Geçtiğimiz gün, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı sayın Ahmet Çalık'ın davetlisi olarak bir Malatya seyahatimiz oldu. Malatya'nın duayen işadamlarından Mahmut Çalık'ın sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Mahmut Çalık Anadolu Lisesi'nin açılışı için yaptığımız yolculuk birçok güzel anıyı hafızamıza doldurmamıza sebep oldu. Sayın Ahmet Çalık'ın özel uçak jestiyle gerçekleşen yolculuğumuzda, eski bakanımız Metin Emiroğlu, Necmettin Bitlis, İbrahim Nalbant, Fuat Nalbant, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı sayın Tülin Ersöz, Sayın Muammer Şahin, Ahmet Çalık ve Mahmut Çalık'la sohbet etme imkanı da elde ettik.
TROLEYBÜS ÇOK ESKİ VE TUTMAYAN BİR SİSTEM
Programa göre önce Ankara'ya uğranacak oradan Maliye Bakanımız sayın Mehmet Şimşek'i de alarak Malatya'ya doğru havalanacaktık. Ancak sayın bakan, Başbakanımızın uçağıyla yolculuk programını yapınca bizde Mehmet Şimşek'siz olarak Malatya'ya duhul ettik.
Önce de belirttiğim gibi sohbet etme imkanı bulduğumuz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı sayın Tülin Ersöz'e Malatya Belediyesi'nin troleybüs projesini aktardığımda aldığım cevap hayli manidardı. “Ama troleybüs çok eski ve tutmayan bir sistem.” Şeklinde tespitte bulunan Tülin Ersöz, Malatya'ya bu sistemi getirmenin hiç de reel bir yaklaşım olmadığının altını çizdi.
BİR İKİ HOŞNUTSUZLUK NİDASI
Seyahatimizin neticesinde Anemon Otel'in yemek ve konferans salonunda organize edilen yemekli toplantıya da dahil olduk. Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ağırlandığı yemeği Valilik organize etmişti. Oradaki yetersiz servis ve mihmandarlık hizmeti katılımcıların dikkatinden kaçmadı. Bir iki hoşnutsuzluk nidasını acizane işittik.
ÇELİK'İN YÖNETTİĞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ
Başbakanımızın konuşması sırasında Malatya'daki eğitimin Türkiye'de yetmişinci sırada oluşuna verdiği cevap " Bu durum Kabul edilemez" şeklindeydi. Bu ifade Malatya Time'ın milli eğitimle ilgili yaptığı eleştiri yazılarının da doğruluğunu gözler önün serdi.
Başbakanımızın “Bu durum kabul edilemez” diyerek meseleye verdiği önemi bildirirken, bir ara İnönü Üniversitesi Rektörü Cemil Çelik'i aradı gözlerim. Malum olduğu üzere sayın Çelik'in yönettiği İnönü Üniversitesi'nin Türkiye'nin En Girişimci ve En Yenilikçi 50 Üniversitesi sıralamasında esamisinin okunmaması bir Malatyalı olarak kabul edilemezdi.
ÇAKIR, DUA MI EDİYORDU?
Sayın Başbakanımızın “Sayın valim kusura bakmasın, milletimiz bize oy vermek zorunda değil ama bizim onların oyuna ihtiyacımız var” mealindeki sözü önümüzdeki yerel seçimlerde başarılı isimlerin ancak tabana yönelik siyaset yapan kişiler olacağı izlenimi uyandırdı şahsımda.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı için ismi geçen sayın Sami Er ve Ali Bakan'ın da toplantıdaki varlıklarını hissettiğim anda, Ahmet Çakır'ın dua eder vaziyeti beni bir hayli etkiledi. Başbakanın fırçasından veya birçok adayın olduğu koltuğundan ayrılma korkusu yaşıyor gibiydi.
Başbakanımızın konuşması sırasında insanımızın yol ve su isteklerinden bahsetmesi, yöneticilerimize kapak olup olmadığını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
BAŞBAKANIMIZA SORUMUZ…
Programda konukların soruları da yazılı olarak Başbakanımıza iletildi. Acizane bizim de bir sorumuz oldu: "Ülkemizdeki 81 ilin 81'ine elbette bakanlık vermek gibi bir durum yok. Fakat Malatyalıların bürokratik noktada çok kısır bir döngü içinde olmasının nedeni nedir?” şeklindeki sorumuz sayın Başbakanımızı biraz kızdırmışa benziyordu. “Hangi kurumlarda veya nerelerde kimler var? Bunu takip edemiyor olabilirler. Bakanlığın olmaması konusunda haklı olabilirler ama son 10 senemize bir bakmak gerekiyor. Malatya 10 sene içinde neler aldı, neler alacak buna bakmak lazım. Ben başbakan olarak 81 vilayetin hepsinin bakanıyım. Bakan olursa hizmet gelir veya gelmez demek yanlıştır.” Sözleri günün en dikkat çeken açıklamasıydı.
Ancak takdir edersiniz ki hizmetin geliş yoğunluğu ve şekline bakılınca bir ilin bakanlık almak istemesinden daha doğal ne olabilir ki? Ayrıca şu şekilde sorulduğunda "Van, Batman, Bingöl ve Erzincan gibi yerlere bakanlık verildiği halde neden Malatya'ya bakanlık verilmiyor?” a cevaben; "Hangi vekil bakanlık yapacak potansiyelde?" deniliyor. Ben de diyorum ki “Potansiyeli bilmem ama mevcut vekilleri seçen parti genel merkezleri değil mi?
O halde geçmişte Türkiye siyasetine yön veren Malatyalıların şimdi değil bakanlık, parti içinde dahi nitelikli bir seviyeye gelmemesinin birçok nedeni var. Bana göre bunun suçlusu başbakan değildir. Başbakana isim listesi vererek yanıltan referanslar olabilir. Bu arada bürokratik noktada sıkıntılı ve kısır döngü içerisinde oluşumuz nasıl izah edilebilir? Merak etmemek elde değil.
CAMİ KONUSUNDAKİ HAKLILIĞIMIZIN TESCİLİ
Besleme gazetecilikte sınır tanımayanların karşı çıktıkları Cami projesine Başbakanın “Malatya'nın 10 bin kişilik camiye ihtiyacı var.” Sözleriyle son noktayı koyması, yaptığımız yayınların ne denli haklı olduğunu da ortaya koydu.
Başbakanımız konuşmasında, “Sayın valimiz ve belediye başkanımız kadar alanın böyle bir camiye müsait olup olmadığını bilmiyorum. Bugün miting yapacağımız alanda bu yoğunluğu görelim. Daha sonra yine düşünürüz. Ama ulaşımın en kolay olduğu bir alan olması da gerekmektedir. Bu alan da o yönden ideal gibi gözüküyor. Cuma namazları sırasında mevcutların ihtiyaca cevap veremediğini görüyoruz. Ayrıca Malatyamıza da en az 10 bin kişilik bir cami yapılması lazım” Sözlerini sarf etti.
Bu arada cami projesine karşı çıkmayı düşünen belediye meclisi üyelerinin benimle yaptıkları istişare neticesinde sessiz kalmaları aldıkları kararın ne denli isabetli olduğu bu toplantıda bir kez daha gün yüzüne çıktı.
EĞİTİME ÇALIK DESTEĞİ…
Toplantıyla ilgili düşüncelerimiz bu şekilde gerçekleşti. Seyahatimizin sebebi olan Mahmut Çalık Anadolu Lisesi'nin Malatya'nın eğitim açığına büyük katkısı olacağını düşünüyorum. Malatya'ya nitelikli insanlar yetiştirecek bu okulun yapımında emeği geçenlere Malatyalılar adına teşekkür ediyorum.
Murad ÇETİN