MALATYA TSO SEÇİMİ VE BELDEN AŞAĞI VURUŞ!
24 Mart 2018, Cumartesi 14:20Bu ülkenin kaderinde bugüne kadar şu vardır; Birileri yıllarca bir yerlere çöreklenir, artık orada ölümünü bekler. Kimsenin ve gençlerin önünü açmazlar, kimseyi oraya yaklaştırmazlar. En bariz örneğini Milli Görüş hareketinde gördük. Rahmetli Erbakan'ın yerini zaten kimse tutamazdı ama etrafındaki etten duvar, kimseyi yaklaştırmıyordu. Vefatından sonra da çocuklarını dahi partiye sokmadılar.
Yıllardır oturduğu yerde saymaya devam eden Malatya TSO yönetimi, seçimlerin yaklaşmasıyla hareketlilik göstermeye başladı. Bunu da iyi bir hareket olarak görüyorum şahsen. Enazından yerlerinden hareket ettikleri gözlemlenebiliyor…
Malatya TSO başkanı ve ekibiyle hiçbir olumsuzluk yaşamadım, çünkü aramızda olumlu bir şeyde yaşanmadı!. Bugüne kadar, tek bir davetlerini de, dertlerini de görmedim. Sanırım onlara göre her şey güllük gülistanlık!. Memlekette en çok haber yapan, yazı yazan bir gazeteci olarak yaptıkları bir şeye şahit olmadım desem abartmamış olurum.. Dolayısıyla 21 senedir Malatya TSO ile ilgili bana ait bir yazı bile arşivimde bulamadım!. Ya ben bir körmüşüm bir şey görememişim, yada bunlar körelmişler!. Malatya'da haber yapmadık kaldırım taşı bırakmayan bizler, hiç TSO ve ekibine rastlamamışız hayret!...
Vasat bir iş yerinde gündelik işler nasıl mutad devam ediyorsa, maalesef bizim TSO'da da aynı şekilde yılardır devam etti. Ne yapıyorlar, bu TSO neye yarar kimse bilmez!. Seslerini duyan varsa elini kaldırsın!!!... Yani anlayacağınız, adamlarımız o kadar zararsız ki, seslerini bile duyan olmamış!... Fakat TSO sessizlik yeri olmasa gerek. Ticaret ve sanayi bu ülkenin can damarıdır. Son on beş yılda bu ülke her alanda olduğu gibi sanayide de çağ atlarken, bizim Malatya TSO'NUN bu kadar uysal ve sessiz kalması hayra alamet olmasa gerek!.
TSO sadece aidat alan, resmi prosedürleri tamamlayan bir kuruluş değildir herhalde. Sivil bir örgüt olmasına rağmen resmi makamdır. Protokolde yeri vardır. Siyasilerin iç ve dış ziyaretlerinde onlar yanı başlarında bulunurlar. Uçaklar onlar ve onlara bağlı olanlarla doldurulur!. Ama hala yıllardır bu TSO neye yarar eminim ki Malatyalılar tam olarak bilmiyorlardır!. Dünya ticarette birbiriyle bütünleşmiş olurken, Malatya'nın öncülüğünde bir ülke ile ticari bir koridor açıldığını duymadım. Yabancı yatırımcı getirildiğini görmedim. Tarım, sanayi ve ticaret kenti olan bu şehirde TSO'ya ait bir girişim duymadım. Zulmetmiş olmayayım, eğer varsa bana söylerlerse çekinmeden yazarım. Ama sanırım sanayi ve ticaret konuşulan değil, yapılan bir şeydir. Gözle görülen, elle tutulan bir durumdur. Bu işin kompetanı TSO olur. Fakat bu konuya ben mi Fransızım, yoksa konunun ilgili ve yetkilileri mi Fransız, siz değerli Malatya halkına bırakıyorum…
Bugün Malatya'da, siyasetin, ticaretin, bürokrasinin, belediyelerin ve aklınıza gelecek her hizmet yerinin taze kana ihtiyacı olduğu gibi TSO'nun da değişime ve dönüşüme, yenilenmeye ihtiyacı olduğu kanaatindeyim. Buralara alternatif yeni oluşumlar olmayacaksa, başka alternatifler denenmeyecekse, yeni yönetimlerle, yepyeni kadrolarla buraların yenilenmesi ve bu ülkenin gidişatına ayak uyduracak seviyeye gelmesi lazım. Buralar tüketen yerler değil, üreten yerler, üretenlere yol açan yerler olması gerekir…
Bu serzeniş ve dertleşmeden sonra;
Yakında Malatya'da TSO seçimi yapılacaktır. On yıldır bu makamda olan başkan ve yönetimi yeniden adaydır. Bir de, gördüğü lüzum üzere, burayı yeniden dizayn edeceğine, daha iyi bir işleyiş getireceğine, sanayicinin önünü açacağına, tıkanmaları gidereceğine, Malatya ticaretine ve sanayisine ivme kazandıracağına inanan genç bir iş adamı adaydır. Yıllardır devam eden bir sisteme tek başına hayır diyen, bu işte bir yanlışlık var, bu yapı değişmeli diyen dinamik, atik, Malatya'nın bağrından çıkmış, yabancı dil bilen, kültürlü, dünyanın birçok ülkesiyle ticaret yapan, Malatya'da herkesin tanıdığı bir marka olan Malatyalı işadamı Oğuzhan Ata SADIKOĞLU...
Oğuzhan beyi cesaretinden dolayı kutluyorum. Çünkü Malatya Kurtlar Sofrasıdır. Her şeyi göze alarak bu yola çıkmıştır. Ama “Sefer bizden zafer Allah'tan” diyebilecek şuurda biri olduğundan, kaybedecek bir şeyinin olmadığını düşünüyordur herhalde. Zaten bir yerde değil ki, yenilgi kendisi için kayıp olsun!. Nice yenilgiler de vardır ki zafer olmuştur!. Hiç bir şey olmasa dahi, bir hareketlilik başlatmış, devi uyandırmış, bir yerlere işaret etmiş, hedefi büyütmüş. Bunu yapan kişiyi de Allah mahcup etmez. Kazanmaya en yakın aday olduğunu tahmin ediyorum. Ama işler hala ahbap çavuş ilişkileriyle gidiyorsa, hatıra boğulanlar varsa, birileri başkasının iradesi doğrultusunda oy kullanıyorsa da yapacak bir şey de yoktur.
Fakat gel gör ki, rakip tek aday olmasına rağmen mevcut yönetimin, alicengiz oyunu oynamaya başladığı kulağımıza gelmiyor değil. Oy kullanmak için şirketlerin aidatlarını ödemeleri veya söylentilere göre silmeleri veya ertelemeleri, geciken liste, askıya çıkan listenin YSK'ya zamanında verilmemesi, bu konuda yapılan itiraz ve suç duyurusu vs vs… Konu fazlasıyla uzundur.
En son olarak listeleri YSK'YA zamanında vermeyince, Karşı taraf suç duyurusunda bulundu. Meclis başkanı Sayın Sami PAYZA Bey de, bir basın toplantısı düzenledi. Bu toplantıda bir gazeteci, sahada reklamlarının olmadığını, oysa rakibi Oğuzhan Beyin reklam yaptığını, çok çalıştığını, bilbordlara çıktığını, neden reklam ve tanıtım yapmadıkları manasında bir soru soruyor.Bunun üzerine Sami Bey; “Oğuzhan'ın bu kadar parası varsa, bekardır gitsin bu parayla evlensin” diyerek bel altı vuruş yapıyor.
Buna sizler şaşırsanız da ben hiç şaşırmadım. Çünkü bu, Malatya'nın klasik belden aşağı vuruşudur, iyi bilirim. “Eşeğe gücü yetmeyen palanına gider” Üzülerek belirteyim ki, insana, insanlığa ve hiçbir idareciye yakışmayan, tamamen kişinin mayasını ortaya koyan, kalitesini belirten bir bel altı vuruştur bu. Oğuzhan beye söylenen bu söz, ar namus sahibi herkesi üzer. En hafif tabir ile bu ahlaksızlık değil mi?. Onun için ben önemsiyor ve yazıyorum. Sözlerini kalitesine iade ediyorum. Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Bülent TÜFENKÇİ'Yİ, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Öznur ÇALIK'I konuya müdahil olmaya davet ediyorum. Acaba bu şahıs, bu cesareti kimden almıştır!...
Bu zat, TSO'DA meclis başkanı mı!? Yoksa memlekette evliliklerden sorumlu kişi mi!?. Kendilerine önemli bir tavsiyede bulunayım; İş bu derecede ise, bence de hiç masraf yapmasınlar!. Paralarına da yazıktır. Belli ki yenilgiyi şimdiden kabul etmişler!. Belden aşağı vuranlar da, toplumun en verimsiz ve sefihleridirler. Bundan sonra da bir dernek kurup, bu tür hayır işlerine baksalar kendilerine iyi gelir!. Baksanıza milletin neyinin derdine düşmüşler!!!...
Burası Malatya ve seçimi yapılacak olan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Malatyalılarda olduğu bu dönemde, Malatya TSO meclis başkanının böyle bir tutum sergilemesi, bu sözleri sarfetmesi kabul edilir bir durum değildir. Malatya'nın prestijine ve temsiline yakışmaz. Bunu söyleyenin ağzı da, yaptığı hata da düzeltilmelidir. Kimse burada kimsenin malına talip olmuyor. TSO'nın icradan satılan malını da satın alan yoktur. Bir seçimdir, tatlı telaşında devam etmesi lazım gelirken, kendini bilmezlerin ulu orta şer sözlerine müsaade edilmemelidir. Üstelik belden aşağı vurdukları kişi, kendilerinden daha fazla bu memlekete katma değer sağlamış, daha etkili, daha çalışkan, daha verimli, daha başarılı biridir. Aday olması hasebiyle de, meclis başkanının rakibi de değil ki söz ona düşsün!. Kimin sözcülüğünü ve kimin adına bu sözleri sarfediyor acaba!?. Bunun hesabını da Sayın Bakanın ve Genel Başkan Yardımcısının sorması gerekir. Mevcut TSO yönetimi de başkanıyla beraber basının önüne çıkıp Oğuzhan Bey'den de özür dilemeleri gerekir… Aksi takdirde bu durum, seçim sürecinde karşılarına hep çıkacak ve sonucuna da katlanacaklardır…
Yapılacak seçimde en hayırlısını diliyor, kim kazanırsa kazansın, memleketimize hayırlı ve faydalı olmasını temenni ediyorum…
Fi Emanillah…
Ebuzer AYDIN
“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”