NEDEN, DİSİPLİN SORUŞTURMASI?

-SESLİ MAKALE-

-ADAY OLURSA, NE YAPARIZ?..

 -BU KONUŞMADAN “ERDOĞAN”I NASIL ÇIKARDINIZ?

-BAŞARILI BÜROKRAT, ADAY OLUR MU?

-BAŞARILI BÜROKRAT  NEDEN İSTEMİYORLAR?

 -BÜROKRATLARI, TEHDİT OLARAK GÖRENLER VAR

Yıllardır, Malatyamızın önemli meseleleri hakkında kalem oynatan bir kardeşiniz olarak, siyaset kulislerinden az-çok haberdar oluyoruz. Dün yine bir kulis bilgisi (Daha ziyade birçok insanın haberdar olduğu konu) hakkında onlarca mesaj aldım. Ankara'da mukim bazı dostlarım fikrimi almak istemişler. Hal böyle olunca, evvelden şahsımca malum olan konunun aslını astarını biraz daha derinlemesine araştırmak istedim. Konunun vahim bir yere doğru gittiğini görerek, bu yazıyı yazmaya karar verdim. Konu şu ki; Avrupa Malatyalılar Federasyon Başkanı ve Malatya Büyükşehir Meclis Üyesi Murat Alabaş, sosyal medyadaki video paylaşım platformunda bir açıklamada bulunmuş. Bu açıklamanın başlığı da diyebileceğimiz özeti şu şekilde: “Malatya'dan bürokrat çıkmasını istemeyenler var!”
Sadece bu sözün bile altına imzamı atarım. Vahim olanı ise, Murat Alabaş'ın söz konusu konuşmasının üzerinden yaklaşık 15 gün geçmiş. 200 kişiye bile zorla ulaşan bir izlenme sayısına rağmen sayın Alabaş'tan savunma istenmiş. Murat Alabaş'ı ifadeye çağıran isim ise Adalet ve Kalkınma Partisi Malatya İl Disiplin Kurulu Başkanı İdris Boztaş.
Peki nedir bu “Bir bardak suda fırtınalar kopartma”nın sebebi?
İsterseniz, sayın Murat Alabaş'ın söz konusu videoda ne söylediğini madde madde aktaralım: 

“BAŞARILI BİR BÜROKRAT ÇIKMASINDAN KORKANLAR VAR...”
1- “Bir ilden bir vali, emniyet müdürü, müsteşar çıktığı zaman korkuyorlar. Bir dahaki dönem falan partiden gelip Malatya'dan aday olur mu?”

2- “Malatya son 17 yılda neden vali, daire başkanı, genel müdür çıkaramadı?”

3- “Cevabı çok basit. Malatya seçkin insanların yetiştiği bir şehir. Son 17 yıldır Karadenizlilerin özellikle Trabzonluların adı geçiyor. İyileri tenzih ediyorum. Yanlış anlaşılmasın.”
4- “Malatya'da sözde bazı milletvekillerinin bu işe engel olmaları. Çünkü Malatya'dan bir vali çıktığı zaman, bir emniyet müdürü çıktığı zaman, bir müsteşar çıktığı zaman korkuyorlar. Bir sonraki dönem gelir Malatya'dan aday olur mu diye…”
5-  “Bu kadar açık ve net.”
6-  “Malatyalıların üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi. Herkes konuşmaya korkuyor. Herkesin bir gebeliği var. Herkesin bir çıkarı var.”
7- “Malatyalı bazı milletvekilleri bu işe engel oluyor. Malatya'dan vali çıkarmazlar. Malatya'dan emniyet müdürü çıkarmazlar. Malatya'dan üst düzey bürokrat, müsteşar çıkarmazlar. Önünü keserler. Çünkü ileride kendi ayaklarına dolaşır diye korkuyorlar.”

8- “Ama korkunun ecele faydası yok. Bu süre ve bu dönem gelir geçer.”
9- “ Korkmasınlar. Malatyalı vali de olur. Malatyalı emniyet müdürü de olur.”

SADECE MALATYA'NIN DEĞİL, TÜRKİYE'NİN SORUNU!..

Yukarıda özet olarak aktardığım Murat Alabaş'ın açıklamalarını destekler mahiyette bir sohbeti de geçtiğimiz günlerde kaleme almıştım. Kendisiyle interaktif sohbet etme fırsatı bulduğum, Malatya'mızın yetiştirdiği değerlerden biri olan Prof. Dr. İbrahim Gezer'in sözlerini de hatırlatmak isterim. Sayın Gezer de, Murat Alabaş'ın söylediklerinin paralelinde açıklamalar yapmış ve şu sözleri etmişti:

“Sadece Malatya'nın değil Türkiye'nin sorunu var!” diyerek konuya şu şekilde açıklama getirmişti: 

“Malatya kendine has bir şehir. İlginç çıkışlar yapabilen, tarihinde de bu şekilde çıkışları olan bir şehir.”

 “Her Malatyalı'da Battalgazi'nin civan mertliğinden bir parça vardır. Her Malatyalı'da Danişmentgazi'den bir parça vardır. Her Malatyalı'da Niyazi Mısri'den bir parça vardır.”

“Ama şu eleştiriyi de yapmak lazım. Malatya son 20-30 yıldır ulusal ve küresele insan kaynağı anlamında bir şey katamıyor. Ulusal ve küresele kattığımız isimlerin hepsi 20-30 yıl önceki isimlerdir.”

“Ama ekonomide var. Ekonomiyi ayrı tutalım. Geçtiğimiz günlerde vefat eden Vahap Küçük'ü örnek verebiliriz.”

“Özal'ın da bunda etkisi var. Özal'ın ticaretteki hamlesini insanlar iyi değerlendirdi. Diğer alanlarda ulusala ve küresele insan katamadık.”

“ Selahattin Gürkan da zaman zaman Malatya'nın seçkin insanlar diyarı olduğunu söyler. Potansiyeli yüksek insanlar diyarı. Terfi edilmişler diyarı. Bugün baktığımızda bunu göremiyoruz. Malatya potansiyelini yansıtmıyor.”

“ Malatya ile ilgili 15-20 araştırma raporuna imza attım.”

“ Malatya yerinde sayıyor. Diğer şehirler ilerlerken siz geriliyorsunuz. Malatya potansiyel olarak Türkiye'de ortalamanın üstündeyiz. Ama gel gör ki milli gelirimiz ortalamanın yarısı. Bu sadece bir partiye yansıtılamaz. Epey bir dönemin birikimi gibi de görünüyor. Malatya'nın ihracatı son 15 yılda yerinde sayıyor.”

Yukarıda zikrettiğim hem Murat Alabaş hem de İbrahim Gezer açıklamalarına itiraz edebileceğimiz (en azından benim) herhangi bir söz yok.
 

Bu iki ismin biri Ak Parti'li Murat Alabaş, diğeri ise eski Ak Partili, yeni Deva Partisi Kurucu Üyesi. Her iki isim de Malatya'mızın değeridir. Her ikisinin de toplumda bir karşılığı vardır.


MURAT ALABAŞ'A GÖNDERİLEN YAZI...
Adalet ve Kalkınma Partisi Malatya il Disiplin Kurulu Başkanı İdris Boztaş Murat Alabaş'a şu şekilde bir davet (!) mektubu göndermiş. Yukarıda iki ismin görüşlerini verdik. Şimdi parti disiplinine verilen Murat Alabaş'a gelen disiplin yazıyı da aktaralım:

 
Sayın Murat Alabaş,

YouTube kanalına vermiş olduğunuz röportaj ile ilgili olarak hakkımızda yapılan soruşturmada, disiplin suçu teşkil eden;

• Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, üst bürokrat atamalarını Karadenizlilerden yaptığı iddiası,
• Videoda her ne kadar parti ismi verilmese de Ak Parti Milletvekillerini kastettiğinizi ve ‘Sözde Milletvekilleri' diyerek Sayın Milletvekillerimizi küçük düşürdüğünüzü
• Ak Parti devr-i iktidarını kastederek 17 yıldan beri bir vali bir emniyet müdürü bir müsteşar atanmasına milletvekillerimizin engel olduğu iddiası vb. eylemine ilişkin savunmanızı, disiplin yönetmenliğinin 113. Maddesi gereğince savunma isteme yazısını aldığımız tarihten itibaren 7 gün içerisinde tarafımıza iletmenizi, bu süre içinde savunma vermediğiniz takdirde savunmadan vazgeçmiş sayılarak, mevcut delillere göre karar verileceğinin bilinmesini rica ederim.

İdris Boztaş

Adalet ve Kalkınma Partisi Malatya

İl Disiplin Kurulu Başkanı

KONUYU BU ŞEKİLDE OKUMAK, TEVİLAT-I FASİDEDİR

Elbette parti tüzüğüne aykırı açıklama yapmak yanlıştır. Elbette Genel Başkan veya yöneticiler hakkında olumsuz görüş beyan etmek disiplin kuruluna gitmeye sebeptir. Ancak Murat Alabaş'ın yaptığı açıklamanın bu şekilde yorumlanmış olmasını yanlış buluyorum.

“Karadenizliler” demek “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan” demek değildir. Bunu bu şekilde okumak tevilat-ı fasidedir. Murat Alabaş'ın bu konuşmasını disipline sevk edeni, av bekleyen avcıya benzetiyorum. İşgüzarlık yaparak yaranma politikası güdenlerin siyasetidir bu…

Malatya'mız, ancak sinerji ile yükselir. Bunun tek çaresi, omuz omuza vermek iken, bu konudan dolayı Sayın Alabaş'ı disipline sevk edenler; sinerji kültüründen mahrum onun bunun omuzuna basarak yükselmek isteyenlerdir.

 YARANMA MANTIĞININ ESERİ DE OLABİLİR

Konunun özeti şudur: Toplumdaki amiyane tabirle Murat Alabaş, “Ortaya bir laf atmış. Birileri de üzerine alınmış.” Ya da Murat Alabaş gibileri kendine tehdit olarak gören birilerine yaranma mantığıyla hareket edilmiştir. 

 MAHKUMİYET KAFAYA KONULMUŞSA!..

Bugünkü yazımıza destek amaçlı olarak Ankara'da röportaj yaptığım bir bürokratın anlattıklarıyla son noktayı koymak isterim. Şöyle ki; Ankara'da bir bürokratımızla röportaj yapmıştım. Bir milletvekilimiz kendisine bir toplantıda denk geliyor ve “Seçimlerde aday mısınız?” şeklinde bir soru soruyor.

Bir bürokratımız da, 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminden sonra, mühim bir konuma gelmişti. Malatyalı milletvekillerinin kendisine sahip çıkmaması sebebiyle emekliliğe mecbur bırakıldı.

Bunun gibi, onlarca misal getirebilirim

Acizane, disiplin kurulu meselesinin sonucunu Murat Alabaş'ın aleyhine, dolayısıyla Malatya'nın aleyhine sonuçlanacağını düşünüyorum. Bu düşüncemin desteğini ise bundan asırlar öncesindeki bir sözde buluyorum: Fransızların meşhuru Napolyon, der ki: “Bana tevili kabil olmayan bir cümle getiriniz, sizi onunla idam edeyim”

Selam ve dua ile
Fiemanillah