Malatya’da Vefasızlık Senfonisi: TYP’nin Büyük İcadı

Altı Şubat depremleri, Malatya’yı enkazlarla doldurdu; siyasilerimiz ise umut vaatleriyle… Hani derler ya, “Taş üstünde taş kalmadı,” diye, Malatya’da o taşı bile yerine koymaya yeltenmeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. İşte o zihniyet, şimdi Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında yeni bir “sosyal adalet harikası” icat etti: 1500 kişilik kontenjan.

Şimdi durun, önce bir hesap yapalım. Çalışma Bakanlığı, deprem bölgelerine toplamda 10 bin kişilik TYP kontenjanı tahsis etmiş. Malatya, bu 10 binin içinde en ağır yarayı alan ikinci il… Hakkımız en az 2 bin kişi, değil mi? Ama yok! Bizim siyasiler öyle bir beceri sergilediler ki, 1500 kişiyi lütuf gibi sunuyorlar. Şehir zaten hayalet gibi, şimdi bir de “adaletsizliğin anıtı” dikiliyor.

Asıl bomba burada: Bu 1500 kişilik kontenjan, depremin ilk günlerinden itibaren fedakârca çalışan eski TYP’lilere kapatılmış. Depremzede olan, enkazın altındaki insanları kurtarmak için çabalayanlar dışlanmış. Onların yerine kim alınacak dersiniz? “Depremde Malatya’yı terk edip, ortam düzelince dönenler.” İşte sosyal adalet dediğiniz bu!

Bu kararı kim alıyor? Vali Seddar Yavuz ve İŞKUR İl Müdürü Çetin Akköse. Yasal mevzuat değiştirilmiş, TYP şartları eski çalışanlar öncelikli olsun diye esnetilmiş. Ama bu ikili, yasal hakları ve halkın vicdanını bir kenara koymuş, başka bir hesapla hareket etmiş gibi görünüyor. “Bu kadar icadı nereden buldular?” diye sormadan edemiyoruz.

Şimdi, siyasilerin sessizliğine gelelim. Evet, Malatya’nın siyasetçileri bu konuda birer hayalet gibi davranıyor. Sahneye çıkan yok. Birkaç yıldır şehri kimin temsil ettiğini unutmuşuz. O kadar ki, şu anda Malatya’yı temsil edenlerin isimlerini Google’a yazıp aratma gereği duyuyoruz.

Siyaset sahnesindeki bu suskunluk, deprem enkazında unutulan haklarla birleşince halk şunu söylüyor:
“Bizi unutuyorlar. Bizim fedakârlığımızı silip atıyorlar. Biz de hepsini Allah’a havale ediyoruz.”

Ama mesele yalnızca unutmak değil. Mesele, “kimlerin hatırlanıp kimlerin görmezden gelindiği.” Malatya’da bir kez daha, adaletin değil, çıkar ilişkilerinin galip geldiğini görüyoruz. Fedakârlık yapanlar dışlanırken, sahneye popülist vaatlerle çıkanlar kazançlı çıkıyor.

Vali bey, İŞKUR müdürü ve diğerleri… Bu senfoni sizin eseriniz. Tarihe not düşüldü. Artık sizlerin adını da Malatya’nın yarım kalan inşaatlarına veririz. Ne de olsa başka bir katkınız yok!

Adaletin icat edilmediği bir yerde, enkazın kaldırılmasını beklemek, hayal olur.

Kalın sağlıcakla