Malatya’nın Yeni Derdi: Sulu Bina mı Yapıyoruz?

Malatya… Bir şehrin yeniden ayağa kalkma mücadelesi. Depremin acılarını geride bırakmak için adeta seferber oldular. Yıkılan binaların yerine yenilerini koyacağız dediler. Dediler de… Bu işin suyu çıkmadı mı?

Evet, su! Bildiğiniz su! Yeni inşaatların temellerinde su çıkıyor. “Yaşasın, bereket geldi!” diye sevinsek mi, yoksa “Vah ki ne vah!” deyip üzülsek mi? Hangi müteahhit bu suyu fark etti, hangisi üstünü örtmeye çalışıyor, belli değil. Ama bir şey belli: Bu işin suyu çıktı arkadaşlar!

Bu mu yeni Malatya? “Zeminde su var ama olsun, bina da yükseliyor” mu diyecekler? “Su aksın, bina diksin” mi diyecekler? O binalar bir gün suyun üzerine mi kurulacak, yoksa suyun altında mı kalacak? Bir gün o su taşacak mı? Yoksa biz zaten suyun içinde miyiz?

Müteahhitlerimize güvenimiz tam(!). Onlar ki “Merak etmeyin, her şey kontrol altında” diyor. Evet, her şey kontrol altında… Sadece suyu kontrol edemiyoruz! Peki, sonra ne olacak? O su bir gün taşarsa, o binalar ne olacak? Zemindeki suyu görmezden gelen gözler, o suyu basan binaları da mı görmeyecek?

Ama asıl mesele şu: Bu işin peşini müteahhitler değil, siyasiler bırakmayacak. Çünkü vatandaşın derdi, o binaların sağlam olması. Kimse lüks rezidans istemiyor, kimse havuzlu site beklemiyor. Herkesin istediği, başını sokacağı güvenli bir yuva. Peki, siyasilerimiz bu konuda ne yapıyor? Müteahhitlere mi güveniyoruz, yoksa başımızı ellerimizin arasına alıp “Bu işin sonu nereye varacak?” diye düşünmüyor muyuz?

Siyasetçileri uyarmak lazım: Bu işin suyu çıktı beyler! Müteahhitlerin yaptığı hataların bedelini halk ödüyor. O binalar, o suyun üstünde mi duracak, yoksa altında mı kalacak? O binalar suyun altında kalırsa, o zaman ne olacak? O su taşarsa, biz ne yapacağız?

Ah Malatya! Bir zamanlar yerin altından çıkan bereketin simgesi olan sular, şimdi korkunun simgesi mi olacak? Yoksa bu işin de mi suyu çıktı? Siyasilerimize sesleniyoruz: Bu su meselesine dikkat edin, yoksa sadece binalar değil, umutlar da mı suya düşecek? O binalar yükselirken, suyun altında kalmamak için siyasilerin de yükselmesi lazım!

Bir gün bu işin suyu çıktı derken, suyun altında kalmış olmayalım. Kendi elimizle kuyumuzu kazmayalım. O suya dikkat edelim, o suya dikkat çekelim. Yoksa işin sonunda sadece binalar değil, umutlar da mı suya düşecek?

Huzurla Kalın