Namık Bey’e Devam, Sami Bey’e Zarf!
25 Aralık 2024, Çarşamba 12:57AK Parti Malatya İl Kongresi yaklaşıyor ya, herkes pozisyon almış durumda. Adaylar yarışta, kulisler ateş gibi yanıyor. Malatya siyaseti adeta “litmus kağıdı” gibi; kim kiminle, kim kime karşı, her şey alenen meydanda.
Namık Gören’in koltuğu sallantıda. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ve Milletvekili Abdurrahman Babacan, Gören’in gitmesini istiyor. Ama öyle böyle değil, şiddetle, hiddetle… Öte yandan, İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak gelgitler yaşıyor, tam bir “ne şiş yansın ne kebap” hali. Bülent Tüfenkci mi? O zaten hep aynı: Güçlüden yana. İhsan Koca ise Namık Bey’in arkasında dimdik duruyor.
Peki, Namık Gören gider mi? İki hafta önce Cumhurbaşkanı’na rapor verilmiş: “Namık Bey devam etsin” diye. Sebep? İki seçim dönemi, iki başarı hikâyesi. Bir de AK Parti geleneği var, unutmayalım: İl başkanları görevden alınmaz, ya milletvekili olurlar, ya belediye başkanı. Namık Bey’in yolu belli.
Ama esas mesele Sami Bey… Daha 6 aylık belediye başkanı, ama sanki 6 yıllık tecrübe abidesi gibi hareket ediyor. Her hamlesi, “Acaba ne kadar güçlüyüm?” sorgusuyla dolu. Şimdi de il başkanlığı kulvarında. İlginç bir strateji: Kendi belediyesini yönettiğini henüz ispat edememişken, Malatya siyasetinin tüm yükünü sırtlamaya kalkıyor.
Sami Bey’e naçizane bir tavsiye: İl başkanlığına oynamayı bırakıp kendi zarflarına dönsün. Çünkü halk zarflardan değil, icraatlardan anlar.
Ah Malatya siyaseti… Her zaman kaotik, her zaman eğlenceli. Bakalım, bu fırından nasıl bir ekmek çıkacak?
“SAMİ BEY, ŞÜKÜR NAMAZINI BİTİRİN, İŞE BAŞLAYIN!”
Murat Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday oldu. Ama seçilemedi. Oh! Sami Bey derin bir “şükür” nefesi aldı. Hatta kalkıp şükür namazı kıldığına dair güçlü şüphelerim var. Çünkü Murat Kurum İstanbul’a gitseydi, Malatya’da işler tam anlamıyla “Allah’a emanet” kalacaktı.
Zaten şimdi ne yapılıyor? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı işler saymakla bitmiyor. Konutlar, yollar, altyapı… Ama Malatya Büyükşehir Belediyesi? Onlar ne yapıyor? Suçlular üretiyor. “Selefim suçlu, etrafım suçlu, borçlar suçlu” diye bağırıyor.
Ah Sami Bey, şu borçlar meselesi neydi öyle? “Belediyenin borcu çok” diye feryat figan ettiniz. Şimdi diyorsunuz ki borçlar üçte bire indi. Nasıl indi? Cumhurbaşkanlığı’ndan talimatla gelen paralarla mı? Bakanlık fonlarıyla mı? Peki siz ne yaptınız? Oturup “Allah razı olsun” mu dediniz? Malatya’nın enkazlarını çözmek yerine bahanelerinizi mi dizdiniz?
Sami Bey, Malatya sizin kriz yönetme tiyatronuzu (!) izlemekten sıkıldı. Artık sahneye çıkıp liderlik yapmanızın zamanı gelmedi mi? Çünkü bu şehrin sadece yeniden inşaya değil, umut veren bir yöneticiye de ihtiyacı var. Yoksa Murat Kurum’un sırtından geçinmekle bu şehir kalkınmaz!
Malatya enkazlardan değil, sizin mazeretlerinizden bıktı. İş başına geçin, Sami Bey! Çünkü Malatya’nın sizin bahanelerinize ayıracak vakti yok.
ÇARMUZU’NUN TOZLU RÜYASI: BETON SANTRALİ
Çarmuzu Mahallesi… Çocukların kahkahalarıyla yankılanan sokaklar, şimdi beton mikserlerinin kükremesiyle inliyor. Parklar yıkılmış, yerini devasa makineler almış. Mahallenin çığlığı ise göğe yükseliyor. Muhtar Ali Bektaş, adeta bir dedektif gibi iz sürüyor: “Kaymakama gittim, ‘durdurduk’ dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne gittim, ‘bizim haberimiz yok’ dediler. Belediyeye gittim, ‘biz ruhsat vermedik’ dediler.”
Ama iş makineleri çalışmaya devam ediyor! E peki bu santral buraya nasıl kuruldu? Kendi kendine mi geldi? Yoksa beton mikserleri gece herkes uyurken gizlice mi konuşlandı?
Mahalleli haklı bir soruyu haykırıyor:
“Caminin yanına beton santrali mi olur? Çocuklarımıza okul lazım, park lazım!”
Ama ne yazık ki betonun gölgesi mahalleyi karartıyor. Toz bulutları içinde boğulan Çarmuzu sakinleri, haklı olarak yetkililere sesleniyor: “Bu mahallede yaşanmaz hale gelmeden, bu yanlışa dur deyin!”
Yetkililere buradan çağrımızdır: Çarmuzu Mahallesi’nin beton mikserlerine değil, temiz havaya, güvenli alanlara ihtiyacı var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yerel yönetimler ve belediyeler; lütfen kimin yetkisi varsa bir adım atsın. Yoksa mahalle halkı haklı olarak, “yetkililer bizden mi, santralden mi yana?” diye sormaya devam edecek.
KOLTUKLAR DOLDU, GELECEK KÖRELDİ!
Bir zamanlar Malatya’nın Kürt aşiretleri isyan bayrağı açmıştı: “Bize siyasette yer yok! Bu şehir bizi yok sayıyor!” 2014 seçimleri öncesi meydanlar bu sloganlarla inliyordu. Öyle ki, Kale’den Pütürge’ye, Sincik’ten Adıyaman’a kadar herkesin dilindeydi. Büyük bir cesaretle yola çıktılar mı? Hayır. Kendi adlarına Ali Ekinci’yi sahaya sürdüler, sonra da kenara çekilip beklediler. Sonuç? Koca bir hüsran.
Bugün tablo farklı mı? Kürt aşiretlerinden çıkan isimler Malatya siyasetinde zirvede: Büyükşehir’de Sami Er, milletvekilliğinde Bülent Tüfenkci ve Abdurrahman Babacan. Mehmet Celal Fendoğlu bile listede. İl başkanlığı mı? Namık Gören. İlçe başkanları, rektörler, bürokratlar… Hemen hepsi bu aşiretlerden. Ama bir sorun var: Siyasette varlar, ama Malatya’da yoklar.
Bu kadar ismin Malatya siyasetine hâkim olması büyük bir fırsat gibi görünüyor değil mi? Halbuki bu fırsatı el birliğiyle heba ediyorlar. Siyaseti şehrin geleceği için değil, kendi dar çevrelerinin çıkarları için kullanıyorlar. Kaliteli ve vizyoner bir isim mi çıktı? Hemen bir dedikodu yayılır, derhal bertaraf edilir. Rakip olabilecek bir yetenek mi görüldü? Onun yükselme ihtimalini yok etmek için herkes el ele verir.
10 yıl önce “Bize siyasette yer yok” diyenler, bugün o koltukları doldurmuş durumda. Ama o koltuklarda Malatya için bir şey yapılmıyor. Aksine, bu isimler Malatya’daki Kürtlerin siyasi geleceğini köreltiyor. Koltuklar dolu ama şehrin yararına iş üreten yok.
Varsınız… Ama nerede?
“MALATYA’NIN YİKOB TİYATROSU”
Malatya’da YİKOB, “şeffaflık” diye bir şey duymamış gibi davranıyor. Hani şu AFAD kanunu var ya, afet sonrası yaraları sarmak için çıkarıldı. Ama gel gör ki, bizim buralarda “ihalesiz iş kapma” yarışına dönmüş. Teminat mektubu bile istemeden işler dağıtılmış, kafalarına göre. Kime mi? Kim bilir! Belki kahvehane sohbetlerinden çıkan arkadaşlara… Belki de “şu bizim çocuklar yapsın” diyenlere.
Bir okul inşaatına öyle bir fiyat çekilmiş ki, adamı taş devrine geri götürür. Peki, açık ihale olsa ne olurdu? Belki yarı fiyatına yapılırdı. Ama yok, belli zümrelere hizmet büyük keyif. Zaten adını “yatırım” koymuşlar, biz ne anlarsak anlayalım!
Halkın vicdanı mı? O çoktan istifa etti. AFAD’ın amacı afet yönetmekti, yağma düzeni kurmak değil. Ama iş dönüp dolaşıp acil olmayan projelere, okul inşaatlarından yatakhanelere geldi. “Aciliyeti var” dedikleri işler, aciliyet falan tanımıyor, parayı sevenlerin ceplerine doğru koşuyor.
Sormadan edemiyorum: Milletin parasıyla bu tiyatroyu kim yazıyor? Seyircisi Malatya halkı mı, yoksa arka odalarda alkışlayan bir avuç mutlu azınlık mı?
Şeffaflık mı? Boş verin. Burada ışıklar bile kapalı oynanıyor.
KALEM HAKKI:
“LABİRENT MALATYA”
Birisi sormuş:
“Bu şehir niye böyle beton labirente dönmüş?”
Cevap net:
“Yolları saracaklar ki kimse şehri terk edemesin!”
Bir başka vatandaş dayanamamış:
“Büyükşehir ve Battalgazi belediye başkanları bu şehirde mi?”
Arkasından kahkaha yükselmiş:
“Tabii ki buradalar! Ama bu kadar beton arasında kayboldular!”
Bir genç de eklemiş:
“Malatya yeniden mi inşa ediliyor?”
Bir bilge cevap vermiş:
“Evet, ama maalesef insanları değil, betonları…”
LAF EBESİ:
“Malatya’da sorunlar dağ, çözüm sıfır… Vatandaş susmuş, iş adamı yok olmuş, siyasetçi kayıp… Eğitilmiş çaresizlikten koca bir sessizlik inşa edilmiş. Bravo!”
FİSKOS MASASI:
-AK Parti İl Başkanlığı için iki isim daha gündemde. Biri genel merkezde güçlü, diğeri ise “paraşütle inmek üzere.”
-Malatyalılar, AK Parti milletvekillerinin yerel sorunlardan kopuk olmasından rahatsız. “Yerelde kim konuşacak?” sorusu gündemde.
-Şehir merkezindeki çamur, arabalar için adeta kızak olmuş. Kazalar an meselesi.
-İl başkanlığı kongresi öncesi Malatya’da kılıçlar çekilmiş. “Sami Er mi önde, yoksa diğerleri mi?” sorusu soruluyor.
-Yeşilyurt ve Battalgazi Belediyeleri’nin iş yapmaması vatandaşları kızdırmış. “Faaliyet nerede?” diye soruyorlar.
Selam ve dua ile
Fiemanillah
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Kazım
26-12-2024 07:57Gelen siyasiler sürelerini doldurup bu şehirden de gidiyorlar. Bol reklam ve fotoğraf var. Dava ve hizmet şuuru yok. Bize de bunları izlemek ve eleştirmek düşüyor.
Uğurr
25-12-2024 18:54Çarşı merkezi tanınmaz halde vatandaş çarşıya çıkmak istemiyor. Durum böyle olunca esnaf da iş yapamıyor. Memleketin durumu hiç iç açıcı değil.
Turhan
25-12-2024 14:27Siyaset umurumuzda değil vatandaşın canı burnunda bir an önce şehrin ayağa kalkması tek derdimiz. Siyasilerin de sırası gelecek elbet.
Zeynep Tekin
25-12-2024 14:14Belediye başkanının bu tür tutumu, halkın gözünde "görünüşe dayalı, halktan uzak" bir yönetim anlayışını temsil edebilir. Etkili bir liderlik, halkla empati kurmak, sorunları ciddiyetle ele almak ve halkın acılarına duyarlı bir şekilde çözüm üretmeyi gerektirir. Bu tür davranışlar, halkın güvenini kazanmak yerine kaybetmesine yol açabilir. Halının altına süpürülen çöpler zamanla koku yapar! Bunu da görmezden gelemeyiz. Belki bugün değil ama ilerde gün yüzüne çıkacak!
Ömer Uçar
25-12-2024 14:09EMRE KARDEŞİM; Gülerek poz vermek, bazen bir siyasi strateji olarak da kullanılabilir. Belediye başkanı, halkı teselli etmeye, moral vermeye ya da kendisini güçlü ve kontrol altında gösterme amacı güdüyor olabilir. Ancak, bu tür bir iletişim, doğru zamanlama ve yer seçimiyle yapılmadığında, halk tarafından samimi ve gerçekçi bulunmayabilir. İnsanlar, daha çok sorunların çözülmesini ve etkili bir liderlik sergilenmesini beklerken, gösterişli pozlar, daha çok "siyasi şov" olarak değerlendirilebilir.MURAT BEY BU YAZIDA HER ŞEYİ AÇIK AÇIK ANLATMIŞ Kasım Özkan Bey de çok güzel çizimler yapmış. Gülmesinin altındaki neden de halının altına süpürmesi. İşte bu kadar!
EMRE BALLI'YA CEVAP
25-12-2024 14:06Emre Bey, yorumunuz dikkatimi çekti. Ben bunu empati eksikliği olarak yorumladım. Halkla İlişkiler uzmanı olarak bu yorumu yapmaktan kaçınmayacağımı belirtmek isterim. Bir belediye başkanının, halkın büyük bir travma yaşadığı, evlerin ve iş yerlerinin yıkıldığı, insanların hayatlarını yeniden inşa etmeye çalıştığı bir ortamda, gülerek poz vermesi, halkın duygusal durumuna duyarsızlık olarak algılanabilir. Bu tutum, halkla empati kurmaktan uzak bir yaklaşım olarak görülebilir. Belediyenin yöneticisinin bu tavrı, zor durumda olan vatandaşların yalnız hissetmesine yol açabilir.Sorgulamaya çok ihtiyacımız var!
Murat Şahin
25-12-2024 14:00Malatya gibi tarihi bir şehirde, sadece büyümek değil, aynı zamanda bu büyümenin sürdürülebilir olması da önemli. Bu konuda daha bilinçli bir yönetim anlayışına ihtiyaç var. Mimarlar odası başkanı yeni yapıları Malatya çarşısını vasat bulduğunu açıkladı. Betonun her yere yayılması, sadece estetik değil, çevresel ve sosyal açıdan da büyük problemler yaratıyor.
Reyhan
25-12-2024 13:59Gerçekten halkın sesi olacak yeni liderlere ihtiyacımız var.
Elif Yılmaz
25-12-2024 13:58Çarmuzu Mahallesi’ndeki beton santrali durumu gerçekten çok dikkat çekici.Mahalle sakinlerinin tepkisi son derece haklı. Betona karşı durmak, sadece çevreci bir tavır değil, aynı zamanda halk sağlığını da savunmak anlamına geliyor. Yetkililerin bu konuda şeffaf davranmalarını bekliyoruz.
Emre Ballı
25-12-2024 13:57Sami Er'in her toplantıda gülerek poz vermesine dikkat ettiniz mi? Aranızda beden dilinden anlayan psikoloji yorumlayan varsa yoruma yazsın lütfen. Her denk geldiğim fotoğrafta dişler gün gibi ortada. Gerçekten mutlu mu, öyle mi görünmeye çalışıyor merak ediyorum doğrusu. Bu konuda elbette bir fikrim var ama sormayı tercih ediyorum
Yavuz Aydın
25-12-2024 13:56Murat Bakan her fırsatta Malatya'ya geliyor. Adamın hakkı ödenmez. Keşke yerelde de siyasilerimiz elini taşın altına koyabilse...
Nilüfer
25-12-2024 13:55Murat Kurum’un İstanbul’a aday olmasının ardından Sami Er’in rahat bir nefes aldığı bir gerçek. Eğer Kurum İstanbul’a gitseydi, Malatya’daki işler ciddi şekilde sekteye uğrayabilirdi. Ancak Sami Er’in kendi pozisyonunu güçlendirmesi için daha fazlasını yapması gerektiği aşikar.
Fatma Yıldırım
25-12-2024 13:55Gerçekten Malatya'nın daha çok somut işlere ve halkın gerçek ihtiyaçlarına odaklanan bir liderlik anlayışına ihtiyacı var.
Ali Can
25-12-2024 13:54Namık Gören'in koltuğu gerçekten sallantıda. Gören'in başarısı elbette göz ardı edilemez, ancak zaman zaman partiyi yenilikçi bir vizyonla yönlendiremediği hissiyatı oluşabiliyor. Öte yandan, Sami Er ve Abdurrahman Babacan gibi isimlerin bu kadar sert bir şekilde Gören’i hedef alması, parti içindeki güç mücadelesini net bir şekilde gösteriyor. Fakat, Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen raporlar Namık Gören’in lehine bir durumu işaret ediyor. Malatya'daki siyasi dengeler, liderlerin ne kadar güçlü olduklarını gösteriyor; ama bu dengelerin sürekliliği ne kadar sağlanabilir? Bunu zaman gösterecek.
Battal
25-12-2024 13:52Sami Er hala devletin TOKİ projelerinden ekmek yiyor.. Kardeşim hani tramvay projen, hani sosyal alan kütüphane prestij yolları projelerin!!!
Ramazan
25-12-2024 13:44Sami Er ve merkez ilçe belediyesi başkan yardımcılarıyla müdürleriyle tepeden tırnağa belli bir grubun güdümünde... Denge için mevcut başkanın devam etmesinde yarar var gibi görünüyor..