Malatya'da değişim zamanı
11 Temmuz 2018, Çarşamba 18:2115 Temmuz hain darbe ve işgal girişiminin sene-i devriyesinin arifesinde, bu vatan için şehit olmuşların makamlarının âlî olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Tüm dünyanın gözü önünde, tanklara, uçaklara kafa tutan, gözü dönmüş hainlere geçit vermeyen bu yüce milleti de, saygıyla anıyorum. Başımız dik, hayatımız özgür, vatanımız bağımsız olsun. Rabbim ay yıldızlı bayrağı bu milletin üzerinde ebedî dalgalandırsın.
Belki erken kaleme alınmış bir yazı dersiniz ama, “Erken kalkan yol alır” der atalarımız. Erken ötme ile, erken yola koyulmayı birbirine karıştırmaz bilge kimseler.
24 Haziran seçimlerinin öne alınmasının ne kadar isabetli olduğunu seçim sonuçlarına bakarak görebiliyoruz. Buna göre yerel seçimler de erkene alınacaktır. Zira vatandaşların yerel idarecilerden memnuniyetsizliği, doğuda kayyum ile yönetilen bir çok belediye, Türkiye'nin kalbi İstanbul ve beyni Ankara'ya atanmış başkanlar, bunun yanında değişik sebepler ve milletvekili olma gayesiyle istifa eden belediye başkanlarının yerine atanmışlar vs vs… Bu durumda yerel seçimlerin öne alınması, öne alınmış Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerden daha önemli bir hal almıştır. Bu nedenledir ki, yerel seçimlerin erkene alınacağından şüphe etmiyorum.
Son zamanlarda seçim sonuçlarını değerlendirirken Ak Partili siyasetçilerin dilinde klişeleşmiş bir söz duyarsınız; “Millet bize abdestinizi tazeleyin dedi!” Eğer bugüne kadar millet bunu söylemişse, biliniz ki bu sefer millet 24 Haziran seçimlerinde Ak Partiye boy abdesti alınız demiştir. Erkene alınmazsa dahi yerel seçimler, Ak Partinin bu seçime pek önemli bir avantaj ile girmeyeceğini, tam tersi dezavantajlarla gireceği kanaatindeyim. Zira millet, 2004 yılından beri üç defa yapılan yerel seçimlerde oy verdiği belediye başkanlarının içerisinde Recep Tayyip Erdoğan'ın olmadığını görmektedirler. Ayrıca bu seçimlerin, yasama görevini yürüten meclisle de, meclis dışında kurulan hükümetle de doğrudan bağlantılı olmadığını biliyor artık. Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu için, seçmeninin kahar ekseriyeti yine Ak Partiye oy verecektir. Ama azımsanmayacak bir kısmı da bu sefer adayları ve teşkilatları esas alacaktır. Çünkü millet, Recep Tayyip ERDOĞAN'IN gelip kendilerine belediye başkanı olmayacağını biliyor ve görüyor.
Bu durumu Ak Parti aleyhine kullanmak isteyen güçler, şimdiden bu zayıf noktaya odaklanmış, o gün Ak Partiyi ve Recep Tayyip ERDOĞAN'I buradan vurmaya çalışacaklardır. Yüzde elli üç gibi bir çoğunlukla seçilmiş bir Cumhurbaşkanının meşruiyetini, partisinin yerel seçimlerde daha da düşmüş oy oranlarıyla tartışmaya açacaklardır. Bu durum, belki de içinden çıkılmaz kargaşalara, tartışmalara yol açacaktır. Seçimler nasıl yerel ile kazanılıyorsa, yine yerel ile kaybedilmektedir. Ak Parti için acı olan ise; Yerel seçimleri kaybetmesi durumunda bir daha belini doğrultamayacağı olacaktır!.
Bana göre vatandaşın listelere, yanlış adaylara ve teşkilatlara öfkesi dinmemiş, daha fazlasını yerel seçimlere saklamıştır. Oy kullanma perdesinin arkasına geçtiğinde, partinin amblemini ve adayın ismini gördüğünde, gönlü oy vermek istediği partide olsa dahi, daha çok adaya bakacaktır. Kimse artık oturduğu yerde kimsenin aklına hükmedemiyor. Herkes her şeyi görüyor. Başarılı bir belediye başkanı, ondan daha iyi yapacak tecrübeye ve bilgiye sahip olmadıkça tekrar aday gösterilmesi, başarısızın da kenara alınıp dinlendirilmesi gerekirken, siz milletin başarısız gördüğünü alıp birde milletvekili zırhına büründürürseniz, milletin öfkesi sizi boğar!. Hele hele Fetö ile mücadele edildiği bir dönemde yaparsanız, bunun hesabını zor verirsiniz!. Madem başarılıydılar neden devam ettirmediniz!?. Yok eğer başarısız iseler, neden buradan alıp milletvekili yaptınız demezler mi!?.
Peki işe nereden başlamak lazım!?...
Türkiye genelinde olduğu gibi özelde de Malatya'da teşkilatlardan başlamak gerekir. Bir kere milletin önüne konulan yanlış milletvekili listesi Ak Partiye yerel seçimlerde bir kez daha yol, kaldırım, elektrik, su, okul, sağlık vs hizmetler olarak geri dönecektir!. Bununla birlikte seçilmiş dört vekilden geriye dönüş olamayacaktır. Bu şehirdeki çöküşün sorumluluğunu üzerine alan da olmadı!. Hala birileri çıkıp şurada yanlış yaptık, şu sebeplerden dolayı Malatya'da seçimi kaybettik demedi. Sayın Cumhurbaşkanım! her seçim öncesi böyle tepki olur ama, sonunda dönüp bize oy verirler diyenler, şimdi Sayın Cumhurbaşkanına ne derler bilmem!? Ama seçim öncesinde öyle dediklerini biliyorum!!!...
O zaman işe, önce il başkanından başlamak lazım…
Her şeyden önce bu şehrin istediği bir il başkanı seçilmelidir. Bütün paralel ve neo-paralellerden uzak, bunlarla sonuna kadar mücadele edecek, omurgalı, dik duracak, ekip ruhu olan, davanın içinden gelmiş, tecrübeli, ehliyetli ve liyakatli bir il başkanıyla başlamak lazım. Neo-paralel cemaat mensubu olmayan, büyütecek şirketleri, girecek ihaleleri olmayan bir il başkanı!. Bu olmadığı zaman, küçük rötuşlarla bu işin olmayacağını, bu lastiğin artık yanaktan yırtıldığını, yama tutmayacağını bilmeleri gerekir!. Ne yaparsanız yapınız, iyi bir il başkanı atamadığınız taktirde, eski kafa eski berbere traş olsa, Ak Parti seçim akşamı defteri zararla kapatır!!!...
Sonra teşkilatın ve teşkilat başkanlarının yenilenmesiyle devam etmek lazım…
Bugüne kadar emek vermiş, gecesini gündüzüne katmış, her türlü ideolojiden uzak, Allah rızası için çalışmış, sonunda yaptığının birilerine hamallık olduğunu anlayıp bulunduğu konumu da bırakarak geri çekilmiş bir çok kişi var bu şehirde. Başta Kadın Kolları Başkanlığına çok tecrübeli, ehil ve layık birileri getirilmelidir. Zira her evin içerisine ancak kadınlar girer başkaları değil!. Listeye giremediği için oyumu Ak partiye vermeyeceğim diyen bir kadın kolları başkanıyla siz siyaset yaparsanız, alacağınız sonuç budur!. Gençlik Kolları tepeden tırnağa yenilenmelidir. Teşkilatın her kademesinde Zeus'un çocukları, yerlerini Ahmet'e Mehmet'e bırakmalılar. Başkan yardımcıları, ana kademe, yandaşlardan, sırdaşlardan, paradaşlardan, neo-paraleldaş kımılı gurubundan ve zenginlerden değil, gece kafasını yastığa koyduğunda uyuyamayanlardan seçilmelidir…
En sonunda da;
Herkesin işte bu! Dediği iyi bir belediye başkanı adayı koymalıdır ki, Ak Parti Malatya'da belini doğrultsun, kayıp oylarını geri alıp birde üstüne koysun. Yoksa bu iş yine Ankara'da şekillense, birilerinin iki dudağı arasında olsa, Ankara'daki vekillerin istekleri doğrultusunda, yada geride bırakılan haleflerle ve mevcutlarla devam etse, millet de yapacağını bilir!...
Hülâsa;
Bu şehri yiyen bir avuç guruptan ve bu gurubun ideolojisinden Ak Parti ve bu şehir temizlenmedikçe, düşüş devam edecektir…
Biliniz ki;
24 haziran seçimlerinde millet perdenin arkasına geçtiğinde, önce Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafının altına mührü bastı, sonra ikinci bir partiye oy vermeye vicdanı el vermedi. Bundan dolayı kayıp az oldu. Buna rağmen Türkiye genelinde Reis ile partisi arasında on puanlık fark oluştu. Malatya'da bu fark on beş puan oldu. Önümüzdeki yerel seçimde bu avantaj da olmayacaktır. Önlem alınmadığı taktirde, bu makas daha da açılacaktır…
Şimdi sizin bana sorduğunuzu duyar gibiyim!;
Sosyal medyadaki bir paylaşımınızda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bir bayan atanır, yada Müslüman Türk aile yapısından uzak bir erkek atanır, o da seleflerinin yolunda ve aynı paralelde devam ederse, aile yapımızı koruyacak milli ve manevi önlemler almaz ve çözümler üretmezse, Ak Parti ile, siyasetçileriyle ve bürokratlarıyla diyaloglarını keseceğinizi yazmıştınız!. Şimdi oraya bir bayan atandı ve muhtemelen senin istemediğin bir profil!. Sana ne oldu ki, daha dün yazdığının arkasında durmuyorsun!?...
Evet haklısınız, ama bilmedikleriniz vardır; Her şeyden önce bu Bakanlığın işlevi değiştirilerek kısmen lağvedildi, başka önemli bir Bakanlık ile birleştirildi ve adı: Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı oldu. Bu Bakanlık başka bir Bakanlık ile birleştirildi. Başka bir Bakanlık bu Bakanlık ile birleştirilmedi. Bu ince noktayı çok iyi görmek lazım. Artık bu Bakanlığın görevi sadece ailenin temeline dinamit koymak olmayacağı apaçıktır. Ak Partinin en çok yanlış yaptığı, eleştiri aldığı ve puan kaybettiği de bu Bakanlık idi. Onlarda bu yanlışı gördüler, idrak ettiler ve değişime gitmek zorunda kaldılar. Bununla birlikte, insanın bazen tek başına aldığı kararları bozan istişareler olur, uymak zorunda kalırsın. Manevi sorumluluk biner üzerine. Şartlar ne olursa olsun cepheyi muarızlara bırakamazsınız!. Bu konuyu zamana bırakmanın gerektiğine inanıyorum. Yeni Bakanlıkta düzelmelerin, güzel ve doğru düzenlemelerin olacağına, eski tahribatları restore edeceklerine inanıyorum. Ayrıca şer gördüğümüzde hayrın olacağını umut ediyorum. Sayın Bakanla görüşme talep ederek, bir de dosya sunacağım. Bakalım yeni sistemde, arzuladığımız ve hayal ettiğimiz Yeni Türkiye'de müştereklerimiz nelerdir!?. Devamını hep beraber göreceğiz…
Sonra, bu ülke bizim ülkemiz, sahibi biziz ve bizler burada yaşıyoruz. 15 Temmuz hain işgal girişiminde bizler meydandaydık!. Tankların altına yatanlar bizlerdik!. O gecenin acılarını iliklerine kadar hisseden ve hala acıları dinmemiş olanlar yine bizleriz. Başka gidecek yerimiz de yurdumuz da yoktur. Elbette olup bitenlere sessiz kalamayız. Yazmak, doğru bildiklerimizi dile getirmek ve doğru yolu gösterme sorumluluğumuz vardır. Bilirsiniz ki, resmi gazetede yayınlanmamış hiç bir şey yasal değildir. “Milletin resmi gazetesi de, kamuoyu vicdanıdır.” O vicdana tabiyiz ve ona uyacağız.
Benim amacım bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Bağcı da zorla kendisini dövdürtmesin!!!...
Ya değişim olur yola DEVAM, yada Malatya tabiriyle Tamam oğlu TAMAM!...
Fi Emanillah…
Ebuzer AYDIN
“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”