Malatya siyasetinde ara nağmeler!

Evet!

İktidarlar, devletin kurumlarını işletmek, düzeni sağlamak, dahası vatandaşın sosyal, ekonomik düzeyini en iyi seviyeye çıkarmak için görev üstlenirler. 

Bizler de (Yazar-çizer takımı) vatandaşın gözü kulağıdır. Aksaklıklar varsa, eleştirir, yapıcı olmak kaydıyla uyarıları da yaparız!

İktidarları o mevkiye taşıyan halk iradesidir. Uzak ara geride kaldığın halkın tercihine de kimsenin dil uzatmaya hakkı yoktur! 

Derdine-belasına, seçimden seçime koştuğun halkın dersi de her zaman acıdır!

Tüm bunlara rağmen “İktidar varken, muhalefeti eleştirmek neyin nesi oluyor?” diyenlere, şunu söylemek isterim: Evet, iş yapmasını beceremeyen, halkın gerçeğinden kopuk bir muhalefeti eleştirmek boynumuzu borcudur!

Yıllardır hiç bir seçim kazanamamış, hâlâ ortalıkta saflara masal anlatıyorsan kusura bakmayacaksın. Çekip gitmesini bilmiyorsan, eleştirilere de kızmayacaksın!

Başka kapılarda “Diktatör” ararken, içindeki diktatörden bîhaber olmak eşyanın tabiatına aykırıdır!

Bu işin Malatya boyutuna gelince işin vahameti daha da netleşiyor!

Bilirsiniz Veli Ağbaba, üç dönemdir CHP’nin imtiyazlı Genel Başkan yardımcısıydı. Bir dönem de CHP’nin Belediyelerinden Sorumlu Genel Başkan yardımcısı olmuştu!

Bu tür konumlarla donatılan Ağbaba, Türkiye’nin her yerinden kontenjandan ilk sıra vekil olacakken, o hep Malatya’yı tercih etti!

Peki neden Malatya?

Seçimden önce yeniden böylesine bir tercihe soyunduğunda, nedense halktan ve tabandan ciddi tepkiler oldu!

İşin garibi, tepki gösterenlerin hepsi onun tekrar seçilmesi için canla, başla çalıştı!

Yıllardır CHP Malatya İl Başkanı Enver Kirazı ikinci sırada aday göstermesi bambaşka bir mühendislik projesidir!

Bu toplum, hâlâ mezhepçi davranışları aşamamıştır. Aynı inançtan iki kişiyi ilk iki sırada göstermek, ikincinin şansını kafadan götürmüştür!

Millet ittifakı, bileşeni İyi Parti ile Malatya’da seçim ittifakı yapsalardı, şu an AKP’den bir vekil eksiltmiş olacaklardı!

Görünen o ki; Bu Veli beyin işine gelmemiştir!

Malatya’da hiç bir zaman kendisinden başka birinin önünü açmayı düşünmemiştir!

Buna istememezlik mi dersiniz, beceriksizlik mi dersiniz, ya da siyaseti okumamak mı?

Bence hepsi dahil bir durumdur, parti teşkilatındaki, yüksek sızlanmalara da kulağını kapatıp, bildiğini okumak gibi bir durumdur!

Malatya’da HDP den CHP ye yirmi beş bin oyun gittiği net olarak görülüyor!

HDP seçmeni hiç bir zaman böylesine toplu bir kırılmayla başka bir partiye akmaz!

Bunun ciddi şekilde irdelenmesi lazım. Sanırım onlara da Malatya’nın siyasi hastalığı bulaştı. Aday tercihleri ve saha yetersizliğinin böyle bir kırılma yaşattığı kesin!

Enver Kiraz çok az oyla kaybetti ve aldığı bu oyların HDP’de emanet duran oylar olduğunu söyledi!

Bir kere halkın oyu kimsenin emaneti veya ipoteğinde değildir.

Şartlar, iklim ve daha bir çok faktör bu tür durumları ortaya çıkarabilir. Bunu böyle okumadığınız sürece siyaseten doğru bir akıl yürütücü olmadığınız ortaya çıkar. Sonuç olarak kapısına dayandığınız eşikten boynu bükük dönersiniz; Hele önünüze set çekmiş bir Ağbaba’nız varsa!

Şunun takipçisi olacağız; İktidarı, muhalefeti, yıkılan bir Malatya var ve bu ilin ayağa kalkması lazım. Bu felaketten siyasi kurnazlık devşirmek artık bıkkınlık veriyor!
Bu memleket hepimizin. Eski dokusunu yakalamamız lazım. Önce buraya odaklanalım. Tarihimiz, anılarımız, hepsi yerlerde. Bunları kaldırmadığınız sürece yapacağınız siyaset çirkinlikten öteye gitmeyecektir!

Tarih, dokusuyla, anılarıyla vardır. Şu saatten sonra küçük kaçamaklara sığınmak çok çirkin kalıyor!

Bu bir felaket. Kolay bir durum değil ve herkesi anlayarak bu felaketten kurtulma yolları arayalım!

Yoksa yazık, çok yazık edeceğiz güzelim Malatya’ya..!