Geçtiğimiz günlerde, Malatyalı İş Adamları Derneği’nin Ankara’daki şube açılışına katıldım. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’i gördüm. Aman Allah’ım, adamın sırtında sanki koca bir dağ var! Malum, Malatya’yı yeniden inşa etme yükü hafif değil. Başkan da haklı olarak dertli. Ama bu yük, Sami Er’in Malatya’yı ayağa kaldırma hırsını hiç eksiltmemiş, hatta daha da kamçılamış. “Toparlanacağız, iki senede şehri ayağa kaldıracağız, ama siz de yardımcı olun” diyor. Sözü büyük, ama yöntemi biraz sıkıntılı!

Yaklaşık bir saat konuştu, ama dostlar… Konuşma o kadar uzadı ki, “Sami Başkan, bu kadar uzun konuşma yerine birkaç kısa ve net cümleyle derdini anlatamaz mı?” diye içimden geçirdim. Tamam, mesele büyük, dert derin, hedef zor. Ama sözün kısası makbuldür. Üç saate yaydığın meseleyi on dakikada halletmek var! Üstelik, Malatya’daki genel durumu anlatacaksan, bir iki infografik, birkaç fotoğraf koysana… Sözle anlatmak yerine “göster” başkanım, göster ki, insanlar neyle karşı karşıya olduklarını görsün!

Sami Başkan’a tavsiyem: Yanına aldığı ekibe biraz dikkat etsin. Özellikle basın danışmanları! Derdini anlatmak istiyor, tamam, ama anlatmanın da bir yolu var. Çünkü yanlış yöntem, doğru sözü boşa çıkarır. Söz büyük, ama metot yanlış olunca, insanları kaybedersin başkanım.

5.9’LUK DEPREM: MALATYA’NIN FIRSATI MI?

Geçen hafta Malatya, 5.9 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Elbette hepimizi korkuttu, üzdü, 6 Şubat’ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremleri ve o acı günleri tekrar hatırlattı. O felaket günlerinde, 36 bin yapı heba oldu, binlerce insanımızı toprağa verdik. Ancak o dönemde ne yazık ki Malatya’nın yaşadığı yıkım Türkiye’nin gündemine tam olarak yansımadı. “Deprem deyince akla Maraş gelir, Hatay gelir, ama Malatya?” Sanki Malatya hiç bu felaketin içinde yokmuş gibi davranıldı.

Devlet ve halkın yardımları da bu görünmezliğin kurbanı oldu. Malatya’daki hasarın ciddiyeti tam anlaşılamadı, yardımlar eksik kaldı. O yüzden şimdi diyorum ki, 5.9’luk bu son deprem, aslında Malatya için bir fırsat olabilir. “Deprem bölgesi olduğumuzu herkese hatırlattı.” Malatya’nın da deprem gerçeğiyle yüzleştiğini, şehrin bu acı gerçekle mücadele ettiğini gösterdi.

“Yokmuş gibi davranmak yok.” Artık devletin gözünde daha öncelikli olmalıyız. Yardımlar gecikmemeli, gereken önlemler hızla alınmalı. Belki de bu deprem, Malatya’nın yıllardır hak ettiği ilgiyi ve desteği alması için bir fırsat. 5.9’luk deprem, Malatya’nın geleceği için bir uyarı ve hatırlatma niteliğinde.

Malatya, depremin de gündemin de merkezinde olmalı!

ÖZNUR ÇALIK’IN FOTOĞRAFI VE MESAJLAR: NELER OLUYOR?

Geçtiğimiz günlerde Öznur Çalık bir fotoğraf paylaştı, sosyal medya adeta çalkalandı. Ne var bu fotoğrafta? Sade bir kare mi? Yoksa altında bambaşka mesajlar mı yatıyor? İşte biz de bunu konuşuyoruz.

Fotoğraf, AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş’ın düzenlediği “Dostlar Buluşması”ndan. Öznur Hanım’ın bu buluşmaya katılması, partideki yerini, gücünü yeniden hatırlatıyor. “Ben buradayım, siyasetin içindeyim” diyor adeta. Eski vekillerle yeni vekiller arasında köprü vazifesi görürken, “Ben hala güçlü bir figürüm” mesajını veriyor. Hem dostlarla bir arada, hem de gelecekte daha yüksek pozisyonlara göz kırpıyor.

Bir diğer mesaj: Geleceğe hazırlık. Fotoğrafın dili bu kadar güçlü olunca, insan ister istemez soruyor: Öznur Çalık, yeni görevlere mi hazırlanıyor? Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı mı? Bakanlık mı? İşaretler oraya gidiyor.

Kısacası, bu fotoğraf sadece dostlarla bir buluşma değil. Öznur Çalık sahaya dönmüş, mesajını vermiş. Bakalım, bu fotoğrafın devamı nereye gidecek?

İHSAN KOCA KİMDİR, BİLEN VAR MI?

Malatya’da siyasetin kalbi atıyor da, İhsan Koca’nın nerede olduğunu bilen var mı? Hani, bazen “kim AK Parti’nin dört vekilini sayar?” diye sorsanız, emin olun ki İhsan Koca’yı kimse hatırlamaz. Siyaset sahnesinde o kadar “silik bir figür” haline gelmiş ki, insan gerçekten hayret ediyor. Vekil mi, başkan mı, var mı, yok mu? Koca bir bilinmezlik!

Geçenlerde bir taziye evinde görüldü, ama merak etmeyin; sıradan bir vatandaşın taziyesi değildi! Tabii ki bir iş adamının taziyesi! Garibanın cenazesinde görebilir misiniz? Zor. Koca Malatya’nın dört milletvekilinden biri ama varlığı mı var, yokluğu mu? Tıpkı hayalet gibi, bir var, bir yok! Ne yapar, ne eder bilinmez.

Malatya siyasetinde İhsan Koca bir sır perdesi gibi. Ortalıkta görünmez, ses çıkmaz, bir açıklama yapmaz. Bazen insan soruyor: Bu adam vekil mi, yoksa sadece “kulis dedikodularında bir isim” mi? Şimdi sorarım size; Malatya’nın sorunlarını kim çözecek? Sahada görünmeyen, halkın arasında olmayan bir vekilden ne beklenir?

İhsan Koca kimdir, bilen var mı, ses yok!
Vekil mi, başkan mı, gündemse hep boş nokta çok!
Yaptı mı, yapmadı mı, bilinmez akıbeti,
Bir görünüp kaybolur, nedir bu vaziyeti?

Belki de kendisi Malatya’nın en büyük sırrıdır. Şimdi onu bulmak için, bir taziye evi radarına ihtiyacımız var!

MAKON MU, MADEF Mİ? MALATYA BÖLÜNÜYOR!

İstanbul’da geçtiğimiz haftalarda Malatya rüzgarı esti. Ama öyle bir esti ki, fırtına gibi değil; yandan esip geçti! Sebep mi? Bir yanda MAKON, diğer yanda MADEF… Biri Yenikapı’da, diğeri Gazi Osman Paşa’da etkinlik yapıyor. Tamam, burada sorun yok. Sorun şu: İkisi de aynı gün yapıyor! Hadi şimdi çık işin içinden. Malatya Günleri mi? Arapgir Üzüm Günleri mi? Kime gideceksin, nereye yetişeceksin?

Belli ki birileri demiş ki, “Madem Malatya büyük, biz de ikiye bölelim!” Bravo! Ayrı etkinlik, ayrı tanıtım, ama aynı kafa! “Ya birleşin, ya da Malatya’yı bölmeyin” diyoruz, ama kimin umurunda? İki ayrı konfederasyon, iki ayrı federasyon, iki ayrı zihniyet… Farkları ne? Hiçbir şey! Biri MAKON, biri MADEF; biri CHP’ye yakın, diğeri AK Parti’ye. Sanki Malatya’nın geleceği, bu iki partiye endeksli!

Peki sorarım size: Malatya bir bakan çıkardı mı?Doğru dürüst bir bürokrat çıkardı mı? İstanbul’dan Malatya’ya güçlü bir siyasetçi gönderdi mi? Hayır! Çünkü herkes birbirini yiyor. Birisi Nazife Özdemir, öbürü Yılmaz Durmuş… İsimler değişiyor, ama zihniyet hep aynı: Ayrışalım, bölünelim, Malatya’yı unutalım!

Birleşmek mi? O da ne? Gelin, bir olalım, birlik olalım diyoruz ama kimin umurunda? Kişisel ihtiraslar öyle bir sarmış ki herkesi, Malatya’nın sesi ne zaman yükseklere duyurulacak, o da belli değil. Malatya bölünüyor, lobicilik yerine dedikodu yapılıyor! Bakalım ne zaman aklımız başımıza gelecek?

Hadi Malatya, uyan!

MALATYA’NIN GÖZYAŞLARI, ELAZIĞ’IN UÇUŞLARI!

Ne oldu biliyor musunuz? Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat ve ekibi Malatya’ya geldi. Büyük heyecanla bekledik, “Acaba Malatya’ya ne koparırız?” diye düşündük. Fakat sonuç? Koca bir hiç! Çay ikram ettik, muhabbet ettik, öylece uğurladık Ahmet Bolat ve ekibini. Derken, Elazığ’a geçtiler. Peki, Elazığ’da neler mi oldu? Anlatayım: Bir izzet, bir ikram, hediyeler havada uçuşmuş adeta. Elazığ’da AK Parti Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı önderliğinde yapılan toplantıda öyle bir ağırlama yapılmış ki Ahmet Bey’in başı döner, aklı gider! Sonuç? Elazığ’ın uçuş sayısı iki yerine üçe çıkarılmış!

Ahmet Bolat, Elazığ’da yaptığı açıklamada, Elazığ uçuşlarını artıracaklarını, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden Kasım ayında turist acentelerini getireceklerini müjdelemiş. Günde üç uçuşla Elazığ, dünyaya bağlanırken, biz Malatya’da gece yarısı kalkacak bir uçağı dört gözle bekliyoruz. Üstelik Elazığ mutfağının 1300 tarifli bir hazine olduğunu bile öğrenmiş Ahmet Bey, ama Malatya’nın mutfağından ya da kayısısından tek kelime yok! Elazığ dünya turizminde parlayacak diyorlar, biz Malatya’da kayısı derdindeyiz.

Ah be Malatya! Elazığ Çin’den Hindistan’a turizm ajansı sahiplerini getirirken biz çayımızı ikram ettik de oturduk. Bari ağıt yakıp gözyaşı dökseydik, belki bizim de uçuş sayımız artardı. Elazığ uçtu, biz kaldık. Ah be Malatya, sen ağlarken Elazığ yıldız gibi parlıyor!

LAF EBESİ:

Akıllı insan insanlarla iyi geçinir, değil mi? Bizim maneviyat der ki, “Muamelede başarının %90’ı idaredir.” Öyle ya, siyasetçiysen, belediye başkanıysan ya da bürokratsan, işin bir parça “idare sanatı” olmalı. Ama ne hikmetse bazen öyle tipler çıkıyor ki, sanırsın kavgayla, çatışmayla mevki kazanacak! İletişim mi? Ötekileştirmenin yanında solda sıfır. Muhabbet mi? Husumet alevleriyle kavruluyorlar.

Kusura bakmayın da, idare edeceğin yerde yumruğunu kaldıran birinin siyasette ya da bürokraside ne işi var? Belli ki burada bir terslik var. Yanlış yerde yanlış üslup, bol bol husumet ve sıfır muhabbetle yola çıkan birinin sonu ne olur? Allah kolaylık versin diyelim…

FİSKOS MASASI:

    •    MAGİNDER Başkanı Salih Karademir, TSO seçimleri için çalışıyormuş: Malatya kulislerinde Karademir’in TSO seçimlerinde aktif bir rol oynayacağı konuşuluyor. 

    •    Divancılar, “meşaleyle” kendilerini kamufle etmişler: Malatya siyasetinde söz sahibi olmak isteyen bazı isimler, divan gölgesinde görünmeden etkili olmaya çalışıyormuş. Kendilerini kamufle eden bu isimler, Malatya’nın karar masasında sessiz bir güç olmaya niyetlenmiş.

    •    Malatya Emniyeti, uyuşturucu satıcılarına göz açtırmıyormuş: Uyuşturucuyla mücadele konusunda sıkı bir operasyon yürütülüyor. Emniyet, şehrin dört bir yanında kök kazıyormuş; “Uyuşturucuya geçit yok!” diyerek.

    •    MASKİ, yeteri kadar hizmet veremiyormuş: Şehirde altyapı hizmetleri konusunda şikayetler birikiyor. Su kesintileri bitmiyor, vatandaşın yüzü bir türlü gülmüyor. MASKİ’ye yönelik eleştiriler artıyor.

    •    Malatyalılar, rezerv alanı konusunda tam bilgiye sahip değilmiş: Rezerv alanı tartışmaları sürerken vatandaşın kafası karışık. Kimi vatandaş neyin ne olduğunu tam anlamamış, kimisi de eksik bilgilendirilmiş durumda.

    •    Eski Şire Pazarı esnafı, yıkım için yürütmeyi durdurma kararı aldırmış: Eski Şire Pazarı için yıkım kararı çıktı derken, bir yürütmeyi durdurma kararı da gelmiş. 

Selam ve dua ile
Fiemanillah