“Me”leyip süt vermeyen vekil!..
25 Aralık 2017, Pazartesi 05:13
Bugünkü yazıma bir dua ile başlamak istedim. Bu duayı okuyup üzerine alınan ve kendine çeki düzen verenler olur mu bilmem… Yine de yazalım duamızı:
“Allah'ım;
Umut taciri siyasetçiden,
Bal yapmayan politikacıdan,
“Me”leyip süt vermeyen Vekilden,
SANA SIĞINIRIM...
Veya mefhumu muhalifi ile:
Allah'ım;
Umudumuz olan Siyasetçileri,
Bal gibi derdimize şifa olan Politikacıları,
"Me"lemekten öte; süt gibi ab-ı hayat olan Vekilleri,
SEN BAŞIMIZDAN EKSİK ETME...
MEŞALE VAKFI İLE NE ALAKASI VAR?
Suç ve hata bireyseldir. Babanın suçu, evladı bağlamadığı gibi, fertlerin işlediği hata ve kusur mensup olduğu cemaati ve camiayı bağlamaz. Kur'an bu hususu şu ayeti ile ifham eder: “Ve lâ teziru vâziratun vizra uhrâ.” Meali “Hiç bir yük taşıyan başkasının yükünü taşımaz” yani; “Birinin günahıyla başkası mesul olmaz.”
Evet bu ayet iki manayı ifade eder:
1- Kimse başkasının günahını yüklenmez ve kimsenin kimseye faidesi olmaz...
2- Kimsenin günahı da başkasına yüklenmez; herkesin sırtına kendi yükü yüklenir.
Diyeceğim o ki; Malatya'daki her olumsuzluğun "Meşale Derneği'yle" ne alakası var?
VAKIF DEMİŞKEN!..
Bu arada şunu belirtmek istiyorum. Şu anki "Vakıfların" veya "Derneklerin" sadece isimleri vakıfdır. Bu vakıfların İslamiyet'teki "Vakıf müessesiyle" uzaktan veya yakından alakası yoktur. Bu hususa itiraz eden "Fıkıh" cahilinden "başka" biri olamaz.
Vakıfın geliri, mülkiyete değil; hedeflenen faydaya tasadduk etmesi gerekir. Bunu yaparken "Allah rızası" gözetilmelidir. Vakf edilen şeyin Allah rızası için olması Din-i Mübin-i İslam'da şarttır. Fakat şu andaki "Medeni" kanunlar buna müsaade etmemektedir. O halde Allah rızası için olmayan "tasadduk" değildir.
İslamiyet'te Allah rızası için olmayan vakıf, vazifesini yerine getiremez. Vakıfların "alıcı" ve "toplayıcı" değil, "verici" ve "dağıtıcı" olması gerekir. Günümüzdeki Vakıflar, halka bir şey vermeyip habire topluyorlar. Bu şekilde Vakıf olmaz. Çünkü; Vakıfta dağıtmak esastır. Vakfın kelime anlamı durdurmaktır.
Vakıf müessesi İslam'da çok mühim bir yer tutar. Hukuku çok ağırdır. Bu yüzden demişlerdir ki “Vakf edenin sözü, Allah'ın sözü gibidir.” Yani o kadar önemlidir. Mesela bir kişi bir su kaynağı vakfetse , "sadece içmek içindir" diye vakfetse, bu su kaynağından başka suyun olmadığı bildirilse; o sudan kimse abdest alamaz, teyemmüm eder. Maalesef İslamın vakfını modelini alıp bunu kullanan ve suiistimal edenler var. Bunların Vakıfla alakası yoktur.
BAŞSAVCI-DOKTOR GÖRÜŞMESİ!..
Başsavcıydı, "amcasının oğlu" gibi izansız, vicdansız, belki de kriptoydu. FETÖ'nün baş düşmanı olan "Tahşiye mağdurlarına" kafayı takmıştı. Kurulan Tahşiye Kumpası sebebiyle mağdur edilen bir hastanın doktorunu telefonla aradı; tam da darbe gününe denk geliyordu bu arama...
Tok, kibirli ve bir o kadar da küstahça bir ses tonuyla:
-"Doktor bey, Suriyeli bir çocuktan illegal bir şekilde organlar alınmış, sizin hastanıza nakledilmiş."
Halbuki ne böyle bir şey söz konusuydu; ne de hastaya nakil mevzu bahisti. Doktor cevap verdi:
-"Efendim bu hastaya her hangi bir organ nakledilmediği gibi; Suriyeli çocuk ile de neyi kastettiğinizi anlayamadım..."
Cevap verdi:
-"Doktor bey, sizinle görüşeceğiz... "
PİLOT BÖLGEYE ATANANLAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Madem ki 15 Temmuz'da Malatya pilot bölge seçilmişti; o halde 15 Temmuz öncesi Malatya'ya tayini çıkan ne kadar mülki amir, üst düzey bürokrat ve memur varsa hepsinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmez mi?
“KEŞKE” VE “BAŞTACI” NEDEN TANITILAMIYOR
Sosyal projeler kapsamında Yeşilyurt Belediyesinin hakikaten güzel projeleri var. Cumhurbaşkanımız tarafından ödüle layık görülen “Keşke” projesi vardı mesela. Bu projenin yanı sıra; geçtiğimiz günlerde de “Baştacı” projesi dikkatimi çekti. Yaşlı ve kimsesiz vatandaşlara, hak ettikleri hizmeti bu projeyle ulaştıran Yeşilyurt Belediyesi, umut kaynağı olmuş. Diyeceğim o ki; Yeşilyurt Belediyesi “Sosyal Sorumluluk Projeleri” kapsamında güzel iş çıkarıyor da projelerin yerel ve ulusal basında tanıtımı konusunda maalesef başarılı olamıyor.
ASLANOĞLU, AĞBABA, KİRAZ VE CHP!..
Birkaç gün önce bir dostumla oturmuş konuşuyordum. Konuşmamız dönüp dolaşıp rahmetli vekilimiz Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve CHP'ye geldi. Dostum şöyle bir ifade kullandı: “Aslanoğlu'nun İstanbul'da siyasete devam etmesinin ana sebebi bana göre CHP Genel Başkan yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'dır.”
Dostumun bu ifadesi benden “Neden böyle düşünüyorsun?” sorusunun gelmesine sebep olmuştu. Dostum buna cevap olarak, “Onun elinden adeta illallah ederek, soluğu İstanbul'da aldı. Halbuki Mevlüt Aslanoğlu'nun, Veli Ağbaba'yı İl Başkanlığı döneminde desteklemesinin sebebi “ortak payda” Malatya için sinerji oluşturmaktı. Şimdi ise Veli Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanlığı için dişli biri gelmesin diye uğraş veriyor. Enver Kiraz'dan o yüzden vazgeçemiyor.”
Böyle bir analizi alınca biraz şaşırmış biraz da haklılık payı var diyerek ben ilave de bulunmuştum: “Vizyon ve misyon noktasında Enver Kiraz'ın yeterli kapasiteye sahip olmaması Veli Ağbaba'nın tercih sebebi olmuş. Şimdi dişli biri aday olsaydı ve Veli Ağbaba'ya “Hop hemşerim sen biraz da Malatya için çalış, senin yüzünden CHP Malatya'da her gün eriyor” deseydi; Veli Ağbaba'nın hali nice olurdu?”
Sahi, böyle bir aday çıksaydı Ağbaba'nın hali nice olurdu?
YENİ MALATYASPOR, ZİRVEYİ DAĞITIYOR
Yeni Malatyaspor, ligin zirvesini ilgilendiren önemli bir maçı da alnının akıyla bitirdi. Trabzonspor ve Galatasaray'ı yenme başarısı gösteren, Beşiktaş ile berabere kalan ve bu hafta da Kayserispor'u evinde mağlup eden Yeni Malatyaspor ile ilgili aldığım bir kaç küçük notu paylaşmak isterim. İşte, Galatasaray galibiyeti sonrası çıkılan Kayseri deplasmanında maç esnasında aldığım notlar:
1- Erol Bulut, Galatasaray kadrosunu bozmadı
2- Yeni Malatyaspor'da bir sakat, bir kadro dışı
3- 21 kişilik esame listesi dahi değişmedi
4- Orta sahadaki bitirim ikili…
5- Faslı santrfor, ligde 9. golünü attı
6- Adem ile ‘Büyük' hamle
7- Verimsiz 3 yabancı gönderiliyor
8- Kaptan Yalçın'a “Af kapısı” açıldı
Selam ve dua ile
Fiemanillah