Malatya’nın Yeni Fenomeni: Abdurrahman Babacan!

Malatya sokaklarında adını duymayan yok. Bürokraside kalem oynatan ondan çekiniyor, siyasetçiler yön tayin ederken onu hesaba katıyor, gazeteciler analiz yaparken adını geçiriyor. Malatya’da herkesin dilinde bir isim: Abdurrahman Babacan!

“Korkunun Yeni Adı”

Bürokrat masasındaki dosyaya bakıyor, bir isim duyunca eli titriyor: Babacan. Siyasetçi mikrofonu eline alıyor, ne konuşsa bir göz ucu Babacan’a kayıyor. Gazeteci yazısına başlıyor, kalemi istemsiz bir şekilde Babacan’ı yazıyor. Peki bu adam kim? Süper kahraman mı, yoksa korku filminin başrolü mü?

Rivayetler çeşitli… Deniyor ki, Abdurrahman Babacan, Numan Kurtulmuş’un en yakın adamıymış. O kadar ki, Kurtulmuş Babacan’a “Hayır” demiyormuş. Taleplerini anında yerine getiriyormuş. Yahu Allah aşkına, siz hiç böyle bir dost gördünüz mü?

“Kurtulmuş’un Mucizevi Gücü (!)?”

Madem Abdurrahman Babacan bu kadar güçlü, madem Kurtulmuş’un eli onun üstünde, peki neden Babacan dördüncü sıradan milletvekili adayı oldu? Üstelik az kalsın seçilemiyordu. Hani gücü vardı, neden MKYK’ye sokulamadı?

Evet, Babacan’ın Kurtulmuş’la dostluğu olabilir. Ancak dostluk her şeyi çözseydi, hepimizin sorunları sihirli bir değnekle hallolurdu.

“Malatya’nın Beyin Süngeri”

Anladık, Malatya’da herkesin beyni sünger olmuş. Duyduklarını hemen emiyorlar, düşünmek yok, sorgulamak yok. Bürokrasi Babacan’a göre hareket ediyor, siyaset Babacan’ın etrafında dönüyor, gazeteciler bile ona göre pozisyon alıyor. Yahu bu kadar mı teslimiyet olur?

Kurtulmuş’un gündeminde Abdurrahman Babacan var mı, yok mu? Kimse sorgulamıyor. Oysa Kurtulmuş’un başka işi yok mu? Türkiye’nin siyasi meseleleriyle ilgilenmek yerine sadece Babacan’ın taleplerine mi odaklanıyor?

“Korkunun Sonu”

Malatya’nın bu “Babacan merkezli” düzeni ne kadar sürecek? Bu korku atmosferi kime ne kazandıracak? Çünkü unutmayın, korkunun ecele faydası yoktur. Ve bir gün herkes gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacak. İşte o gün, Malatya’nın siyaseti de, bürokrasisi de Babacan korkusunu üzerinden atmayı öğrenecek.

Ama o güne kadar, Malatya’nın sokaklarında yankılanan bir soru var: “Abdurrahman Babacan mı, yoksa hayal gücünüz mü daha güçlü?”

Kalın sağlıcakla