ÖDÜL MÜ, CEZA MI? YA DA AZİL Mİ, TALTİF Mİ?
04 Temmuz 2017, Salı 08:48
BAYRAMIMIZ, BAYRAM OLDU!..
Ülkemizin ve Malatya'mızın önemli hukukçularından biri olan HSK Teftiş Kurulu Başkanı Sayın Yunus Nadi Kolukısa'nın teklifiyle Ramazan (Fıtır) Bayramımızda, Malatya'daydım. Kendisiyle nezdimde büyük değer sahibi bazı dostları da ziyaret etme imkânı buldum. Tahşiye kumpası mağdurlarından ve Malatya'mızın kıymetli alimlerinden Yusuf hocayı da ziyaret ederek hayır duasını aldım. Hâl, hareket, tavır ve duruşuyla, eksikliklerimizi tamamlamamız için model bir şahsiyet olan üstadın, “Çocuklara bayramı sevdirin” sözü beni bir hayli etkiledi. “Çocukları nasıl sevindirmek lazım” diye kendi kendime de sual ettim. Yusuf hocanın talebelerinden Selçuk Kınacı ve Hakkı Kalkan isimli iki arkadaşın, çocukları sevindirmek için kapıya gelenlere balon ve ciklet gibi hediyeler verdiklerini duydum. Gelecek bayramlar için bu projeyi kopya etmeyi de aklımın bir kenarına yazdım. Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki; ”Her kavmin bayramı vardır. Bizim bayramımız ise fıtır ve Kurban bayramıdır.” Onun için çocuklara küçük maliyetlerle dahi olsa; bayramı sevdirmek lazım…
“MERT” İLE “NAMERT”İN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ...
Dün dilime dolanan bir Türkü vardı. Birçoğunuzun da bildiğini düşündüğüm Türkünün sözleri şöyleydi:
“Sefer düştü Gürcistan'a
Bizim ilen gelen gelsin
Mert gelsin namert gelmesin
Kanlı çaydan geçen gelsin…”
Parçadaki “Mert” ile “Namert” sözcükleri ise ayrı bir dikkat çekiyordu. Mert insanın hasletlerini sıralayınca; halim, selim, vakur ve insaflı gibi meziyetler aklımdan geçti. Namert kelimesi için ise mefhumu muhalifiyle birlikte kalleşlik ve korkaklık kelimelerini kullandım bir an. Korkak adam evhamlıdır. Evhamlı adam ise hata yapmaya müsaittir. Şu anda toplumumuzda “Namert” kelimesine en uyumlu kesim olarak “Kripto FETÖ'cüleri” görüyorum. Kendilerini gizlemek adına masum insanları ateşe atan bu kesime “Namert” kelimesi ne de güzel yakışıyor?
ÖDÜL MÜ, CEZA MI? YA DA AZİL Mİ, TALTİF Mİ?
Bugüne kadar ülkemize ve Malatya'mıza hizmeti dokunmuş herkese teşekkür ederek konuya girmek istiyorum. Malum olduğu üzere valiler kararnamelerle başka başka görevlere atanırlar. Kimisi ödül gibi görülen atamalarla muhatap olur, kimi de ceza gibi muamelelere maruz kalır. Aşağıda Malatya'mızda valilik yapan bürokratlarımızın sürelerini ve buradan sonraki görev yerleri aktarmak istiyor; azil mi yoksa taltif mi gördüklerinin takdirini de siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.
-2009 yılında Malatya Valisi olarak atanan Ulvi Saran, 2012 yılında Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'na atanmıştı.
-2012-2014 yılları arasında 2 yıl süre ile Malatya Valiliği yapan Vasip Şahin, 15.09.2014 tarih ve 2014/6780 sayılı kararname ile İstanbul Valiliği'ne atandı…
-25.09.2014 tarihinde Malatya Valiliği görevine başlayan Süleyman Kamçı, Bakanlar Kurulu'nun 30.05.2016 tarihli ve 2016/8864 sayılı Kararnamesi ile Kayseri Valiliğine atandı.
-30.05.2016 tarih ve 2016/8864 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Malatya Valiliği görevine atanan Mustafa Toprak, geçtiğimiz haftalardaki valiler kararnamesiyle merkez valiliğine atandı.
Dikkat edilirse; daha önce Malatya'ya uğrayan bütün valilerin iş yoğunluğu artırılmış. Sadece Mustafa Toprak'ın işi hafiflemiş.
“Niye?” diye düşündüğüm zaman, “Çünkü 15 Temmuz'daki hain kalkışmanın Malatya ayağını püskürten kahraman(!)” diye bir açıklama geçiyor aklımdan. Kahraman(!) Valimiz Mustafa Toprak'ın merkeze alınması ile birlikte; yoğun bir telefon trafiği yaşadım. İnanın Hac farizasını yerine getirdiğim sırada bile bu kadar çok aranmamıştım. Demek Mustafa Toprak'ın bir hayli seveni varmış!..
DARISI YILMAZ(!) KAYMAKAMIN BAŞINA!..
Kahraman(!) valimiz Mustafa Toprak'ın; Malatya'da gösterdiği üstün performansından dolayı terfi(!) edilerek merkeze çekilmesinin yorumunu sizlere bırakıyorum. Darısı Malatya'mızın yılmaz(!) kaymakamının başına. Devlet kademesinde üst sıralarda bulunan birkaç kişiyle yaptığım görüşmelere göre yılmaz(!) kaymakam yakında benzer bir muameleyi görecekmiş. Bakalım zaman neyi gösterecek?
VALİ TOPRAK İLE İLGİLİ UNUTAMADIKLARIM…
Mustafa Toprak ve Malatya valiliğiyle ilgili aklımda kalanlar:
-İnönü Üniversitesi'ne yapılan operasyonda haberinin olmaması,
-AK Parti'ye olan sadakatinden dolayı MHP'li bir vatandaşımızın şehit kardeşi olduğu halde gözünün yaşına bakmayıp, amansız mücadelesine devam etmesi,
-Kapalı fuar alanında taktığı "Burbery" fular ve takış şekli,
-İmam-Hatip'li olduğu halde eşine az rastlanan Mustafa Kemal sevdası...
-FETÖ'ye karşı verdiği mücadelenin(!) devlet erkânı tarafından takdirle(!) karşılanması,
-Birçok vali ile görev yapmış basın müdürü İbrahim Halil Kılınç'ın “En beğendiği Vali” olması.
-Kanlı Kanalboyu hadisesinin, Mustafa Toprak dönemine denk gelmesi,
-Son olarak; hakkımda suç duyurusunda bulunup, beni mahkemeye vermesi.
EŞKIYA MISINIZ?
Hakkını arayan veya hizmet isteyen vatandaşa devletin şefkat eli olması gerekirken Battalgazi Kaymakamı Vedat Yılmaz, Ramazan vaktinde öyle bir işe imza attı ki, benim gibi duyarlı insanları çileden çıkarmayı başardı. Dilek beldesi sakinlerinin bir kavşak isteği vardı. Bunun için de gösteri yaptılar. İşte o gösteri sırasında Battalgazi Kaymakamı Vedat Yılmaz gösteri yapanlara “Eşkıya mısınız?” diye tepki gösterdi. Benim vatandaşım durur mu kapağı yapıştırdı: “Sayın kaymakamım, eşkıya dağda olur”
Her ne kadar tarihe geçecek nitelikte olsa da bu cevabı bir kenara bırakıp hamaset yapmadan Vedat Yılmaz'a hizmet bekleyen vatandaşa nasıl davranılması gerektiğini hatırlatmakla yetinelim. Ayrıca “Daha önce terörün yoğun olarak yaşandığı bölgelerde görev yapmış bir bürokratın “Eşkıya” kelimesinin ne manaya geldiğini bilmiyor olması mümkün mü?” diye de sormuş olalım. Şeytanların bile bağlandığı mübarek Ramazan ayında hizmet isteyen vatandaşa “Eşkıya” benzetmesi yakışmadı.
AH ERKOÇ AH..
MTSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç yine yaptı yapacağını. Yeni Malatyaspor'un ramazan ayında verdiği iftara yoğun ilgi vardı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi'nin de katıldığı bu proğrama; Hasan Hüseyin Erkoç'un katılmaması dikkatlerden kaçmadı. Bu sorunun cevabını bilen beri gelsin...
TAZİYE
Çok değerli agabeyimiz, Malatyalı hemşerimiz HSK üyesi Hamit Kocabey'in ve Yargıtay üyesi Hüseyin Kocabey'in babası Mehmet Kocabey; geçtiğimiz günlerde hakkın rahmetine kavuştu. Cenab-ı Hak merhuma rahmet; kederli ailesine sabr-ı cemil ihsan buyursun... amin