Sosyal medyada içeriklerimizi paylaştığımız sırada, sokaklarda, çarşılarda gezindiğimiz sıralarda çokça duyuyoruz: “Öznur Çalık olsaydı keşke!” diyenleri. 

Nedenini soruyoruz: “Öznur Çalık çalışıyordu”,” Öznur Çalık’ı meydanlarda, sokaklarda görüyorduk”, “Öznur Çalık Malatya ile ilgileniyordu”, “Öznur Çalık iş çözebilme, problem çözebilme kabiliyeti vardı”, “Öznur Çalık Malatya’yı biliyordu, Malatyalıyı da biliyordu.”, “Öznur Çalık kendine dert ediyordu sorunları, sıkıntıları” … gibi birçok ifade var.

Haklılar mı? Evet haklılar. “Nasıl haklılar efendi, olur mu hiç?” diyenler elbette ki olacaktır. Biz de o “Nasıl haklılar?” diyenlere İhsan Koca’yı öneriyoruz. :) İhsan Koca ile Öznur Çalık’ı (Mukayese bile edilemez de işte, biz yine de belirtelim) bir mukayese etsinler.

Ne hikmetse, Cumhurbaşkanımızın geleceğinden evvel ortalıkta görünmeyen İhsan Koca, Pütürge’de esnaf ziyaretleri yaptı. 

Meydanları, sokakları boş verelim, meclis kürsüsünde dahi görenimiz var mı? Malatya’mıza ne kattılar şimdiye kadar?

Bir il başkanı oluyor (çok yorulduğundan olsa gerek!) sonra yeniden vekil oluyor (dinlenmiş olsa gerek!). E ne yapsın o da ekmek parası…

Öte yandan eski bakanımız, ağabeyimiz Bülent Tüfenkci. Kendisini de pek bir gördüğümüz yok. 

Medya üzerinden ben yalnızca -yanılmıyorsam- 2 defa kadar görmüştüm Malatyamız için Ankara’da birileri ile görüştüğünü. Harici olarak Malatya’da halk ile iç içe, yan yana pek görülebilir bir tablo yok açıkçası.

“Şeyh’in torunu” diye nam salan vekilimiz İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak. İlk zamanları Akçadağ’dan çıkmıyordu. Yine kendileri de diğerlerinde olduğu gibi, bir cenaze de, düğün de, ev ziyaretlerinde. Milletin vekili olmak eğer böyle bir şeyse, görevlerini layıkı ile yerine getiriyorlar.
 
Gelelim aşırı özgüvenli Abdurrahman Babacan’a. İlk zamanlar sosyal medya hesapları üzerinden Ankara’dan aldığı bilgileri, katkı olunmasında katkıda bulunduğu bilgileri paylaşıyordu. Evet güzel, çünkü ilk başta “Babacan çalışıyor ya!” dedirtiyordu her ne kadar “dışarıdan yönetiyor Malatya’yı” imajı olsa da.

Kendisi hâlâ aktif. Hâlâ çalışıyor eğer paylaştıkları doğru ise. Buraya kadar tamam.

Lâkin haklı iken haksız duruma koydu kendisini. Sebep mi? Bir seçilen, seçmenine, gayet kendinden emin ve sert bir tavır ile “Aşırı özgüvenliler ve o özgüvenin içi boş!” der mi? Eğer derse bizlere de bu takınmanın altını eşelemek, maksadını, güvendiği garantisini öğrenmeye çalışmak düşer. Öğrenmeyi talep ettik ancak danışmanları farklı bir dönüş sağladılar. Sosyal medyada sorduğumuz soru hâlâ havada…

Evet haklı olabilir. Halk, çalışmalarına istemsizce engel oluyor olabilir ama, bu, bir vekilin bu tür ifadeler takınabileceği anlamına gelmez.

Hadi gelin şimdi bu anlattıklarımız ile Öznur Çalık’ı mukayese (karşılaştırma) yapalım. Yapabilir miyiz? Elbette yakışık kalmaz değil mi.

Elbette Öznur Çalık’ın da yanlışları olmuştur. Ancak o yanlışlar icraatlar ile göze batmıyordu. Hepsini geçelim, Öznur Çalık’a ulaşabiliyorduk.

Biz bu konuyu işte bu “yakışmaz” ifadesini kanıtlamak maksatlı bu kadar uzattık.
İşte bu yüzden Malatya Öznur Çalık’ı arıyor…