönül insanı, eski milletvekili Sayın Fuat Ölmeztoprak’ı ziyaret etmesi ise başka bir umut işareti oldu. Geçmişin tecrübesiyle bugünün gücünü birleştirme çabası, ancak takdir edilir. Fuat Bey gibi isimlerin tecrübesi, duası, liderliği, yol göstermeleri ise birer kazançtır.

Şehirde TOKİ’nin çalışmaları gözle görülür şekilde ilerliyor. Her geçen gün yeni binalar yükseliyor. Elbette bunlar zaman alacak. Hiçbir şehir, bir yılda yeniden kurulmaz. Tıpkı yeni doğan bir bebeğin büyümesi gibi, Malatya da sabırla, özenle, emekle büyüyecek. Bu uzun yolculukta bizlere düşen görev ise sabretmek, destek olmak ve güzel gelişmeleri de görmektir.

Bu şehirde halkın dilinden düşmeyen bir isim daha var: Sayın İnanç Siraç KARA ÖLMEZTOPRAK…

İsminin her harfiyle bu şehrin ruhunu taşıyor adeta. 'İnanç’la yürüyor, 'Siraç' gibi ışık saçıyor, 'Kara' bulutları dağıtıyor, ‘Ölmeztoprak’ gibi köklü bir duruş sergiliyor. Gittiğiniz her kurumda, her yerde, onun adı anılıyor. Çalışanlar onun ilgisinden, gayretinden, nezaketinden bahsediyor. 
Siyaset sadece kürsüden konuşmak değildir, sahada olmak, halkın sofrasına oturmak, göz göze gelmek, yürek yüreğe dokunmaktır. Sayın Ölmeztoprak bunu yapıyor. Hem de büyük bir tevazu ve samimiyetle…

O, sadece bir milletvekili değil; bu şehrin umudu, bu toprağın evladı. Dedelerinin manevi mirasına layık bir şekilde, alnı açık, başı dik hizmet ediyor. Malatya halkı da bunu görüyor ve şöyle diyor: “Biz razıyız, Allah da razı olsun” Siyasetçinin en büyük kazanımı da budur. Halkının duası, milletinin gönlünde yer edinmesidir. 

Ve bir parantez de Yeşilyurt Belediyesine…
Malatya’nın zor zamanlar yaşadığı, umutların adeta yerle bir olduğu bir süreçte yüzümüzü güldüren bir gelişmeye imza attı. Yeşilyurt Spor, büyük bir başarıya ulaşarak şampiyon oldu! Bu şehir için bu sadece bir spor zaferi değil, yeniden ayağa kalkmanın, yeniden sevinmenin, yeniden birlik olmanın adımıydı.

Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Sayın İlhan Geçit’in liderliğinde gelen bu başarı, Malatya halkı için moral kaynağı oldu. Toplumun ruh haline umut aşılayan, kalplere sevinç taşıyan bu başarı, takdir edilmesi gereken bir duruşun ürünüdür. Yeşilyurt Belediyesi’ni gönülden tebrik ediyor, daha nice başarılara imza atmalarını diliyoruz. Çünkü bu şehir, sadece bina değil, moral de inşa ediyor artık.

Elbette bugün her şey toz pembe değil. Büyükşehir Belediyesi’nin biraz daha kendine gelmesi, sorumluluklarını daha net hissetmesi gerekiyor. Halkla olan iletişimin kuvvetlenmesi, yapılan işlerin anlatılması, yapılacakların doğru planlanması bu süreçte çok daha önemli hale geliyor. Belediyecilik, sadece hizmet üretmekle değil, aynı zamanda o hizmeti gönüllere taşımakla mümkündür. Aidiyet hissi, Malatya gibi zor günlerden geçen şehirlerde en çok ihtiyaç duyulan şeydir.

Son çağrımız da;
Bu şehirde eksiklikler var elbet. Ama her şey eksiklik değil. Biraz da olumluya odaklanalım. Umutlarımızı canlı tutalım. Bu şehir küçük bir kıyameti yaşadı, ama kıyamet sonrası diriliş de bu topraklarda olacaktır inşaallah. El ele verirsek, bu şehir yeniden ayağa kalkar. Yeter ki birbirimizi yıkmayalım.
Malatya sahipsiz değil, umutsuz olmayın!..

Fi Emanillah. 

Ebuzer AYDIN 

"Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni"