Namertler 'Mert'lere çamur atsalar da!...
16 Mart 2019, Cumartesi 06:06
Tarih 26 Temmuz 2017'di. “Çeyrek asırlık hizmetin mükafatı gece yarısı operasyonu!.” başlığıyla bir yazı yazmıştım. Bugün 16 Mart 2019. Aynı konunun devamı için tam bir yıl sekiz ay bekledim.
Niye mi!?.
Yargı kararını bekledim. Resmi yazışmaları, havada uçuşan iftiraları, söylenen yalanları, yapılan yanlışları, baskı ve istek üzere tekrar tekrar düzeltilen yazışmaları, zorla imzalatılan evrakları, kısacası acizlerin acziyetini seyredip sabırla bekledim…
O gün,
Hiçbir siyasi hesabı olmayan, Malatya'nın her karış toprağında taşında ayak izi olan, gecesini gündüzüne katarak çalışan, ayakkabılarını nadiren tozsuz görebildiğimiz bir saha adamı, milliyetçi ve maneviyatçı, dost canlısı, iyilik timsali bir insan, Yol Asfalt ve Koordinasyon Daire Başkanı Mehmet MERT yolsuzlukla itham edilip, usulsüzce görevden alınıyordu!...
Bu ismin böyle bir tezgahın içerisinde olabilme ihtimali ise, katırın doğurma ihtimali kadardı belki!. Bunu ancak tanıyanlar bilirlerdi.
Sen 26 yıl belediyede hizmet et, sonra bir gece yarısı operasyonuyla üstelik yolsuzluk iddialarıyla usulsüzce görevden alın!. Sonra büyük patron kameraların karşısına geçsin, yolsuzluk yapan babam bile olsa affetmem desin!. Böylece ey millet! Eğer bu iddialar doğru olmasaydı bugün sağ kolumu kesip atar mıydım!? dercesine bir hizmet insanını gönüllere mahkum et!...
Sonra televizyon ekranlarında, gazete manşetlerinde boy boy haberler yapılsın, demeçler verilsin. Onuru ve şerefinden başka sermayesi olmayan birinin tüm sermayesi ayaklar altına alınsın!...
Dile hiç kolay gelmiyor tabi ki, bir de bunu yaşayana sorun!...
Malatya Büyükşehir Belediyesinde yıllardır aranan bir hırsız varmış, o hırsızı yakaladık desinler, millet, vay beeeee, demek ki o ha!. Bu kadar yolsuzluk yapmış ha, deyip dedikodular yaysın!. Sonra da o hırsızı biz yakalamış olalım!.
Ama “Yanlış hesap Bağdat'tan döner” misali, bu dava bugün yargıdan dönmüş, adalet geç de olsa tecelli etmiş, Mehmet MERT'E yapılan haksızlığa mahkeme dur diyerek, görevine iade etmiştir. İmtihan büyüktü, adeta iğnenin deliğinden ipliği değil, adaleti geçirdiler!…
Biliyorum ki, ömründen sadece bir gün kaldı deselerdi; o günü de kendisine atılan bu iftirayı temizlemek ve suçsuzluğunu ispat etmek için geçirecekti. Bir babaydı, çocuklarının alnında bu kara lekeyi nasıl bırakacaktı!?. Öl dese ölecek, öldür dese öldürecek arkadaşları vardı. Sabahlara kadar onun için göz yaşı döken, el açıp Allah'a dua eden dostları vardı. Hepsi Allah'a sığınıp, O'na tevekkül ettiler. Adaletin elbet bir gün tecelli edeceğini sabırla beklediler. Ve bugün Allah, çoluk çocuğunu, kendisini savunanları, suçsuz olduğuna inananları, yanında duranları mahçup etmedi…
Mahkeme, bu yanlışa ve haksızlığa dur dedi. Bir ay içerisinde Büyükşehir Belediyesi bu iftiraya kurban götürmek istediklerine tıpış tıpış tebligat yapacak, işe başlatmakla kalmayıp, bugüne kadarki maaşlarını faiziyle ödeyecek, üstüne bir de maddi ve manevi tazminata mahkum olacaktır.
Ama bilinmelidir ki; İade edilecek hiç bir şey, kendilerine yapılan bu zulmün karşılığı olamaz!. Hiçbir iade, onurlu bir insanın bir anlık itibarı kadar değildir!. Bunu ancak itibar sahipleri bilirler.
Daha belki de çağıracaklar bir dürüme tav olan sözde basın mensuplarını, kendilerini savunmalarını ve haber yapmalarını isteyeceklerdir!. Bu saatten sonra onların da sadece “Allah bir” dediklerine inanın!... Onurunu, kalemini, mesleğini üç kuruşa değişmeyenler de, kendilerine gelebilecek böyle bir teklifi, eminim ki ellerinin tersiyle itip, yeter aldatıldığımız, yeter sizin için yaptığımız yalan haberler diyeceklerdir!...
Şu saatten itibaren de, kalbinde acaba mı diye en ufak şüphe taşıyan her Malatyalı Mehmet MERT'E özür borçludur. Beni tehdit ettiler, bana baskı yaptılar, bize böyle emrettiler, şöyle evrak düzenlememizi istediler, bizde uymak zorunda kaldık, zulme direnemedik, hakkına girdik, aleyhinde evrak imzalayıp üzerine de Allah yardımcın olsun dedik, bize yanlış bilgi verip haber yaptırdılar diyen herkes, Mehmet MERT'TEN özür dilemelidir. Hem de kameraların önünde… Sosyal medya hesaplarında… Yanlışı nereye kadar ulaştırmışlarsa aynı şekilde doğrusunu ulaştırıncaya kadar özür dilemeleri gerekir!…
Peki neden bir başkası değil de, Mehmet MERT'E bu operasyon çekilmişti!?...
Uzun zamandan beri Malatya Belediyesinde yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları vardı. Gelen müfettişler iddialar doğrultusunda tespitlerde bulunsalar da, bir şey yapamıyorlardı!. Bazı şeylerin üzerini de kapatamıyorlardı. Herkes ansızın bir operasyon olacağını bekliyordu. Bu işin mimarları aslında aldıkları talimatla ve akıl hocalarının direktifleri doğrultusunda bu muhtemel operasyondan önce operasyon yapsınlar ki, dikkatler başka tarafa çekilsin, asıl operasyon bloke yesin hesabını yaptılar. Mehmet MERT ise, neoparalel ekipten değildi, göze de çok batıyordu. Ayrıca belediyede en uzun süre hizmet etmiş biriydi. Başkan Ahmet ÇAKIR'a da çok yakındı. Üzerine bir yolsuzluk yıkıp, sonra da görevden almaları, muhtemel krizi atlatacaktı!. O da yargıya gider, kendisini aklayıncaya kadar sular durulurdu!. Proje harfiyen tuttu. Ama bundan sonra neler olur, tahmin bile edemezler!...
Şimdi bu davanın ilk hakiminin neden tayin isteyip gittiğini hiç düşündünüz mü!?.
Baskının, ihanetin boyutunu anladınız mı!?.
Doğruyu yapamadığınızda, yanlışa sebep olmamak, terk edip gitmek erdemdir. Keşke o gün yanlış olduğunu bildikleri halde bazı dostlar da o kararı imzalamasalardı!. Konumlarından vazgeçip doğrudan vazgeçmeselerdi!...
Bu haberi ilk duyduğumda göz yaşlarımı tutamamış, sonra da kim bilir, belki bu olay Malatya'nın bazı hastalıklardan temizlenmesine vesile olur demiş ve üzülme! kurban sensin ama kurban edilişin belki bu şehri kurtaracaktır diye teselli etmiştim…
Bana göre bu olay, çok güçlü bir yapıya rağmen, Selahattin GÜRKAN Başkan gibi halkın istediği birinin Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilmesindeki temel esaslardan biri olmuştur…
Bugün Malatya'da meydanlarda şahit olduklarımız, yaşadıklarımız, halkın tepkisi, aslında Ankara'ya önemli mesajlardır. Seçimlerden sonra il teşkilatının değişeceğini, seçim sonuçlarına göre de, erken bir seçim ihtimali ile en kısa zamanda Malatya'da istenmeyen siyasetçilerin gideceği kanaatini taşıyorum…
Şimdi Selahattin Başkana gün doğmuş oldu. Zira Mehmet MERT gibi birisiyle çalışmayı Türkiye'de kim istemez ki!. Helal hoş olsun. Bir şehir onun nasıl dürüst olduğuna, nasıl çalıştığına şahittir. Allah nice hayırlı hizmetlere beraber imza atmayı nasib etsin…
Bu vesileyle Sayın Mehmet MERT ağabeyimi de tebrik ediyor, bu şehrin ulu çınarı, emektarısın biliyoruz. İki yıla yakın seni hizmetten alıkoymak, bir bebeği anne sütünden mahrum bırakmak gibidir. Şimdi kaldığın yerden devam edeceksin!. Eksiklerin de kazasını yaparak telafi edeceksin. Durmak yok, yola devam…
Fi Emanillah…
Ebuzer AYDIN
“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”